!5!

127 16 2
                                    

Gece planı yaptıktan sonra Yusuf saat 03:00'a kadar uyumadı. Sonra da kalkıp bir kağıda sembollerle karışık harf ve rakamlar yazmaya başladı. Bitirdiğinde ise onu iyice katlayıp bant ile etrafını sardı ve sabah Senem'in alması için masanın üzerine bıraktı.

Sonrasında arabanın ön koltuğuna geçti ve uyumaya başladı.

Öğlene doğru Senem uyanmış ve yine sandviç hazırlamıştı. Masa ve sandalyeleri dışarı çıkartıyordu ki ön kapının camı açıldı ve Yusuf'un sesi duyuldu, "Saat kaç?"

"Öğlen olmak üzere. Yiyecek bir şeyler hazırladım, istersen sen de kalk artık." diye cevap verdi Senem.

"Geliyorum birazdan." dedi ve esneyerek yerinden doğruldu. 

Senem ve Yusuf beraber kahvaltılarını etmeye bir yandan da sohbet etmeye başladılar. Senem hızlı hızlı yemiş ve abisinden önce sandviçini bitirmişti. Senem sandalyesinde geriye yaslandığında Yusuf konuşmaya başladı.

"Planın üzerinden geçelim mi tekrar?"

"Planı hatırlıyorum, ona gerek yok da şu çarpışma anını biraz prova alsak iyi olabilir." dedi Senem. 

Yusuf başıyla onayladı ve son lokmasını ağzına atıp ayağa kalktı. Yedikleri yeri temizledikten sonra kısa sürede çalışmaya başlamışlardı. 

Yusuf, ilk önce kağıdı nasıl tutacağını göstermeye başladı. İşaret ve orta parmağının ucuna sıkıştırdığı kağıdı Senem'e uzattı ve aynısını yapmasını istedi. Sonra ikisi de birkaç adım geri gitti ve birbirlerine doğru yürümeye başladılar. Senem, elindeki telefona kafasını gömüyor ve yaklaştıkları an hızla abisine çarpıyordu. Sonra özür dilemek adına elini abisinin göğsüne koyuyor ve o sırada parmaklarının arasına gizlediği kağıdı gömlek cebine bırakıyordu. Bunun provasını defalarca kez yaptılar. Sonra planı uygulamaya başlamak için akşam olana kadar kitap okudular.

Akşam ezanıyla birlikte Senem başını kaldırdı ve gökyüzüne baktı. O sırada ağaçlık arazinin içinden kuzgun çıkageldi ve köye doğru uçmaya başladı. 

Kuzgun köyün üzerinde birkaç tur attıktan sonra geri döndü. Bunu gören Senem kalkıp araziye doğru yürümeye başladı. Kısa bir süre sonra geri döndüğünde, "Adam dışarıda. Başlayabiliriz." dedi.

Yusuf başıyla onayladı. Senem karavanın şoför koltuğuna geçip karavanı çalıştırdı ve köye doğru sürmeye başladı.

Köyün belli bir kısmına geldiklerinde Yusuf karavandan indi ve yoluna yürüyerek devam etti. Adamın evine daha önceden gittiği için yolu biliyordu. Evin önüne geldiğinde duraksadı ve kimsenin olmadığına emin olmak için etrafa bakındı. Kimsenin olmadığını anladığında kapının önüne geçti. Yanından ayırmadığı topunu avuç içi ve serçe parmağı arasına sıkıştırdı. Sonra elinde bir ip varmış gibi havaya düğüm atmaya başladı. Bir yandan bir şeyler fısıldıyor, diğer yandan sürekli düğüm atıyordu. Birkaç dakika böyle devam ettikten sonra fısıldamayı ve düğüm atmayı bıraktı. Sonrasında hiçbir şey olmamış gibi arkasını dönüp yürümeye başladı.

Senem, abisini bıraktıktan sonra biraz daha ilerledi ve karavanı çok göz önünde olmayan bir yerde durdurup indi. Adamın olduğu tarafa doğru yürümeye başladı. Biraz sonra adam ile karşı karşıya gelmişlerdi. Dört yol ağzının karşı tarafındaki adam her şeyden habersiz, kendi kendine konuşarak yürüyordu. Senem hemen telefonunu çıkardı. Bir yandan elindeki telefonla ilgileniyor gibi yapıyor, diğer yandan adamı izliyordu. Adama yaklaştıkça Senem'in kalp atışları hızlanıyor, kendi kendine bunu yapabileceğine dair telkinlerde bulunuyordu. 

KAMOSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin