till the dawn

3K 145 49
                                    

smut uyarısı!

Dudakları birbirini tekrar bulduğunda Tony'nin elleri sarı saçlara dolanmış diğeri askerin yüzünü daha iyi bir açı için tutuyordu.

Steve'in, yüz yıllık bakirin, bu kadar iyi öpüştüğünü kim bilebilirdi ki? Belki de Tony ondan etkilendiği için böyle düşünüyordu. Dilleri savaş verirken Tony dudaklarından dökülen sese engel olmadı.

Kıyafetlerinden hemen kurtulmak istiyor aynı zamanda bunun sonsuza kadar sürmesini. Tekrar ayrıldıklarında alnını askerin alnına yasladı. "Camı açmalı mıyız?"

Steve'in kafası boynuna eğildiğinde otomatik olarak daha çok yer açmak için kaldırdı kafasını. Boynunu nazikçe öpüyor, ısırmıyordu bile.

Steve'in yüzünü ellerinin arasına aldı ve dudaklarına masum birkaç öpücük kondurdu. Gözünün önüne düşen saçları itip alnına, burnuna, yanaklarına ve bulabildiği her yerine öpücük kondurdu.

Bu adamı çok seviyordu, bu inanılır gibi değildi.

"Beni yatağa götür." kulağına fısıldadı adamın. Ellerinin altında titrediğini hissetmek onu gülümsetmişti. Sırtı yatakla buluştuğunda doğrulup Steve'i kendine çekti ve dudaklarını sert bir öpücükte birleştirdi.

Asker üzerine eğilip onu tekrar yatakla birleştirdiğinde bacaklarını iki yana açıp daha iyi yerleşmesi için olanak sağladı. Tekrar boynuna indiğinde bu sefer ısırıyor, emiyor ve izlerini bırakıyordu.

Tony'nin elleri adamın kazağının altına girdi. Sırtındaki kasların parmaklarının altında dans edişi hoşuna gidiyordu.

"Üzerindekini çıkar." Steve adamın boynuna gülümsedi. "Daha yakından bakmak için can atıyor gibisin." kafasını kaldırıp Tony'nin dudaklarına yumuşak bir öpücük kondurdu. Milyarder ellerini yanaklarına koyup burunlarını birbirine değdirdi.

Tekrar gülümsüyordu. Sanki bu yapmak istediği tek şeymiş gibi. Şuan dilinin ucuna gelemeyen şeyleri söylemek istedi askere. Susmayı tercih edip kazağına asıldı ve başının üzerinden çıkarmasına yardım etti.

"Sen de üzerindekini çıkarmayacaksan adil olmayacak." Steve ellerini Tony'nin kazağının içine soktu ve parmaklarını hassas tende gezdirmeye başladı. Tony sıcak cildindeki dokunuşlarla irkilirken daha fazla dokunuş için aç hissediyordu.

Askerin elleri reaktörü bulmuştu. "Steve... Lütfen dur." Steve elini hızlıca geriye çekti. Kendini suçlu hissediyordu. "Özür dilerim. Yanlış bir şey mi yaptım?"

Tony geriye sürünüp yatağın başlığına yaslandı. Steve'i üzmek onun canını yakmıştı. "Sadece... " konuşmakta zorlanırmış gibi derin bir nefes aldı. "Herkes görmeyi pek sevmez. Bunu..." kendisi ile Steve'i işaret etti parmağı. "...yaparken."

"Bence o çok güzel." kelimeler dudaklarından dökülmüştü öylece. "Seni hayatta tutuyor ve zekânın mükemmel bir ürünü." Tony'e daha da yaklaştı ve gözünün önüne düşmüş saç tellerini ittirdi. "Ama seçim senin. Sadece bana inan, hiçbir sorun olmayacak." biraz eğilip adamın yanağını öptü.

Ve Tony Stark hayatında hiç bu kadar sevgi gördüğünü hatırlamıyordu.

Askeri tüm varlığıyla öptü. Kendisini tamamen ona teslim edermiş gibi. Ayrıldıklarında gülümsedi ve üzerindekini çıkardı. Reaktörün üzerini belli olmaması için kapatan plaka hâlâ oradayken Steve'i tekrar üzerine çekti ve uzandı.

Asker bulduğu ilk fırsatta çıkarmıştı reaktörün üzerindekini. Reaktörün üzerine öpücük bırakıp tekrar baktı altındaki adama.

Mavi ışık yüzünün bir kısmını aydınlatıyordu. Kaybolmaya başlayan mavi irisleri ışığın etkisiyle daha parlak görünürken Tony bacaklarını tekrar doladı adamın beline.

lover | stonyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin