Her şey Tony'nin sosyal medyada bir fotoğraf paylaşması ile başlamıştı.
Tahmin edilebileceği üzere olay olan fotoğraf Steve'in huzurla uyuduğuydu. Asker fotoğrafı paylaşmasına izin vermiş ve sevgilisini geri yatağa çekmişti.
"Şimdiden Twitter'ın çalkalandığından eminim."
"Bunun ne demek olduğunu bilmiyorum ama haklısın."Tony gülüp sevgilisinin yüzünü öpücüklere boğmaya başladı. Çok uzun olmayan bir süre sonra telefonu çalıyordu.
"J?"
"Bayan Potts hatta efendim. Size bağlamamı ister misiniz?"Esmer adam kafasını iki yana salladı. "Meşgul olduğumu söyle. Ha bir de fotoğrafı silmeyeceğimi."
Steve "Neden silmeni istesin?"
"Dedikodular, iftiralar falan. Ben alışkınım."Jarvis emri yerine getirirken Steve yatakta oturur vaziyete geldi. "Ne diyorlar?"
"Haber izlemek ister misin? Eminim Beyaz Saray'da oturan piç bile bizi konuşuyordur."Askerin aklına Tony ile tanışmadan önce hakkında yaptığı araştırmalar gelmişti. "Tony Stark'ın ihtiraslı aşkı: Bu sefer kalıcı görünüyor." Ya da "Silah satıcısının kayboluşu: Dünya'dan bir kötü adam daha eksildi."
Tüm bunlara Tony'nin tepkisini düşünmeye çalışırken canı yanmıştı. Sevgilisinin her şeyi iyi karşılıyor ya da önemsemiyor gibi görünse de çok üzüldüğünü biliyordu.
"Steve? Orada mısın?"
Asker daldığı düşünce batağından çıktı. "Özür dilerim. Sadece... Ne dediklerini önemsiyor musun?"
Sevgilisinin gözlerinden bir kırgınlık geçtiğine yemin edebilirdi. "Ben... Önemsememeye çalışıyorum. Çünkü benim için sağlıklı olmayacağını biliyorum."
Asker sevgilisinin yanaklarına yasladı ellerini. Dudaklarına tüy gibi bir öpücük kondurduktan sonra karışmış saçlarına ellerini geçirdi ve düzeltmeye çalıştı. "Bugün pazar, yatakta daha fazla zaman geçirmek ister misin?"
"Hayır diyeceğimi sanıyorsan yanılıyorsun, bebeğim."***
Tony'nin telefonu çağrılar ve bildirimlerden patlamak üzereydi. Hepsini sessize alıp görmezden gelmeyi çok mantıklı bulmuştu. Sevgilisiyle güzel bir pazar kahvaltısını daha yaparken aklının bir köşesinde yer etmişti insanların düşünceleri.
"Sana pazar günleri ve düşünmek ile ilgili ne dediğimi hatırlıyor musun?"
Tony'nin dün gibi aklında olsa da "Hayır." demekten çekinmedi. "Beni cezalandıracak mısın?"
Steve gözlerini devirdi. "Biliyorsun, her şeyi seksle düzeltemezsin." Tony adamı sinir etmek istercesine yüzüne sırıtışını yerleştirdi. "Kim seksten bahsettiğimi söyledi ki?"
"Seksi düşünmediğin tek zaman iş üzerindeyken."Esmer adam sevgilisinin onu tanıyor olmasına güldü ve masanın bir ucundaki eline uzandı. "Hatırlıyorum. Düşünmeyi bırakacağım."
Sarışın adam sevgilisinin elinin sırtını okşadı. Bu dokunuş her zaman sakinleştirici olmuştu. Kendini güvende hissettiren küçük bir insan teması.
"Rhodey'i çağıracaktın, ne oldu ona?"
"Bugün uğrayamayacağını söyledi. İşi varmış."
"Bu iş kısa saçlı, sarışın bir pilotu mu içeriyor?"Tony güldü ve bardağındaki portakal suyunu bitirdi. "Muhtemelen." Hatıralara dalarken iç çekti. "Daha ilk aylarındalar. Hâlâ birbirlerinden ayrılamıyorlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lover | stony
Fanfiction"my heart's been borrowed and yours has been blue, all's well that ends well to end up with you, swear to be over-dramatic and true to my lover." kapak: negativesd09 wait&sea/ao3'den esinlenilmiştir.