the fight

6.2K 234 285
                                    

Siktiğimin Kaptan Amerika'sı.

Kendini ne sanıyordu ki? Dünyayı falan mı döndürüyordu? Aptal sarışın, diye geçirdi içinden.

Tamam, yalan yok. Sarışınlara karşı hep bir zaafı olmuştu ama bu sinir bozucu Kaptan Amerika'nın-erdemli-kuluyum-ve-yüz-yaşımda-hâlâ-bakirim, kesinlikle onu uyuz ediyordu. Bileğini kaldırıp saate baktı. Yüzlerce kez gördüğü saat bile çok ilginç geliyordu şimdi ona.

"Beni dinliyor musun?" Mavi gözleri hâlâ sinirle parlıyordu. Dişlerini bastırıp ellerini beline koydu. "Kiminle konuşmaya çalışıyorum ki."
"Yaklaşık yarım saattir söyleniyorsun."

Burnundan derin bir nefes aldı ve sesini düzene getirmeye çalıştı. "Savaştayken sana verilen emirleri dinlemen-"
"Biz savaşta değiliz, Rogers!"

O yüzüne tokatı basmayı o kadar çok istiyordu ki. Sinirini gizlemeye çalıştı. "Neyi doğru gördüysem onu yaptım. Kimse zarar görmedi. Tamam mı? Gidiyorum, kendine kavga edecek başka birini bul."

Süper asker kolunu tutup ses tonunu yükseltti "Şanslıydın, bu yüzden kimse-"
"Bana dokunma!" Kolundaki eli ittirdi. İlk tanıştıklarına olduğu gibi.

"Sence sevişiyorlar mı?" Clint, Bruce'un kolunu dürttü. Saçlarına gri düşmüş adam gözlerini devirdi. "Ne demezsin. Birazdan birbirlerini çiğ çiğ yiyecekler. Ama senin düşündüğün şekilde değil."

Thor kaşlarını çattı anlamazca. "Sen ne düşünmüştün ki?"

Parmağını sarışın adama doğrulttu ve kaşlarını çattı. "Ne yaparsan yap, Rogers, ama bana asla karışma. Eğer bir emri dinlemiyorsam, beni öylece bırak. Sakın beni yargılamaya kalkışma. Komutanlık oyununu gidip başkalarıyla oyna. Beni bulaştırma."

Steve'e söyleyecek söz bırakmayıp odanın kapısını çarptı. Üzerindeki gözleri hissederken diğerlerine soru sormak için bile zaman vermeyip ceketini aldı.

***

Bu sefer kimsenin ikisine de soru soracak cesareti yoktu. Ebeveyn kavgası arasında kalan çocuklar gibi, konuyu açmaya korkuyorlardı.

"Ben alt kattayım." Steve'in sesini duyunca herkes oraya dönüp baktı. Bruce "tamam" derken, Nat onu inceliyordu. Clint kaç torba patlatacağı konusunda kendisiyle iddiaya girmiş, Thor ise mini tartları yiyordu.

***

"Ne yaparsan yap ama bana karışma, Rogers."

Torbaya sert bir yumruk daha geçirdi.

"Sakın beni yargılamaya kalkışma."

Bir yumruk daha.

"Komutanlık oyununu gidip başkasıyla oyna."

Tekrar sinirlenmeye başladığında yumrukları hızlanmıştı. Biraz uzamış olan saçı görüş alanına giriyordu.

***

Ceketini bir kenara fırlatıp adamın yakasından çekiştirdi. Öpüşme dillerin savaşına döndüğünde küçük bir inleme döküldü dudağından. Nefes almak için ayrıldığında adam boynuna eğilmişti.

Boynundaki damarı hafifçe dişlerken Tony sendeledi ve arkadaki tezgâha yaslandı. Aralanan bacaklarının arasına baskı uygulandığında nefesi kesildi ve adamın sarı saçlarından çekiştirip dudaklarına atıldı.

lover | stonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin