Bölüm 11 (Bebiş)

6.9K 240 48
                                    

Eğlence sonrası herkes dairesine çekilmişti. Cariyeler ortalığı topluyordu. Greta gitmek üzere kalktı. Eğilip valide sultanı selamladı

-Validem. İzninizle.

-Tabi ki de. Yalnız buradan taşlığa gitmeyeceksin.

Greta şaşırdı.

-Nasıl?

-Hünkarımızın emriyle sana bir daire tahsis ettim.

-Validem...

Greta gidip valide sultanın eteğini öptü.

Greta tam dairesine girmiştiki bütün yediklerinin ağzına geldiğini hissetti. Yer ayağının altında kayıyordu. Ve kendini yerde buldu. Yanındaki Bahriye hemen yanına çöktü

-Greta! Greta aç gözünü! 

Bahriye diğer cariyeye döndü

-Ne duruyorsun, hemen hekim çağır!

Bahriye Greta'yı yatağa taşıdı. İleriki sehpadan limon kolanyasını alıp Greta'nın bileklerini ovdu.

-Hadi güzelim aç gözlerini.

Biraz sonra hekim geldi. Hemen Greta'yı muayene etti.

-Tebrikler, hatun gebe.

Bahriye bir çığlık attı

-Ne!! Çok iyi çok iyi. Eminsin dimi bir yanlışlık yok?

-Hayır yok.

Bahriye getirip bir kese altın verdi hekime.

-Çekilebilisin.

Biraz sonra Greta açtı gözlerini.

-Şükür uyandın.

-Ne oldu bana.

-Bayıldın. Az önce hekim gitti.

Greta yatakta diklenmeye çalıştı

-Neyim var? Ölecekmiyim?

Bahriye Greta'yı yatırdı.

-Nerden getiriyorsun böyle şeyleri aklına? Teyze oluyorum teyze!

Greta şöyle bir durdu. Anlamaya çalıştı.

-Ne oluyor? Kim gebe? Ve bunun benimle ne alakası var?

Greta biraz daha durduktan sonra kuşkuyla gözlerini Bahriye'ye dikti.

-Yoksa?

-Evet???

-Yoksa,b-ben mi?

-Evet güzelim evet! Sen hamilesin!

-Ayyyyy!! Ay Bahriye! Benim şimdi bebeğim mi olacak? Ben sultan mı olacam?

-Evet! Sen sultan olacaksın ve seninde bir şehzaden olacak.

-Ya erkek olmazsa.

-Olur olur. Hadi şimdi kalk hazırlanda hemen müjdeli haberi hünkarımıza sen ver.

-Tamam.

Greta üzerindeki koyu renkli kıyafeti çıkardı. Sarılı pembeli başka bir kıyafet giydi. Saçlarınıda her zamanki gibi arkasına saldı. 

İşte hünkar karşısındaydı.

Greta eğildi.

-Hünkarım.

-Greta'm. Gel.

Greta hünkarın yanına gitti.

-Hünkarım, size önemli bir şey söylemem gerek.

-Buyur söyle hayatım.

-Şu an burada sadece ikimiz yokuz.

-Nasıl yani?

-Burda 3 kişiyiz. Sen, ben vee

-Vee?

-Ve senin evladın,benim evladım, bizim evladımız.

-Greta, yoksa sen gebe misin?

-Evet hünkarım. Bir evladımız olacak.

-Benim güzel sultanım. Beni ne kadar sevindirdin bilemezsin. 

Murat Greta'nın alnından öptü. 

-SABAH-

Greta taşlıktan geçerken Hüsnüşah ile karşılaştı. Tam Greta geçip gidecekken Hüsnüşah onu kolundan tutup durdurdu.

-Nereye öyle, Alman köle?!

-Daireme gidiyoruz sultanım.

Hüsnüşah saşırıdı.

-Kiminle gidiyorsun?!

Greta eliyle karnını okşayarak;

-Oğlumla.

Hüsnüşah şaşkına döndü. Nasıl olurdu da Murat Greta'yı bu kadar sevmişti. Yoksa büyü mü yapmıştı bu Alman cadısı hünkara?  Hüsnüşah:

-Dikkat ette bir zarar gelmesin ona!

-Eğer ona bir şey yaparsanız yaşatmam sizi sultanım! Ayrıca unutmayın ki sizin de bir oğlunuz var. Onun da başına her şey gelebilir.

-Sen beni tehtit mi ediyorsun?!

-Haşa sutlanım. Bu sadece sizinki gibi bir uyarıydı.

Greta uzaklaştı. Hüsnüşah kendi kendine homurdandı.

-Sen dur hele Alman köle! İzle de bak Hüsnüşah Sultan neler yapacak sana!

Alman KöleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin