Tilki, planının işlemesinden oldukça memnundu. Lâ' yı avucunun içine almak için aceleci değildi. Kulağına fısıldadığı isimlerle çiziyordu rotasını Lâ'nın. Küçük adımlarla kendisine gelmesini beklemek sorun değildi.
Günlerden perşembeydi.
- Cuma, cumartesi... sadece iki gün kaldı. Sonra kasabaya gideceğiz. Bu kez çok kalalım orada olur mu Adam?
- Söz verdiğim gibi. Sabah erkenden çıkarız yola ve sen güzel kız, istediğin kadar vakit geçirebilirsin kasabada.
- Pazar ayini ne zaman biter?
- Sanırım öğleye doğru.
- Sonra beni kilisenin bahçesine götüreceksin tamam mı?
- Tamam ama dinlediğin öyküleri bana da anlatmak şartıyla.
- Peki o doktora da gidecek miyiz?
- Bana kalırsa pek ihtiyacın yok gibi. Hatta o güne kadar daha da iyileşe bilirsin.
- Ben de istemiyorum zaten Adam. Zaten evi çok kasvetli.
- Kasvetli mi?
- Evet bana çok karanlık geldi.
Eva ve Adam birbirlerine bakıp gülüşürken Lâ'nın aklında Peder Petrus vardı sadece ve onun kulağına fısıldayacağı isim.
Pazar sabahı evde en erken uyanan Lâ'ydı. Artık üzerine daha kuvvetli basabildiği ayağı ile yavaş adımlarla indiği mutfak kapısından çıkıp bahçe tulumbasında güzelce temizlendi. Mutafa döndüğünde Eva'yı görünce sevindi.
- Adam'da uyandı mı?
- Seni aceleci. Uyandı tabi. Seni bekletmek ister mi hiç?
- Sen Peder Petrus'u gördün mü Eva?
Eva elindeki bıçağı masaya bırakıp bir süre sessiz kaldı. Yıllar önce dışlandığı kasaba da kendisine elini uzatan tek insandı Peder Petrus. Ama onun bile tavsiyesi "üzülmemek için uzaklaşın" olmuştu. O günden beri de kasabaya çok nadir gidiyor gitse de kiliseye hiç uğramıyordu.
- Elbette tanıyorum. Unuttun mu sana anlattıklarımı, sen daha yokken biz de kasabada yaşıyorduk bir zamanlar.
- Belki bir gün seninle de gideriz yanına.
Eva devamı gelecek soruların canını yakacağını bildiğinden kendi pişirdiği ekmeği dilimlemeye devam etti ve
- Hadi bakalım sen de yardım ette Adam indiğinde vakit kaybetmeden yapalım kahvaltımızı, zamanını burada harcamak istemezsin değil mi?
- Belki Yosef'i de görebilirim. O da geliyormuş masalları dinlemeye.
Eva, "Zavebe'nin nefesiyle" cezalandırıldığını bilmediği için Peder Petrus'un başka dini inanca sahip çocukları da aralarına almasına anlam veremiyordu. Ama fazla da sorgulamak istemiyordu. Sonuçta kasabaya uzak oldukları için istese bile Lâ'yı her seferinde kasabaya götürme şansları yoktu. "Önemsiz bir tedirginlik" dedi kendi kendine masayı hazırlamaya devam ederken.
...