BÖLÜM -13-

11.6K 1.1K 163
                                    

PERİ'NİN KANATLARI KIRILIYOR

Hüma sırada yerini alırken yüzündeki ifadesizliği korudu. Erkeklerin seçmelerinden hemen sonra vakit kaybetmeden Kuzey Salonuna gelmişti. Hocasının geleceğini bildiğinden toplanma saatine geç kalmak istemiyordu fakat hayat her zaman olduğu gibi yine ona son anda çelmesini takmıştı. Sıraya girmeden önce hocaları da salona adım atmış onun diğerlerinden uzakta olduğunu görmüştü. Eh, bu senenin ne kadar kötü geçeceğini zaten biliyordu bu da tuz biber ekmişti.

Zuhal hoca tam karşılarında asker edasıyla dikiliyordu. Kısa saçları sarıya boyanmış olmalıydı ama bir kuaför faciası sonucu turuncu rengine dönmüştü. Bunu kadına söyleme şansı var mıydı? Kocaman bir hayır! Gözlerini ondan ayırmadan bir süre bekledi. Ardından bakışlarını diğer takım üyelerinin üzerinde gezdirdi.

"Bakıyorum da yine salon karşılaşmasını kaybetmişsiniz," dedi iğneleyici bir tonla. Zuhal hocanın kaybetmeye karşı alerjisi vardı ve ne yazık ki birkaç yıldır takım kaybediyordu. Bunun sonucunda genç kadınlara inanılmaz bir azap çektirmekten de zevk alıyordu. Onun disiplinli bir hoca olduğunu biliyordu ama takımdaki kızlar yeterli değildi. Ligde olan diğer takımlar o kadar iyiydi ki onları çiğ çiğ yiyorlardı.

"Sizden bu sene güzel bir performans bekliyorum," dedi bağırarak. Ardından önlerinde yavaş yavaş yürümeye başladı. "Bazılarınızın son senesi ve hala rüya kupasını takım dolabına götürmüş değil," bu konuşma sırasında bakışları Hüma'yı buldu. "Eh takım kaptanı bu sene umudumuz var mı?"

Hüma zorlukla yutkundu. Bu kadına çok şey söylemek istiyordu ama tek kelime edemeyeceğini de biliyordu. Son bir senesi kalmıştı ve kazanmalıydı. Takımın Peri'si olarak o kupayı ve iddiadan kazanacağı diğer kupaları odaya götürmek istiyordu. Bunu hayatında bir şeyi istemediği kadar çok istiyordu. 

"Bu sene kazanacağımız sene olacak efendim," dedi sakin bir ses tonuyla.

Zuhal hocanın demir gibi sert bakışları birkaç saniye daha onu üzerinde durdu. Sonrasında başını çevirip takımın diğer üyelerine baktı. "Peri'niz bu sene kazanacağınızı söylüyor. Ona inanıyor musunuz?"

Takım arkadaşlarından bazıları inandıklarını mırıldanırken diğerleri başlarını evet anlamında sallıyordu. Hala kadının nasıl bir cevap istediğini anlamadıklarına inanamıyordu. Derin bir nefes aldı. Zuhal hoca daha şimdiden sinirinden morarmaya başladı.

"Kesin sesinizi. Sizden cevap bekledim. Adam gibi verin şu cevabı. Evet mi hayır mı?" diye bağırdı. Hüma yüzünü buruşturmadan kendini alamadı. O kadar yüksek ses genç kadının ses telleri muhakkak çatlamış olmalıydı. Tabi normal bir insan olsaydı. Bazen koçlarının insan olduğundan bile şüpheleniyordu.

Takımdaki üyeler derin bir nefes alıp "Evet!" diye bağırdıktan sonra koçları ağır ağır başını salladı. "Birazdan seçmeler başlayacak," dedi ve Hüma'ya döndü. "Bu sene kaptanlığının gerektirdiği her şeyi yaparsın umarım." Genç kadına doğru yaklaşıp yüzünü onunkine yaklaştırdı. Bakışları çelik kadar sertti. "Yoksa peri olmaktan vazgeçmek zorunda kalacaksın."

Hüma kelimeler kulaklarına ulaşıp beyninde anlam bulduğu anda buz kesti. Kaptanlık unvanını ondan almaya çalışmazdı değil mi? O zaman neden ona bu şekilde bir tehdit savurmuştu. Bir an sahip olduğu en değerli şeyin ellerinin arasından gidebileceğini düşündüğünde nefesi kesildi. Son senesinde bunu ona yapamazdı. Eğer öyle bir şey olursa Hüma teyzesinin yüzüne bakamazdı. Onun hayallerini gerçekleştirmek için ettiği yemini tutamazsa onunla tek kelime bile konuşamazdı.

"Şimdi o koca popolarınızı kaldırın ve ısınmaya başlayın."

Takımdaki herkes salonun kenarına geçerek seçmeler için hazırlanmaya başladıklarında Hüma onları izlemek için gelen birkaç kişinin olduğunu gördü. Bunlardan biri ona sıcak bir gülümseme ile bakan Deniz'di. Kendisinin seçmelere geleceğini söylememişti ama iade ziyareti yaptığının farkındaydı. Onun gülümsemesine cansız bir şekilde karşılık verince genç adamda kaşlarını çattı. Hüma hemen bakışlarını çevirdi. Onun yüzüne bakamayacak kadar kafası karışıktı ve yüreği dudaklarının arasından dışarı fırlayacakmış gibi atıyordu. Kaptanlık unvanını ondan alma ihtimalini söylemesi bütün ruh halini bozmuştu. Tam o anda seyircilerin girdiği kapıdan Bulut'un içeriye adım attığını gördü. Bu daha da canını sıktı. Onun burada ne işi vardı sanki? 

Sonsuz Rekabet (SAS-1) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin