Bölüm~13

21 4 2
                                    

Karşımda kötü halde olan bir Yoongi vardı. Çok korkutucu görünüyordu, hiç iyi değildi. Bana seslenmesiyle tüm düşüncelerimden kurtuldum.

Yoongi: Neden geldin?! Ne işin var burda?

Chan-Ri: Asistanın olmak istiyorum. O yüzden geldim.-dediğimde manyak gibi sırıtmaya başladı ve kenara çekilerek benim geçmeme izin verdi. Oturma odasında durduğumda oda bir koltukta oturarak bir şeyler düşünüyordu.

Yoongi: Chan-Ri bana nasıl yardım ede bilirsin ki sen?!

Chan-Ri: Anlamadım?

Yoongi: Dur bir dakika- bana yaklaşarak kucağına aldı aniden, ne bok yiyecek diye düşünmek istedim. Ama aniden beni koltuğa bırakmasıyla sessizce yüzüne bakdım

Chan-Ri: Nede-
Yoongi: SUS SEN! Şimdi Chan-Ri kalk o koltukdan ve ayaklarının üzerdinde dur, 'yapamam' dersen eğer seni öldürürüm. Her halda önceki yapdığımı unutmadın! Neyse hadi ayağa kalkmaya çalış, ayağa kalkarak bana doğru gele bilirsen seni asistanım olarak kabul edeceğim, eğer hiç bir şey yapamazsan sonucu sen düşün. HADİ! Kalk ve söyledimlerimi yap, nede olsa asistanımsın.

Ne yapacağımı bilmiyordum, koltukdan tutunarak ayağa kalkmak istedim, yapdım ama yere düşmem bir oldu, gerisini yapamadım. Ayaklarım güçsüzdü hemde çok, sessizce yerde oturarak Yoongi'ye bakdım. Bana gülerek bakdı ve

Yoongi: Ah Chan-Ri sana bir şans daha, hadi ben seni kaldırayım, bakalım sen bari bir dakikada olsa öyle dura bilecekmisin.-dedi ve beni yeniden kaldırdı, benden uzaklaşdığı an yere düşdüm yine. Artık kahkahalarla gülüyordu, bu ben olamazdım, bu ben değildim.

Yoongi: Ah, Chan-Ri kendi ayaklarının üzerinde bile duramıyorken, NASIL BENİM ASİSTANIM OLURSUN?!

Chan-Ri: Bana bağırmağı kes Yoongi! Ben bu halde değildim! Öncelerde senin asistanındım, yürüyemesemde asistanın olmak istedim ve Yoongi biliyormusun? Ah tabikide bilemezsin! Ben bu durumdan kurtula bilseydim bu kadar zaman böyle kalmazdım, yürüye bilme ihtimalim çok az ve senin beni böyle aşalaman çok kötü olucak! -yüzüne bakdığımda gözleri kızarmış bir şekilde bana bakıyordu, hemen kapıyı çarparak evden çıkdı. Çok anlamsız bir hayatım var benim! Onun evinde yalnız kalmışdım, giden ben olmalıydım o değil. Ama ben gidemedim, öylece sessiz kaldım. Nasıl gidecekdik buradan diye düşünürken aklıma Dae gelmişdi. Telefonumu elimi alarak Dae'yi aradım

Dae: Efendim Chan-Ri. Bir şey mi oldu?

Chan-Ri: Nerdesin?

Dae: İyimisin? Evdeyim, bir şey mi oldu Chan-Ri? Korkutuyorsun beni. O hayvan sana bir şey mi yapdı?!

Chan-Ri: İyiyim Dae. Gele bilirmisin? Onun için aramışdım.

Dae: Geliyorum bekle.

Chan-Ri: Tamam.

Telefonu kapatarak yere koydum. Ne yapacakdım şimdi? Onum evinde kalamazdım, ayağa kalkmak istediğimde yine yere düşdüm. Bok gibi kalmışdım. En sonda vazgeçdim ve sessizce oturdum. Sadece Dae'ni bekleyecekdim bu kadar.

Kapının aniden açılmasıyla Yoongi içeri girdi ve beni gördüğünde yanıma geldi.

Yoongi: Seninle konuşmam gerek Chan-Ri!
Chan-Ri; Ne konuşa- evet yine kelimem yarıda kaldı. Çünki Yoongi beni kucağına alarak siyah koltuğa koydu. Ve yanımda oturarak ellerimi tutdu.

Yoongi: Biliyorum sana bu gün yapdığım çok yanlışdı. Ama ben buyum Chan. Ne yapdığımı bazen bilmiyorum. Delilikler yapıyorum, sana böyle yapmamalıydım. Üzgünüm her şey için-dedi ve bana sıkıca sarıldı...

"HEY UYANSANA!" birinin kulağıma bağırmasıyla gözlerimi açdım. Ah tabikide hepsi rüya olucak. Ne bekliyordum ki

Yoongi: Seninleyim Chan!

Chan-Ri: Ne var?! Bana sakın Chan deme! Benimle yakın olan 3 insan bana Chan diye bilir! Beni küçük duruma düşüren değil!

Yoongi: Neyse ne. Hadi kalk git evimden. Yarından sonrada gelme. Sana söylediğim gibi, kendi ayaklarının üzerinde durduğun gün benim asistanımsın.

Chan-Ri: O zamanda çok beklersin! Senin evinin meraklısı değilim! SENDEN NEFRET EDİYORUM MİN YOONGİ!

Evet Yoongi'nin evinden sonunda çıkmışdım. Hem yerde uyuduğu zaman bu mal beni tekerleklisandalyeme koymuşdu. Böyle nereye gide bilirdim ki diye düşünüyordum. Dae'yi aradım ve trafik çok olduğu için geç geleceğini  bildirdi.

Onun evinin önünde Dae'yi beklemek çok sürmemişdi. Onunla birlikde eve doğru gitdik. Arabada hiç bir şey söylemedim ona, söylersem yine kendini suçlardı ve ben daha çok üzülmesini istemiyorum.

Eve geldiğimde hiç kimseye bir şey söylemeden odama gitdim ve kapıyı kilitledim. Bu gün olanlar beni çok yormuşdu, kalbim acıyordu. Çokdan ağlamaya başlamışdım,deli gibi her yeri dağıtıyordum. Gerçekten ben önceki Chan-Ri değildim. Hiç bir şey umrumda değildi. Bir erkeğe göre ağlamam benlik değildi. Sadece Woong ve Dae'den başka.

Odamın önünde diğerlerinin sesini duymuşdum. Hepsi bağırıyordu ama ben hala her yeri dağıtıyordum. Onları duymak istemiyordum, izin verselerde acımı çeke bilsem.

Dae: HEY, CHAN-Rİ! KENDİNE GEL VE AÇ KAPIYI!

Chan-Ri: Dae gidin! Beni yalnız bırakın! DEFOLUN!

Saatlerle odada kalmışdım. Dae'den başka hepsi oturma odasına gitmişlerdi. Ama Dae hala kapıyı açmam için bağırıyordu. Sonunda kapıyı açarak öylece kaldım. Gözlerim kararıyordu, her yer çok bulanıkdı.

Dae: Chan-Ri?! Sen kendine ne yapdın böyle! NEDEN?!- beni kucağına alarak oturma odasına götürdü. Gerisi ise sadece karanlık

Gözlerimi açdığımda Dae'nin odasında olduğumu anladım. Hiç gücüm kalmamışdı, çok yorğundum. Neden bana böyle davrandığını bilmek çok isterdim. Sadece beni küçük düşürmekle, kalbimi kırmakla hayatına devam ediyor. Odanın kapısının açılmasıyla tüm düşüncelerdimden kurtuldum. Kapının önünde onu görmemle gerçekmi diye düşünmeye başladım.Gerçek olamaz...

En Büyük Yanlışım Sensin~M.Y.G Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin