Ben gerçekten 'yıldızlar'ı seninle gördüğüm için çok mutluyumAkihiro Nishino
Yıldızlar.. Bir çok insan tarafından obje olarak da çok sevilir, bir sanatçı gözüyle de çok seveni vardır. Dünya üzerinde Küçük Prens ne kadar biliniyorsa yıldızlar da o kadar seviliyor.
Bazı insanlar aşık olduğunda yıldızlarla iletişim kurar sevdiğiyle. Özellikle platonikse. O yıldız onun var olmayan sevgilisi olur birden. Hep aynı yerde bekleyen bir sevgili. Işıldatan, gülümseten, gözlerin yaşlıyken daha çok parlayan.
Bazı insanlar aşktan artık payını almıştır. Ya çok üzülmüşlerdir, ya da sevginin ne olduğunu iliklerine kadar tatmışlardır. Onlar yıldızları bir fener olarak görür. Onlar yıldızlara tutkundur.
Bazı insanlar kafasını kaldırıp izlemez gökyüzünün bu güzel çillerini. Uzanıp dokunmaya çalışmazlar. Oysa dokunmaya çalışanlar da uzanamayacaklarını bile bile uzatırlar elini, bunu anlamazlar. Ama bilirler çünkü onlar mantıklı insanlardır, kendilerine zeki derler. Yıldızları uzayla ilişkilendirip en fazla bir bilim verisi olarak görürler. Ne yaşamın gülücüğünü bulamayanlar ne de kafasını kaldırmayı bilmeyenler gerçek bir bilgedir. Gerçek bilge, zorlukların ne olduğunu hissedebilenler ve hala gülümsemeyi yanaklarının en güzel aksesuarı haline getirmeyi başarabilenlerdir.
Gökyüzü kusursuz. Gökyüzünün çillerine, bulutların küpelerine aşığım. Ama en çok bu parıltıları izlerken onun yüzünde oluşan gülücüğe aşığım. O, içinde yaşadığı tüm acıları o an siktir etmiş ve o an sanki orada sadece o ve yıldızları varmış gibi gülümseyebilen biri. O bana her zaman en güzel yıldızın ikimiz olduğunu söyleyen biri. Gözleri kısılır gülümserken, burnunun üzerinde tıpkı gökyüzünün olduğu gibi ufak tefek çilleri vardır. Benleri var boynunda, tahminimce önceki hayatımda onu öptüğüm yerler bunlar.
Gece olmuştu. Ben her zamanki siyah kapüşonlu hırkamla sokakta yürüyordum. Ellerim cebimdeydi. Yürüdüm, ta ki boş bir salıncağın olduğu yeşillik alana gelene kadar. Adımlarımı oraya sürükledim. Plastik oturağa oturduğumda iki yanımda olan zincirleri tuttum. Soğuk demir ellerimi üşütürken üzgünce hırkamın kollarını parmaklarıma çektim. Bir iki itişten sonra boşlukta sallanıyordum. Ayaklarımı yere temas etmesin diye boşluğa doğru uzatmıştım. Sonra kafamı kaldırdım. Her yerde minik minik bir sürü yıldız vardı.
Gülümsedim ve alt dudağımı ısırdım. Vücudum şaşkınca tepki verdi. Kalbim hızlandı. O an gülümsemiş olmam bana ilaç gibi geldi.
Neşeyle daha yükseğe doğru ittim kendimi.
Rüzgar şapkamı savurdu ve kendi şarkısının notalarını saçlarımın arasına bıraktı gelişi güzel. Rüzgar bana sevgiyle dokunduğunda nefreti de hak etmediğimi anladım.
"İkimize de aynı şarkıyı bırak." Dedim uzaktaki biriciğime iletilmesini umarak.
"Luhan'a daha sıcak es ama." Dedim öksürürken. Bağcıklarım açılmıştı ve ben kalan son gücümle salıncağı durdurup onları bağladım. Yürürken düşmek istemem
O an aklımda olan tek şey Luhan'dı. İyi olup olmadığını bilmek bile yeterdi. Ama bilmiyordum.
Bir hafta öncesinde Baekhyun'un numarasını kot ceketimde bulup okuldaki bir öğrenciden mesaj atmıştım. Baekhyun mesajı Luhan'a gösterdi mi göstermedi mi emin değildim. Tek istediğim üç ay sonra onu bekleyeceğim yeri öğrenmiş olmasıydı. Ona başka türlü ulaşamazdım. Belki bir ihtimal iki ay sonra annesine mesaj atabilirdim ama onun için daha çok zaman vardı.
Umudum Luhan'ın mektubu bulmuş olmasından yanaydı. Yoksa her şey daha berbat bir hale dönerdi.
Gün boyu düşündüğüm tek şey Luhan, sigara ve Luhan olduğu için kısa sürede hava değişiminin etkisiyle fena halde üşütmüştüm. Annemle kaldığımız binaya ilerlemek için salıncaktan kalktım. Derin öksürüklerim canımı yakarken hırkamın şapkasını kafama geçirdim.
Bazen canınız acısa dahi bunu hemen ilk plandan uzak tutmaya çalışırsınız, kendimi önemsemedim. Bu beni birkaç haftaya daha kötü yapacaktı haberim yoktu.
Günler geçti. Haftalar geçti. Okul sona yaklaşıyordu. Artık iyice bitkin hissettiğim için doktora gitmiştim. Faranjit olduğumu söyledi ve belli şeyler önerdi. Başkalarına bulaşabildiğini söylediğinde durumun ciddiyetini kavrayabilmiştim. Luhan buraya gelse ona bulaştırmak istemezdim. Ona güçlü gözükmek istiyordum. Küçük yıldızım için iyileşmeliydim.
İlaçlarımı düzenli kullandım. Sigaradan ,zor da olsa, uzak durdum. Sürekli kitap okudum. Ona anlatacak anılar topladım.
Sonra bir gün elime bir fırsat geçti. Babasının babamla beraber denize geri döndüğünü duydum. Telefonumu açıp hemen ezberimdeki numarayı mesaj kısmına ekledim.
Sehun:
Merhaba Kır Çiçeğim,
İyi misin? Ben iyiyim. Burada her şey yolunda. Yakında sınava gireceksin. Sakın panik yapma olur mu? Seni seviyorum. Seni çok özledim Luhan. Umarım saat yedi olayını duymuşsundur güzelim. Sana bir sürü şey yazmak istiyorum ama kısa kesmek zorundayım. Kendine dikkat et bebeğim. Görüşürüz...
Çok zaman geçmeden bir mesaj gelmişti. Heyecanla açtım.
Luhan'ın Annesi:
Tanrım! İyi olduğuna çok sevindim. Hasta olmuşsun.. Kendine niye dikkat etmiyorsun? Ben de iyiyim... yani eh. Seni özledim. Saçlarını özledim. Sınavda sen de panik yapma. Yemeklerini düzgün ye. Seni çok seviyorum Oh Sehun
Hayatımda aldığım en güzel, en huzurlu hissettiren mesajdı. Defterime not edeceğim bir sürü duyguyu yaşattı bana. Beni korkusuz biri yaptı. Çabalamamı söyledi. Kayıp iki yıldızdık. Ama biz iki kayıp yıldız hep yan yanaydık. Kaybolsak bile bizim evimiz birbirimizdi. Biz asla tam olarak kaybolmadık.
Ben o gün onun bal köpüğü saçlarını gerçekten tekrar görebilme umuduyla doldum.
Aşk her şey değil. Ama hala gülümseyebilecek gücü bulmak tarif edilemez bir mutluluk. Bundan emin olun. Kendinizi ne zaman güçsüz hissederseniz sizin için boyanmış gökyüzüne bakmanızı istiyorum. Orada bizi, orada sizi, orada sizinkini bulabilirsiniz. Asla pes etmek yok, ne istiyorsanız siz ona ulaşabilecek güçtesiniz. Siz belki bir balıksınız. Belki kocaman mavi bir deniz var. Ve belki siz de mavisiniz. Ve belki sizi farkeden kimse olmadığını düşünüyorsunuz.
Susmak zorunda değilsin. Koşmak zorunda değilsin. Konuşmak zorunda değilsin.
Sadece kendin ol ve rüzgarların bir şarkı olduğunu hatırla. Kanat çırparken, yüzerken, havada asılı kalırken onu bir engel olarak düşünme. O heyecan dolu bir şarkı.
O benim saçlarımın arasında notaları gizli olan size hediye ettiğim bir sone.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlarımız Küsmesin - HUNHAN
Chick-LitElimi uzatsam tutar mısın? Yemin etsek bozup, kaçar mısın? Yıldızları saymak istesem bana 'Bizimkiler orada ne önemi var diğerlerinin?' der misin?