Olduğum yerde dondum kaldım. Köpeği sevdiğim elim donmuş kalmıştı.
Benden bu tepkiyi beklemiyor olacaktı ki, şaşkınlıkla yüzüme baktı.
Yutkundum. "Evet?" diyebildim korkuyla.
Bana bu korkuyu hissettiren neydi, neden böyle olmuştu?Gözlerini gözlerimle buluşturdu. Gözlerinden ne hissettiğini anlayamıyordum. "Şöyle ki.." diyerek söze başladı. Zorlandığı belli oluyordu.
Sakince, "Dur. Oturalım önce bir.." Elimle koltuğu gösterdim. Köpek kollarımın arasındayken sakince oturdum ve merakla ne diyeceğini beklemeye başladım.
"Seni uzun zamandır seviyorum.. çok uzun zamandır." Bir çırpıda söylenmişti.
Donmuştum. Hiç bir şey düşünemiyor ve hissedemiyordum. Gözlerini yeniden benimle buluşturdu."Çok ama çok uzun zamandır. İtirafımın böyle olmasını hiç istemezdim ama dayanamadım." gözlerini kaçırdı. Derin bir nefes alarak konuşmaya devam etti.
"Son zamanlarda, seninle daha çok vakit geçirdikçe sana olan sevgim günden güne arttı. Önceden sevmiyormuşum ya resmen, dedim kendime. " durdu ve kendisini gösterdi.
Elleri göğsündeydi. "Gördüğün üzere bu haldeyim. Seni günün her dakikasında düşünen, kafasından atamayan, seninleyken ise sana dostça davranmaya çalışmış bir adamım."
Gözlerim dolmuştu. Gözyaşlarımı geri yollamaya çalıştım.Hızlıca yanıma geldi, ellerimi tuttu yerde oturur bir vaziyetteyken. Yüzüme baktı.
"Bu adamı sevebilecek misin Nil?"
Yüzüne öyle bir bakıyordum ki, gözlerindeki acıyla harmanlanmış sevgiyi görebiliyordum.
En sonunda sessizliği bozarak, "B-Ben bilmiyorum.." diyebildim. Öylesine karışmıştı ki kafam.. darmadağın olmuştum.
"Bana bir şey demek zorunda değilsin."Senden tek bir isteğim olacak." Durdu.
Hızlıca ayağa kalktı ve eşyalarını topladı.
"Eğer cevabın olumsuz olur ise... Beni hiç sevemeyeceksen eğer.." zorlanıyordu. Yutkundu. "Ne olur arkadaşlığımızı bozmayalım, aramıza mesafe girmesin."
"Zira, öyle olursa darmadağın olurum. Varlığın bana güç veriyor Nil. En başından beri. Sadece sen farkında değildin.."
Yavaşça kapıya gitti. Kapıyı açtı ve çıkmadan,
"Gözünde nasıl görünüyordum ve görünüyorum bilmiyorum. Hayatımda ilk defa böylesine hissediyorum. Çaresiz ama bağlı. Hayatımda senin varlığından başka bana güç veren bir şey yok." dedi.
Çıkmasıyla durduğum yerde çöktüm. Elim istemeden dudaklarıma kaymıştı. Duyduklarımın şokunda iken, bana söylediği sözlerin, hissettiği duyguların yavaş yavaş farkına varırken gözyaşlarımı bıraktım.
Daha önce kimseyi sevmemiştim. Görünüş olarak beğendiğim insanlar elbetteki olmuştu fakat görünüş hislerin önüne asla geçememişti.
Mert'ten hoşlanıyor muydum, hoşlanmıyor muydum? En ufak bir fikrim yoktu. Hissizdim sadece. Bir boşluktaydım.
Gözyaşlarımın bitmesini sabırla bekledim. Gittim ve elimi yüzümü soğuk suyla defalarca yıkadım kendime gelebilmek için. Salona döndüğümde etraftaki eşyalardan köpeğin varlığını hatırladım.
Köpek ile bakışırken, "Of! ne yapacağım ben? Nasıl bir durumun ortasına düştüm böyle?.." diye söylendim.
Köpeğin eşyalarını yerleştirdikten sonra onu kucağıma alarak bilgisayarımın başına geçtim. Ona bir isim bulmam gerekiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Efsunkâr
RomanceEfsunkâr. Büyülü. Hayat kurtarmak, bir insanın hayata tutunmasını sağlamak. Hayatının merkezine yardıma muhtaç olan insanları koymak. Başarılı bir Beyin Cerrahı olan Nil'in tek amacı hayat kurtarmak, insanlara dokunabilmektir. "Haberim yoktu kal...