EFULİM (ᵀᴱˣᵀᴵᴺᴳ)

4.6

Süper, ultra hatta mega sıkıcı bir Tanzimat Edebiyatı dersinden sonra yayık ayran modunda yürürken birden önümde bizim sınıftan Ömer belirdi. Kaşlarımı anlamsızca çattım. "Hayırdır?"

Elini ensesine atıp ovalamaya başladı ve normal kızların eriyeceğini bir gülümseme belirdi dudaklarında. Altını çiziyorum normal kızların, benim değil.

"Şey biraz konuşabilir miyiz?"

"Hayır?"

Böyle bişey beklemiyor olacak ki kaşları çatıldı. "Anlamadım"

"Eh o da senin sorunun koçum"

Oy oy kıyamam egosuna zeval geldi.

"Hadi ama sadece bir kafeye geçip bir şeyler içmek amacım"

"Yok sağol almayayım kardeş beni kafe tutuyor"

Bu sefer şok oldu. Tamam yakışıklısın evlat ama bir Pars değilsin, olamazsın. İmpasibıl.

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun?"

"Yok len benim bünye sen ve senin gibilerin olduğu ortamı kaldıramıyor, kusasım geliyor da üstüne afiyet"

Itiraf edin dürüstlükte nirvanayım. Ee mükemmel olmak kolay değil.

"Hadi ama güzelim naz yapma. Uzatmana gerek yok yani seninde istediğini biliyorum "

Bak bak naz yaptığımı biliyormuş da uzatmamamı istiyor da ben de istiyormuşum da,amip tarla faresi seni. Ben sana şimdi göstereceğim naz  mı yapıyorum yoksa başka bir şey mi!

"Ya Allah"

Iman power da yaptığıma göre dalışa geçiyorum izninizle.

Yakasından tutup tam kafa atmak için kendime çekmiştim ki arkadan belime dolanan el bir hamlede beni kendisine çekti. 'Ne oluyor lan!' demeye kalmadan konuştu benim bol nar ekşili çiğ köftem.

"Sakin. Ne oluyor burada?"

Elinin belimde olmasından mütevellit pelte kıvamına gelen dilim zar zor hareket edip konuştu. Şükür.

"Bu yavşak bana yanlıyor,eee bende yüz vermeyince boyundan büyük egosu bu ihtimale tahammül edemediğinden dolayı, cük kadar olan beyni kendisine naz ettiğim sonucuna varmış. Bende asıl ormanın kralının kim olduğunu göstermek için arkadaşın ağzını burnuna katacaktım ki sen engelledin"

"Siz kızlar, hep böylesiniz işte istiyorsunuz da istemiyormuş gibi yapıp oscarlık oyun çıkarıyorsunuz"

Pars kollarından kurtulmak için çırpındım ama nafile bir çabaydı.

"Senin siz kızlar diye başlayan cümleni de seni de sikerim, puşt. Şeref yoksunları, sizin zihniyetiniz ve boktan düşünceleriniz yüzünden kafes hayatı yaşıyor kadınlar. Üç kuruş etmeyen bedenini de al sıktır git şuradan. Bir daha da karşıma çıkma Allah şahidim olsun seni mermi manyağı yaparım. Anladın mı lan! Bak hala duruyor, baa geliyiler ha vuracağum seni"

Yüzüne anbean yayılan korkuyla ayakları mabadına vura vura kaçtı, karaktersiz puşt. Ah ulan, en azından bir kere vursaydım keşke be içimde kaldı.

"Iyi misin?" sesi sinirli çıkmıştı.

"Hıhı. Sövünce bir rahatlama gelmedi değil hani"

"Ben pek rahatlamış değilim ama bu amına koduğumun puştunu dövmeden bana uyku yok"

Ooo yiğidim seni tanımak isterim sdsdsd. Lan içimden de random atıyorum Allah sonumu hayr etsin.

Yanlışlıkla ağzımdan kaçan kıkırtıyla beni kendine çevirip yüzümü incelemeye başladı. O kadar dikkatli bakıyordu ki bir ürperti sardı bedenimi. Sonra birden bileğimi yakalayarak "Sen gel bakiyim bi benimle" dedi ve beni peşi sıra sürüklemeye başladı. Merdivenleri çıkınca yabancı dil sınıfına girip kapıyı ardımızdan kapattı.

"Ne oluyor ya?"

Duvara yaslanan bedenimle gözlerimi ardı sıra kırpıştırırken "Bu oluyor" deyip beni bu dünya üzerinden soyutlayacak şeyi yaptı ve dudaklarıma yapıştı.

Dudakları dudaklarımı tüketirken önce başım döndü ardından gözlerimin  önünde yıldızlar dönmeye başladı aynı hızla ve sonrası kör karanlıktı.