Şimdi fotoğraf çekilsek gözlerimiz
bulutlu çıkar.
Didem Madak
Hayatta en çaresiz hissettiğiniz anı tarif edebilir misiniz? Ben edebilirim. Fırında unutup yaktığım kekin akşama yetişmesi gerekiyordu. Ama o şimdi yanık kokuyordu. Ve ben yanmış yerlerini bıçakla kazırken çaresiz hissediyordum.Biliyorsun ki her şey gibi bunun da çözümü var, dedim kendime.
Bugün Sehun'un doğum günü. Bugün lapa lapa kar yağıyor. Onun için pasta yapmaya uğraşıyordum ama aklım o kadar dağınıktı ki kendimi odaklayamıyordum.
"Uff.. Sevmeyecek." Yüzümü buruşturup ağlamaklı sesler çıkardım.
Bütün yanıklardan kurtulduğumda kek gerçekten ufalmıştı. Bol kremayla onu saklayacaktım.
"Kekli muhallebi pastası olacaksın."
Keki bırakıp dolaptan iki kutu süt çıkardım. Güzel olması için uğraşmam gerekiyordu.
*******
"Şimdi sakın gözlerini açma tamam mı?" Heyecanla mumları yerleştirdim. Çatı katındaydık. Gece saat on ikiye üç vardı. Sehun'a baktım. Pastanın kusurlu olan yerlerini parmağımla düzeltip elime bulaşan kremayı hemen yeyip yok ettim.
Hijyen önemli.
Ona yaklaşıp elimi bacağında gezdirdim.
"Napıyorsun?"
"Bir şey arıyorum. Bakma."
Cebine zorla elimi sokup çakmağı aldım. Tam on sekiz mumu da da yaktığımda Sehun kıkırdıyordu.
"Şimdi aç ve sürprizmiş gibi sevin."
Gözlerini açıp önce bana sonra pastaya bakıp gülümsedi.
"Dileğini tut hadi!"
"Yılın ilk karı yağıyor ve sen bana pasta yapmışsın. Dileyecek başka şey kalmadı. Her şey kusursuz."
Dediğinde onun mimiklerini izledim.
Düşünüyordu. O bir hayal kurarken bile düşünürdü. Sahici biriydi. Uçuk şeylerle vakit kaybetmezdi.
Gözlerini kapatıp birkaç saniye bekledi. Yüzünün keskin yerleri mum ışığında daha da keskin duruyordu. Pasta için bıçağa gerek yok. Bir adet Sehun çenesi yeterli.
Aniden gözlerini açıp üflediğinde üşüdüm.
Onu dilediğini biliyordum. Onu istemişti. Benim yaptığım pastayı bana doğru başka biri için üflemişti. Sarılmadığı müddetçe ısınmayacak kadar çok üşüdüm.
Ama kalkıp sarıldı. Tozlu bir çatı katında mum ışığında üşüyen bedenimi bedenine çekti. Her doğum gününde parfüm sıkardı. Burnuma doldu. Aptal bir şekilde duygulanmıştım. Gözlerim dolarken sesimin titrememesi için uğraştım ve sırtına doğru mırıldandım.
"Umarım dilediğin her şeye kavuşursun."
Ve bu sefer gerçekten kaburgalarımızı birbirine geçirircesine sarıldı. Canım acımadı. Kocaman gülümsedim ve boynunu öptüm.
O da beni çok zor öperdi. Ben de doğum günlerinde ve yılbaşında. Ve küçükken o uyuduğunda.
Geri çekildiğinde kendimi toparladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlarımız Küsmesin - HUNHAN
Literatura FemininaElimi uzatsam tutar mısın? Yemin etsek bozup, kaçar mısın? Yıldızları saymak istesem bana 'Bizimkiler orada ne önemi var diğerlerinin?' der misin?