Elleri cebinde kulede dolanırken kimlerin olduğunu kontrol ediyordu. Bildiğine göre Bruce bir bilim konferansına, Thor babasını ziyarete gidecekti. Clint ve Nat ise yine hiçbir şey söylemeden çekip gitmişti.
Kendi kendine gülümsedi ve yerinde zıpladı. Steve'in duşta olduğunu bildiğinden hızla üst kata çıkıp odanın kapısına geldi.
"Jarvis, biri geldiğinde haber ver olur mu?" Robotik ses onayladığında kapıyı açıp içeri girdi. Odanın banyosuna ulaşıp "Tatlım? Gelebilir miyim?"
Kapının açılmasını beklemiyordu tabii. Steve üzerindeki bornoz ve ıslak saçları ile karşıladı sevgilisini "Hey. Biraz geciktin."
Tony parmak ucunda yükselip öpücüğünü aldı. "Önemli değil." gülümsedi ve ellerini sevgilisinin geniş omuzlarına yerleştirdi.
Steve eğilip sevgilisinin alnını öptü. "Giyinmem gerek, sevgilim." Omzundaki elleri tutup öpücük kondurdu.
Aman Tanrım, Tony kızarıyordu. "Sevgilim öyle mi?" kendine engel olamayıp kıkırdadı. "Peki ya sana bizden başka kimse olmadığını ve..." bornozun kuşağı tutup "Üstünü giyinmenin gerek olmayacağını söylesem. Hatırlıyor musunuz bilmem ama dünden yarım kalan birkaç işiniz vardı Bay Rogers."
Asker ellerini sevgilisinin beline yerleştirip korumacı bir şekilde tuttu "Ne olduklarını bana hatırlatmak ister misiniz, Bay Stark?"
Omzularındaki eller boynuna yerleşmişti, Tony sırıttı "Neden benimle aşağı gelmiyorsun?"
"Bu odada bir yatak olduğunu biliyorsun değil mi?"Esmer, sevgilisinin boynunu öptü ve minik bir ısırık bıraktı "Peki ya ben orada yapmak istemiyorsam?" İnce parmaklarını Steve'in bornozundan görünen göğsünde gezdirdi "Belki kanepede, belki masada, belki de duvarda..."
İşte Steve tam burada kopup sevgilisinin dudaklarını esir aldı. Tony ne olduğunu bile anlayamadan Steve onu yerden kaldırmış gelin tarzında aşağı indiriyordu.
"Dikkat ol, eğer yaralanırsan daha uzun bir süre beklememiz gerekir. Ve ben dayanabileceğimi pek sanmıyorum." esmer adam sevgilisine daha sıkı tutundu.
"Ne demeye çalışıyorsun, seni tek elimle bile taşıyabilirim." Steve diğer elini serbest bıraktığında Tony bağırdı "Hayır! Steve, tut beni! DÜŞECEĞİM!" Asker güldü ve sevgilisini sıkıca tuttu "Asla düşmeyeceksin, ben hep burada olacağım."
Alt kata ulaştıklarında Tony sevgilisinin ellerinden tutup kendine doğru çekti ve yere düşmelerini sağladı. Steve'in dudakları onunkileri yakaladığında gülümsedi.
"Bence bundan kurtulmalısın." Sevgilisinin bornozunu çekiştirdi. Steve kuşağı çözüp omuzlarından attı. "Ellerini üzerimde gezdirmek için bekleyemiyorsun öyle mi?"
"Aynaya hiç baktın mı?"Steve boynunda izlerini bırakmaya başladığında tısladı ve sırtı tekrar soğuk zeminle buluştu. Steve bacağını sevgilisininkilerin arasına koyup aletine baskı uyguladıkça derin bir iç çekti ve sevgilisinin saçlarını kavradı.
"Ste- Siktir." Sevgilisine sürtünme isteğine engel olamadan "Bana dokun. Lütfen." Yalvarması Steve'i gülümsetse de dediğini iki etmeden Tony'nin aletini pantolonun üzerinden okşamaya başladı.
"Çok hoşuna gitmişe benziyor." Sesindeki hafif boğukluk Tony'e bir kez daha iç çektirdi. Kafasını sallamaya çalıştı dudaklarının arasından kaçan iniltiye izin verirken.
Steve'in elleri Tony'nin kazağını kaldırdı ve bel kemiğine bir öpücük kondurdu. Öpücüklerini açığa çıkan ipek tene kondurarak "Mükemmelsin. Tony, sen mükemmelsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lover | stony
Fanfiction"my heart's been borrowed and yours has been blue, all's well that ends well to end up with you, swear to be over-dramatic and true to my lover." kapak: negativesd09 wait&sea/ao3'den esinlenilmiştir.