0.5 KESİT

20.2K 964 30
                                    



-Sizleri çok bekletmeden kesit ile geleyim dedim :)

-yorumlarınızı bekliyorum 🌸

İyi okumalar :)

"Bir sorun mu var?" Kadının sorusuna cevap vermeyip işaret parmağıyla odada bulunan tekli koltuğu gösterdi. Ayrıca odaların dizaynını değiştirmişti ve böylesi daha iyi olmuştu. Kendi fikri miydi bilmiyordu ama gözüne hoş gelmişti işyerinin yeni hali. İtiraz etmeden koltuğa oturan kadının meraklı bakışlarına gözleri değinmeden masanın üzerindeki eşyalara bakındı. Ne aradığını da bilmiyordu ama yarayı temizleyecek herhangi bir şey işine yarardı. Masaya yaklaşıp gördüğü kolonyayı aldı ve evrak çantasından peçete çıkardı. Çantayı masanın üstüne koyup koltukta oturan kadının yanına ilerledi. Kendisine anlamsızca bakan kadının önünde diz çökerken bu yaptığına inanamıyordu. Biri bu şekilde görse ne düşünürdü?

"Ha...Harun...bey." Kadının kekelemesi masum gelmemeliydi kendisine. Tanrı aşkına kendi ismini bu ses tonuyla duymak hoşuna gidiyordu işte! Daha öncede kendisine seslenilmiş ya da ismiyle hitap edilmişti ama bu...bu bir başkaydı. Mavi harelerini kadının koyu kahveliklerinden dizine indirdi.

"Bacağın kanıyor." Harun, peçetenin üstüne kolonya dökmeden önce yaranın üstüne bastırdı. İlk önce kanı temizledikten sonra kolonyayı dökecekti.

"Fark etmemişim hiç. Ben yaparım." Elinden peçeteyi almaya çalışan kadına engel olup bakışlarıyla uyarıda bulundu. Ellerini bacaklarının üstünde tutan kadının kıpırdamamasıyla kolonyayı aldı ve yaranın üstüne döktü. Elbisesinin kumaşını sıkan kadının canı yanıyordu ve Harun bunu fark etmişti.

"Acıyor mu?" Tüm ciddiliği yok olan adam, kadının yarasına doğru üfledi. Soğuk nefesi biraz olsun sızıyı alır diye düşünüyordu. Peçeteyle tekrardan yaranın üstüne bastırıp kanı temizlerken üflemeye devam ediyordu. Çok derin bir çizik değildi ama kadının kanı bayağı vardı. Küçücük bir çizik bile bu kadar atıyorsa derin bir yaranın sonucunu düşünemiyordu bile. Peçetenin kan bulaşmayan kısmını katlayıp tekrardan yaranın üstüne bastıracağı an alnında hissettiği parmaklarla irkildi. Kadının ne yaptığını görmek için bakışlarını havaya kaldırdığında alnındaki yara sızladı. Saçları yarayı örttüğünden varlığını unutmuştu, ta ki kadın dokunana kadar. Baktığını fark eden kadın parmaklarını hızlıca geri çekerken Harun bu sefer dokundu yarasına. Kabuk bağlamaya yüz tutan yarasının üstünde parmaklarını gezdirirken bakışları kadının yüzünü buldu. Kendisine bakmak yerine alnına dokunduğu eline bakıyordu.

"Yaranız kanıyor sandım." Elinden bakışlarını çekip odanın herhangi bir köşesine bakan kadının yan profilini inceledi. Meraklı bakışlar yine ifadesizleşmişti. Elini alnından çekeceği an alyansının soğukluğu değdi tenine. Varlığını unuttuğu bir diğer şeydi bu alyans. Elini çekip alyansına bakarken Duygu'nun yüzü belirdi gözlerinin önünde. Ne yapıyordu? Bu halde olmamalıydı? Hatırlamadığı kadına çekilirken kendi nişanlısının varlığını unutuyordu! Kendisine küfürler ederek kalkacağı an kadının kıpırdanmasıyla elindeki peçeteyi alması bir olmuştu. Baldırına ve bileğine kadar süzülen kanı temizleyen kadının eğildiği an çarpan parfüm kokusu Harun'un tekrardan dikkatini dağıtmıştı.

"Tebrik ederim sizi." Fısıltıyla karışık çıkan ses Harun'un odaklanmasını daha da zorlaştırıyordu. Ne için tebrik edilmişti? Hayatta kaldığı için tebrik edilmezdi değil mi?!

"Tebrik için müteşekkirim ama neden ettiğini anlamadım." Harun cümlesini bitirdiği an kendisine buruk bir gülüş atan kadının ayaklanmasını izledi.

"Parmağınızdaki yüzük için." Kadın elindeki kanlı peçeteyi çöp kutusuna atıp elbisesinin eteklerini düzeltirken Harun da daha fazla sabit kalmayıp ayağa kalktı. Omuz silkerken alyansın takılı olan elini havaya kaldırıp altın rengi halkaya baktı.

"Eminim daha önce de tebrik etmişsindir. Yeni olan bir durum değil sonuçta." Alaycı gülüşü kadının aniden kendisine dönüşüyle son buldu.

"Hayır. Daha önce parmağınızda hiç görmedim." Kadın masadaki hediye kutusunu alıp kendisine tekrardan teşekkürlerini sunup odadan çıkarken Harun öylece odanın içinde dikiliyordu. Nasıl olurdu da daha önce takmazdı bu yüzüğü? Kaza yaparken bile yanında olan yüzüğü takamamazlık yapması normal değildi.

Mazi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin