Bir mesaj isteği:
cagin.pirli
Günaydın. Umarım başın çok ağrımıyordur(:
Bir mesaj, bir profil fotoğrafının arasında gidip geliyordu gözlerim. Olanları kavrayınca başımdaki müthiş ağrıyı hissetmem zaman almadı.
Kendimi aptal gibi hissediyordum. Yeni tanıştığım üstelik ilk defa dışarı çıktığım çocuklayken sarhoş olmuştum. Kendimden nefret etmem için bir sebep daha!
Acaba beni eve o mu bırakmıştı? Ona neler demiştim? Bunları düşündükçe utançtan yerin dibine giriyordum.
milen4tekindor
Sen başımın ağrısını boşver de, utancından yanan vücuduma kulak ver...
cagin.pirli
Ahahahaah! Utancından yanan vücuduna söyle, seni boşuna yormasın. Utanılacak bir şey değildi bu.
milen4tekindor
Dün tam olarak ne olduğunu sorabilir miyim?
cagin.pirli
Biraz zorla dans ettik:D Sonra senin eve tek başına gidemeyeceğine karar vererek evine bıraktım, hepsi bu.
milen4tekindor
Yormuşum seni de... Zahmet etmeseydin keşke, giderdim ben.
cagin.pirli
Kendi başına yürüyemiyordun bile:d Uçmayı öğrenseydin, belki.
milen4tekindor
Vücudumun ısısı gittikçe artıyor. Sormasam daha iyiymiş :D
Teşekkür ederim.
cagin.pirli
Anlatmam o halde ama neler kaçırdığını bilemezsin(:
Donmam ile birlikte telefon ekranıyla birkaç dakika bakıştık. Nasıl yani..? Ne olmuştu? Neyi kaçırdım ben?? Ne diyordu bu? Aklıma milyonlarca soru geldi aynı saniye içerisinde.
cagin.pirli - 1 yeni mesaj
Hey, şaka yapıyorum yahu!
Neler düşündüğünü sormayacağım ahahahaha
Ama korkma, yolda da utanacağın bir şey olmadı. Evine bıraktım.
milen4tekindor
Sağ ol, tekrar.
cagin.pirli
Ne demek.
Usulca telefonu masaya bıraktım. Kısacık, huzurlu oturduğum birkaç dakikanın ardından dank etti... annem?!
Kim bilir nasıl kızacaktı... O halimle tanımadığı biri beni evimize getirmişti. Yanlış anlaşılmaya müsaitti ve benim annem gayet kızgın bir insandı. Kafasında neler diyeceğini bile kurgulamıştır diye düşünürken annemden bir telefon çağrısı aldım.
''Günaydın, kızım. Kaç defa aradım, neden açmadın?''
''Günaydın. Uyuyordum anne. Bir şey mi oldu?''
Benimki de laf mıydı! ?Olmuştu ya tabii... Korkarak cevabını bekledim.
''Dün gece aradılar. Apar topar Bodrum'a geldim. Bizim şirketin müdürü hastaneye kaldırılmış. Şirketten birkaç kişi lazımmış Bodrum'daki evinden işi döndürmesi için. Bir anda anlamadım ben de. Sen gittikten 1-2 saat sonra evden çıktım. Sende sorun var mı? Alıp geldin değil mi kitabını ?''
Seslice bir oh çekmenin tam sırasıydı. Bu kadar şanslı olunabilirdi diye düşündüm. Evren bana çok mu fazla gülüyordu? Lütfen benim tarafımda kal, sana iyi şeyler göndermeye devam edeceğim. Söz veriyorum...
''Evet evet, her şey yolunda. Eve geldiğimde yorgundum, bakamadım telefona.''
''İyi o zaman. Kusura bakma, telefon bir anda gelince onun için vaktim olmadı. Evde yiyecek bir şey yok. Dolapta da pek bir şey yok. Masanın üstüne para bıraktım, alışverişe çıkarsın. Kapatıyorum ben şimdi.''
''Teşekkür ederim, hallederim ben. Görüşürüz.''
Şimdi evren... Bana neden sırtını dönmeyi bırakıp gün yüzü yaşattığını bilmiyorum ama n'olur dank diye bitmesin. Çünkü müthiş bir keyifle doluydu içim.
Dün gece çıkardığım kıyafetlerimi alıp kirliye attım. Aşağı indim ve dolaptan bir süt ile yulaf çıkardım. Kendime hazırladığım kahvaltı denilen şeyi salonda masaya bıraktım. Bıraktığım diziyi bitirmek istedim ve kumandayı aramaya koyuldum. Hiçbir yerde bulamadım. Bir anda koltukta duran telefonumdan bildirim geldi. Çağın'dan olabileceğini düşünüp süratle telefona doğru harekete geçtim ve ayağıma takılıp yere düştüm. Sakar ben! Telefonu elime aldım, bildirimi açtım. Teşekkürler... Mağazadan indirim bilgilendirmesi... Hayal kırıklığıyla telefonu bırakıp düştüğüm yerden kalkacaktım ki... İşte bu, kumandayı bulmuştum. Koltuğun altındaydı. Düşmeseydim bulamazdım, iyi yönünden bakalım. Elimdeki bitmiş tabağı mutfağa götürüp evin içinde anlamsızca dolaştım. Pazar günleri ne kadar sıkıcıydı.
Öylece bilgisayarıma bakarken gece olmuştu. Furkan'dan hiç haber yok. Bir mesaj atayım diye telefonu elime almamla bir bildirim daha geldi. Gayet umutsuzlukla açmama rağmen beklediğim şey gelmişti işte!
cagin.pirli
Bir link gönderdi.
Merakla linke tıkladım. En sevdiğim sanatçılardan birinin en sevdiğim şarkısı...Bu şaka mıydı? Bunları dinleyen kaç kişiydik ki zaten?
Yavuz Çetin- Sadece Senin Olmak
Görünce gülümsedim. Sabaha kadar bunu dinledim.
Aklında olmak yetmez bana bu gece, yanı başında olmak isterim.
Rüyalarında olmak yetmez bana bu gece, yatağında olmak isterim.