"İyi yolculuklar dileriz."
Hostese gülümsedi ve koltuğuna oturdu. Steve yanına oturduğunda yüzünün değiştiğini görebiliyordu.
Rengi biraz solmuş, parmakları ile oynuyordu. Gözlüklerini çıkarıp gömleğinin cebine koydu. "St- Matt? İyi misin?"
Mavi gözler onunkilere döndüğünde korkuyla baktığını fark etmişti. "Uçakların pek... hayranı değilim." derin bir nefes alıp ellerini yüzüne kapattı.
Bir şeyler mırıldanıyordu. "Hayır, burada olmaz." gibi. Bilinçsizce Steve'e yanaşıp ellerini yüzünden çekti. "Sorun yok. Ben buradayım."
Askerin elini iki eli arasına alıp sıkıca tuttu. Sesini sakinleştirici bir tona getirdi ve güven veren gözlerle baktı adama. "Kolay olmadığını biliyorum. Biliyorum. Bana güven, hiçbir şey olmayacak."
Uçak kalktığında, Steve istemsizce elini sıktı Tony'nin. Farkına vardığında milyonlarca kez özür dilemek istiyordu.
"Özür dileme. Sorun değil. Sakinleşmeni sağlıyorsa elimi istediğin kadar tutabilirsin." Baş parmağı ile Steve'in elini güven verircesine okşadı.
***
"Evet, J. Benim için neyin var?"
Etrafı incelerken lensleri etrafı tarıyordu. Steve mavi lensleri takacağını bilmiyordu, S.H.I.E.L.D. ısrar etmiştir diye düşündü ama Tony'e bir şeyi kabul ettirmenin ne kadar zor olduğu da aklındaydı.
"Lensler ne iş?" yanında yürüyen adama fısıldadı. Tony gülümsedi "Ah, tatlım daha yeni mi farkettin? Kalbimi kırdın bilmiş ol."
Yüzbaşı gözlerini devirdi ve oteli incelemeye başladı. Birçok insanı çekecek bir güzelliğe ve estetiğe sahipti. Ne çok şatafatlı ne de çok sade olan dekorasyonuna kendini kaptırdığında Tony kolunu tuttu.
"Gel buraya."
Steve ona döndüğünde kollarını ona dolayıp sarıldı. Parmaklarının ucunda yükselip omzundan arkaya bakıyordu.
"Seni ısırmam, karşılık ver." Steve elini nereye koyacağını şaşırsa da önünde sonunda bir yer buldu.
Milyarder gözleriyle hedeflerini takip ederken süper asker ne olduğunu bilmiyordu. Ama bu huzur vericiydi.
Esmer, fark edildiğinde, kafasını adamın boynuna çevirdi. "Odalarına çıkıyorlar." Steve bir süreliğine neden burada olduklarını unutmuştu. Hatırlayınca kafasını salladı hafifçe.
"Peki koca adam." Steve'den ayrılıp cebinden anahtarını çıkardı. "Odaya gitme zamanı."
***
"Görünen o ki" elindeki kağıdı sallayıp Steve'in dikkatini çekti. "araya karışmak için çiftler için yapılan etkinliklere katılacaklar."
Sarışın adam elindeki kaseyi Tony'e uzattı. "Nereden öğrendin?"
"Sisteme sızdım." bunu çok kolay bir şeymiş gibi söyleyip çorbasını kaşıkladı. "Aslında çorba sevmem."Steve kaşlarını havaya kaldırıp dâhiye baktı. "Ne? Ne yiyorsun o zaman sen?"
Anılarından bahsetmek için can atsa da sustu. Biraz da Tony'i baymaktan çekiniyordu. "Başka bir sipariş vermedim."
Tony zorla da olsa birkaç kaşık aldı çorbadan. "Kelimenin tam anlamıyla kral suitindeyiz. Ve çorba yiyoruz."
Steve kaşlarını çatıp içinde tuttuğu anıları anlatma iç güdüsünü bastırmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lover | stony
Fanfiction"my heart's been borrowed and yours has been blue, all's well that ends well to end up with you, swear to be over-dramatic and true to my lover." kapak: negativesd09 wait&sea/ao3'den esinlenilmiştir.