*Var olmanın sırrı bu. Hepimiz biraz deliyiz.
*İyi bir dinleyici her zaman teşvik edicidir, sohbetin daha iyi geçmesini sağlar.
Yazan kişi olarak sizinle konuşmak istedim. Agatha Christie adında bir hanımefendinin sözleri hakkında konuşacağım. Çoğunuz kitaba tek bir alıntıyla başlamama ve ondan sonra onun hakkında konuşmama aşinasınız. Zaten toplasak kaç kişiyiz ki?
Bu yazı bu kitabın son konuşması. O yüzden kendimde bunu yazabilecek haddi buldum. Bir insan bir insanı sevdiğinde ve o insan da onu sevdiğinde 1 olurlar. Hatta şöyle küçük bir örnek vereyim, iki insanın sevgisini tek kelime ederiz. İsmi Hun ve Han olan iki kişi olsun, bunları HunHan yaparız. Biz hep 1 etme odaklıyız.
Ama bana sorarsanız onlar ne kadar birbirlerinin renklerine bulanmış olmuş olsalar da hala kendi başlarına 1 ler. Ve ben onları yan yana koymak istedim. Onlar 2 tane. İki özel ruh. Siz gibi. Her biriniz bir tanesiniz. Benzeriniz var, biryerlerde. Ama yine de siz kendi başınıza 1 siniz. Bunu bozamam.
İki not yazdım.. İyi okumalar.
Ben ellerine bir şeyler bulaştırmayı seven bir çocuktum. Farklı dediler. Farklı olmak garipmiş gibi düşündüm. Kendimi kendime sakladıkça dışarıyı görür oldum. Hepsi neden aynı? Ben kabuğumda zararsızken deliysem, onlar değil mi? Bu işin zıttı ne? Hayatta bazı şeylerin zıttı yok öyle değil mi? Nefretin zıttı sevgi değil. Mesela.. Sevgi kötülüğün zıttı olmayadabiliyor çünkü. Nefret iyiliğin zıttı olmayabiliyor pekala. Ben deliysem bunun zıttı dedikleri zekilik mi? Peki. Ama hiç biri tam olarak deli olmadıklarını söyleyemezler. Çünkü insanız. Bazen sevgi, bazen nefret olabilir. Ve deliyiz, biraz. Yoksa büyük ihtimal çoğu şey zor gelirdi ve boğulurduk.
Merhaba güzelim. Seni dinlemeye geldim. Fazla uzaktan geldim. Şuraya oturup soluklanabilir miyim? Bana hikayeni anlatıyorsun.. harika. Bana güvendin. Çok değerli hissediyorum. Çünkü güven büyük bir kelime. Duyulması en zor ve en kuvvetli duygu. Her şeyi bitirebildiği gibi her şeyi inşa da edebilecek güçte bir çimento. Sen beni sıvıyorsun. Bana güvenerek benim boşluklarımı dolduruyorsun. Kurumadan, yağmur yağarsa şemsiye açmayı unutma, olur mu? Ben seni dinliyorum. Diyeceklerim bekleyebilir. Mantığım umurumda olmayabilir, bir süre. Rahatladığında haklı olduğunu duymak istemediğini hissediyorum. Sen sadece, sen sadece kollarımın arasında öylece duruyorsun. O an saçların yüzüme çarpıyor ve üşüyorum. Bu kadar uzun süre parmaklara karışmadılar mı? Onlara dokunuyorum. Uyuyorsun.. Uyandığında yanında olacağım.
Sabah uyandığımda yanımın boş olduğunu gözlerimi o tarafa çevirmeden önce anlamıştım. Soğukluk onun burada olmadığının kanıtıydı. Yatakta doğrulup kayan üstümü düzelttim. Etraf topluydu. Önceki gece toplayamayacak kadar yorgun hissettiğimiz için toplamadan uyumuştuk.
Ayağa kalkıp odadan çıktığımda Sehun salonda telefonla konuşuyordu. Yanına ilerleyip koluna sarılmamla bana döndü ve karşıdakine kapatması gerektiğini söyledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlarımız Küsmesin - HUNHAN
ChickLitElimi uzatsam tutar mısın? Yemin etsek bozup, kaçar mısın? Yıldızları saymak istesem bana 'Bizimkiler orada ne önemi var diğerlerinin?' der misin?