Zaman çok hızlı geçiyordu. Grup pratikleri ve diğer stajerlerle yaptığımız pratikler vardı. Ayrıca EXO üyeleriyle yaptıklarımızda. Çok yorulduğumuz kesin bir şeydi. Uyku süremiz sürekli azalıyordu. Benim gibi bir pandanın bu duruma alışması gerçekten pratiklerden daha zorlayıcı bir şeydi. Red Velvet üyeleriyle de tanışmıştık. Aslında onların da 5 kişi olduğunu o zaman öğrenmiştim. Kim Yerim yaşı küçük olduğu için gruba bir sonraki Comebackte katılacakmış. Ayrıca hala hunharca Korece çalışıyordum ama üyelerim yanımda değilken konuşmaktan çok korkuyordum. Yanlış bir şey söyleme durumunda tek ne yapardım hiç bilmiyorum. Kilomla ilgili hala bir sürü kötü yorum vardı ama buraya geldiğimden beri oluşan değişiklikler buna kafamı takmama engel oluyordu, sonuçta on üçe yakın bir değerde kilo kaybetmiştim. Benden mutlusu olamazdı. Olmamalıydı... Değil mi?..
Ve işte o gündeydik. Bizim ikinci sahnemiz. İkinci şansımız... Bu sefer hem dans kuvvetliydi hem de vokalleri yarı canlı yapacaktık. Kayıtın üzerine söyleyecektik yani.
Her şey hazırdı. Yaklaşık bir aydır deli gibi pratik yapıyorduk. Hocalarımız ve EXO üyelerinden övgü de almıştık. Tek sorum benim hala korkuyor olmamdı ve üyelerim bunun tamamen farkındaydı. Onlara sahip olmak için ne yapmıştım ben...
Sabah ilk provalar için MBS binasına geldiğimizde her şey iyiydi. Kendi bekleme odamıza gittik. Pratik sıramızı bekliyorduk. Seslerin, bizim konumumuza göre olacak kameraların ve dekorların düzgün ayarlanması gerekiyordu. Ben şarkıda en çok back vokale sahiptim. Ayrıca bir de dans solom vardı ki dans etme de asla iyi değildim ama çok çalıştım. Onun dışında önde fazla yoktum. Kate ve May unnienin de mükemmel dans partları vardı. Şarkı ne stabil bir düzeydeydi ne de çok yüksek notalar vardı. Ama yinede vardı işte. Ortası bir şekilde ilerliyordu. Kate unnie henüz kendini gösterememişti ve bu beni endişelendiriyordu. O grubun muhtemel ana rapperıydı ama iki şarkıda da rap partı yoktu. O yüzden çok fazla vokal çalışması gerekiyordu. Hele bu şarkıdaki neredeyse herkeste olan yüksek notalar onun baş belasıydı.
Herkes bir taraflarda pratik yaparken Kate'in yanına gittim.
"Unnie yardım ister misin?" Bana bakıp burukça gülümsedi. Kayıt sırasında da bu kısım onun için zor olmuştu. Hala öyleydi. Bir rapera -çok iyi bir raper- yüksek nota vermişlerdi. Haliyle zorlanıyordu. Onu anladığımı belli etmek istercesine tebessüm ettim. Yerde bacaklarını bağdaş yapmış şekilde oturmuş, ellerinde nota kağıtları... Dağılmış görünüyordu.
"Nerelerde zorlanıyorsun?"
Bana gösterdiği kısımları birlikte söylemeye çalıştık. Ona kendi kullandığım püf noktalardan bir iki tanesini anlattım. Kendi çalışmam gerekenleri çalışacak zamanım olmayacağının farkındaydım. Bu yüzden içimde bir endişe vardı. Ya çok bilmiş bir şekilde ona öğretirken sahnede ben hata yaparsam?, diye. Ama üyelerime güvendiğim kadar kendime de güvenmeliydim.
Biz çalışmaya dalmışken odaya makyöz, stilist ve kuaför unni girdi. Hepimiz yan yana aynaların karşısına dizilmişken elime aldığım nota kağıdıyla kendi kısmıma çalışıyordum. Saçlarıma fön çekip dağınık bir görüntü verdiler. Konseptimiz biraz da buydu. Dağılmış, seksi... ben hariç herkes siyah beyazdı. Ben ful siyah giydirilmiştim ve üzerimdeki parçaya kesinlikle aşık olduğumu söylemem gerek.
Ayakkabılar, makyaj, takılar derken zaman hızlıca geçmiş, bizim çıkma zamanımız yaklaşmaya başlamıştı. Kendimi rahatlatmak için her yolu deniyordum. En son çalışanlar kulaklıklarımızı ve kafa mikrofonlarımızı takıp gittiler. Kızlarla sıkıca birbirimize sarıldık. Let's be forever!
Let's be forever... Bunu söylemeyeli çok uzun zaman oldu.
Karanlık sahneye doğru yürüyüp pozisyon aldık. Biz sahneye çıkmaya başlayınca içeridekilerden bir tezahürat koptu. Alkışa kıyamet. Islıklar, çığlıklar... Başımla minik bir selam verdim. Bu kadar çok kişinin bizi tanıması çok garipti. Sonuçta daha çıkış yapmamıştık bile. Sadece bir sahne gerçekleştirmiştik, kırk dakikalık bir reality şovumuz vardı o kadar. Bu kadar kişi, bu kadar sevgi... İnanılmaz derecede güzel bir histi. Sonunda yerlerimize geçtiğimizde performansa hazırdık. Hepimiz yere çökmüştük. Ben en ortada izleyenlere dönüktüm. kızlar iki yanıma bana bakacakları bir şekilde yerleşmişlerdi. Aynı provadaki gibi sahnenin ışıkları kırmızıya dönüştü ve ben şarkıya girdim. Sakin bir şekilde dans edip üyelerime uyuyordum. Kısa bir süre sonra üzerimden heyecanımı tam olarak atmıştım. Hatta kısmımın bitişinde seyircilere uçan öpücük bile yolladım ve bu koreografide yoktu! Doğaçlama yapmıştı. Kendime şaşırmış ve kendimle çok gurur duymuştum. Bu işin içinden gerçekten kalkıyordum artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
For A Dream || Can I Be An Idol?
Fanfiction#Türkidol "Beş eksi bir sıfır eder Sun hee. Biz sen olmadan Five Hearts olamayız." Neler yapabileceğinizi keşfetmeye var mısınız?