BÖLÜM 25

10.7K 1.1K 218
                                    

ÇOK AMA ÇOK MUTLU BİR YAZAR NOTU ^^ Öncelikle kitabı okuyan, oylayan, eşe dosta önerip okunmasını arttıran ama en çokta harika yorumlar yapan herkese teşekkür ediyorum İyi ki varsınız.  Yorumlarınız harika beni çok mutlu ediyor. Sevgili okuyucularım yorum yapmadan geçmeyin. Bu kitabın kesinlikle basılmasını istiyorum. Bilmiyorum başından itibaren ısındığım bir kitap oldu ve elimde hissetmek isterim. Ama yazmaya devam ediyorum merak etmeyin. Seviliyorsunuz. Benim güzel, sevimli çetem.

KARANLIK ORMANDA BİRKAÇ SAAT

Hüma elinde ki numaraya bakarken Deniz'e doğru ilerledi. Bir umut elindeki numaranın onunla eşleştiğini düşünüyordu. Hayır, onca adam arasından eşleşmesi imkansızdı ama yine de genç adamın yanında diğerlerinden daha rahat hissedeceği kesindi.

Deniz onu gördüğünde omuzlarını teslimiyetle düşürüp, küçük bir çocuk bakışıyla genç kadına baktı. "Ne olur bana numaramızın aynı olduğunu söyle," dedi ve elinde ki kağıdı aynı anda Hüma ile birlikte uzattı ama ne yazık ki ikisinin de numarası farklıydı.

Hüma alt dudağını ısırdı. "Kahretsin!" dedi sonra kim bilir kiminle eşleşmişti. Neyse ki sağlam yumruk atabilen biriydi de endişe duymuyordu.

Deniz kağıdı geri çekip sessizce arkadaşına baktı. "En azından seninle ormanda olmak daha keyifli olabilirdi."

Hüma nefesini verdi. "Haklısın. En azından bana sarkacak mısın diye endişelenmezdim."

Deniz konuşmadan önce tek kaşını kaldırdı. Sarı saçları az aydınlatılmış ortamda gümüş renginde parlıyordu. "Bu konuda emin olman kalbimi yaraladı," dedi elini kalbine koyup şakacı bir tavırla. Hüma ona gülümserken edindiği arkadaşının yanında huzurlu olmanın keyfini çıkardı. Eninde sonunda numarası olan adamla birlikte yol bulmaları için ormana dalması gerekecekti ama bunu hiç istemiyordu. Bu etkinliğin farklı cinslerin beraber çalışıp sonuca ulaşması için yapılıyordu ama herkes aynı şeyi düşünmüyordu.

İşte tam bu nokta da o erkeklerin canına okumak için yumrukları devreye giriyordu. Tarihe bir not; sakın voleybol gibi bir sporla uğraşan kadının canını sıkmayın. Sonucunda şişmiş bir göz, patlamış bir dudak ya da çatlamış bir burun ile baş başa kalabilirsiniz.

Alanın ortasında yakılan ateşin kokusu burnuna dolarken ormanın ve gecenin kokusu eşlik ediyordu. İsli koku ona eski zamanları hatırlatmıştı birden. Yine olduğu yerde başka insanlarla konuştuğu yıllar geçmişti ve o an düşündüğünde aslında son etkinliğine katıldığını fark etti. Sonbahar etkinlikleri bir daha yapıldığında genç kadın artık oranın öğrencisi olmayacaktı. Bu düşünce birden kalbinin sancılanmasına neden oldu. Onun ve onun gibi son senesini okuyan her öğrenci için geri sayım başlamıştı.

"Ne oldu birden durgunlaştın," dedi Deniz ona ilgili gözlerle bakarken. Hüma birden silkinip kendine geldi. Hayır, bu kadar duygusallaşacak bir insan olduğunu bilmezdi.

"Sadece burada son etkinliğime katıldığımı düşündüm," dedi tüm içtenliği ile. Bazı insanların yanında içten olmak kayıp olabilirdi. Sizin duygularınızı ne zaman size karşı kullanacağını bilemezdiniz. Hüma bu yüzden insanların yanında her zaman dikkatli davranırdı ama Deniz kesinlikle öyle değildi. Ona hiç çekinmeden tüm sorunlarınızı, sıkıntılarınızı anlatabilir ve ondan tek bir kelimenin bile sızmayacağına emin olabilirdiniz.

Deniz ona bakarken derin bir nefes aldı ve başını ağır ağır salladı. "İnan bana yeni eğitim yılında burayı sensiz düşünmek bile istemiyorum,"

Hüma ona bakarken yüzünde ki gülümseme genişledi. "Eh çömez ben yokken kendine oyalanacak başka bir kadın bulacağına eminim,"

Genç adamda ona bakarken gülümsemedi. "İnan kimse senin yerini tutamaz," dedi ve bir süre birbirlerinin gözlerine bakarken birden kahkahalarla gülmeye başladılar.

Sonsuz Rekabet (SAS-1) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin