Umarım beni özlemişsinizdir çünkü ben sizleri çok özledim ♥️Merak uyandıran bir kesit ile,
İyi okumalar :)
Sözcükler Harun'un boğazına diziliyordu. Gözyaşları dudaklarının kenarını ıslatırken yüzü üşümüştü yaşlarından dolayı. Elinin tersiyle akan yaşlarını silip utanarak kuzenin şaşkın yüzüne baktı. Kuzeninin şaşırmasına hak veriyordu çünkü bu bahsettiği olayı yapacak biri değildi. Şu zamana kadar uzun bir ilişkisi olmamıştı ama hayatına her aldığı kadına sadık kalmasını bilmişti. Aldatmayı ve aldatılmayı sevmiyordu. Kendisi başkasına yapmamışken aynı şekilde kendisine yapılmasını da istemiyordu. Ama hatırladığı anılar bu dediklerini bayağı çürütüyordu.
"Bu melodinin üzerinde aylardır çalışıyorum." Nehir, elini kuzeninin omzundan çekip beline koydu. Harun'u telaşa sokmadan anlatmanın yolunu arıyordu. Kendi düşüncelerinden dolayı zaten korkuya kapılan adamı daha fazla telaşlandırmayı istemiyordu.
"Başkasıyla aldatmaktansa...başkasını, Duygu ile aldatmış olabilir misin?" Nehir'in sözleri Harun'un bakışlarını hızlıca kendisine çevirdi.
Harun kafasını olumsuzca salladı. Eğer hayatında biri varsa neden kendisine ulaşmıyordu? Neden karşısına çıkmıyordu? Neden varlığını hatırlatmıyordu? Yorgun bedeni saçma düşüncelere dalmış yalan yanlış şeyler düşünmeye başlamıştı. Kendisine bir anlam ifade etmeyen sözler yüzünden aldatma ihtimalini nasıl düşünürdü?
"Benim...benim dinlenmem lazım." Gözlerini birkaç saniye yumduktan sonra geri açtı ve arkasına dönerek evin kapısına doğru ilerledi. Uykuya ihtiyacı vardı. Biraz uyusa kendisine gelirdi. Kapıdan içeriye adımını atıp evin sessizliğinde nefes alış ve verişleriyle ilerledi. Birkaç gündür kaldığı misafir odasının kapısına ulaştığında eve gelen annesinin ve Duygu'nun seslerini duymamıştı bile. Odaya girip kendisini yatağa attıktan sonra tavanın ortasındaki avizeyi izledi. Avizenin her bir ucundan sarkan kristaller açık olan camdan süzülen rüzgardan dolayı sallanıyordu. Çıkarken camı açık bırakmadığını biliyordu. Kendisi evde yokken odasına biri girmiş olmalıydı. Her daim kapısını kitleyen biri olduğundan odasına giren kişinin bilinciyle kaşlarını çattı ve yataktan hızlıca doğruldu. Eli istem dışı pantolonun cebine gitti. Anahtarını aradığı sırada boş olan ceple birlikte tam karşısında duran aynadan kendisine baktı. Daha sonra odanın aynadaki yansımasını izledi. Burası kendi odası değildi. Kilitlediği yer burası değildi. Hatırlıyordu!
Harun her zaman odasını kilitlerdi ve anahtarı her zaman yanında olurdu. Hastane dönüşünde kendisine verilen poşetin içinde anahtarı yoktu. Peki anahtarı neredeydi?
Nehir, kemanını kutusuna koyup yere koyduğu minderi geri salıncak koltuğun üstüne bıraktı. Harun'a iyi geleceğini düşündüğü melodi tam tersine adamın canını acıtmıştı. Yüzünü asarak bahçeden çıkarken garaj kısmına giriş yapan arabanın sesiyle bakışlarını çevirdi. Duygu'nun kırmızı arabasını uzakta olsa bile hatırlardı. Çünkü normal kırmızıdan ziyade bayağı cırtlak bir renge sahipti arabası. Daha fazla kadının samimiyetsizliğini görmek istemiyordu. Sırf teyzesi rica ettiği için buradaki kalışını uzatmıştı. Ama bilseydi ki Duygu her gün bu evde olacak işte o vakit kabul etmezdi teyzesinin bu isteğini. Keman çantasının kulbunu tutup kimseye görünmeden odaya kaçacağı an konuşulan muhabbete kulak kesildi. Direkt olarak mutfağa geçen teyzesi ve Duygu sessiz konuşmaya dikkat ediyorlardı.
"Nişan için daha fazla beklemesek mi? Doktorun dediklerini biliyorsun Ergül anneciğim." Duygu'nun endişeli ses tonu Nehir'i daha çok meraklandırdı. Doktor ne demişti?
"Ortada bir sorun yok kızım. İşyerindeki problemi hallettim ben merak etme sen." Ergül teyzesinin kendinden emin ses tonu Duygu'nun itiraz etmesine izin vermemişti.
"Çok korkuyorum unuttuğumuz bir şey vardır diye." Ancak Duygu yine de içinden geçenleri söylemişti. Daha iyi duymak için bir iki adım attı Nehir. O kadar çok sessiz konuşuyorlardı ki duyulması imkansız gibiydi. Parmak uçlarından ilerlediği an kemanının yanda duran çiçekli vazoya çarpmasıyla nefesini tuttu. Vazoyu yakalamak için hamlede bulunacakken düşecek olan vazonun çıkaracağı sese kendisini hazırlamıştı. Bu şekil yakalanacağı için tedirginlik bedeninde kol gezerken vazoyu yakalayan elin sahibiyle kaşları havaya kalktı Nehir'in.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mazi
ChickLitGüneş ışınlarının her biri tenine çarparken mırıldanarak gözlerini açtı. Bedenini ısıtan ışınlar gözlerini kamaştırırken duyduğu melodiye eşlik etmek için dudaklarını araladı. Nereden geldiğini bilmediği müzik sesine ulaşmak için yataktan kalkarken...