Rayleigh başkan ve mükemmel zamanlaması

335 32 196
                                    


Yeşil saçlı genç, merdivenlerde ağır ağır inerken gözlerini ovuşturuyordu.
Duvardaki saatle olan bakışmasından
sonra hafifçe gülümsedi. Bu sefer de okula geç kalmamayı başarabileceğini düşünüyordu.

Yavaş adımlara oturma odasına girdi ve televizyonu açtı. Oturmak için koltuğa doğru ilerlediğinde gördüğü manzara onu şaşırtmıştı.

Kaşları hayretle yukarı kalkarken koltukta uyuya kalmış bedeni ayağıyla dürttü. Tepki alamayınca hafifçe ona doğru eğildi. Sadece bir anlığına, yastığa dağılmış sarı saçlarıyla ve dudağındaki belli belirsiz gülümsemeyle sevimli göründüğünü düşünmüştü.

Zoro, hızla kafasını iki yana sallayarak düşüncelerini kafasından atmaya çalıştı. Onu nasıl uyandıracağını düşünürken masada duran su dolu bardağı görmesiyle hafifçe sırıttı.

Sanji, yüzünde hissettiği soğuklukla nefes nefese bir şekilde gözlerini açtı. Islanan saçlarını eliyle arkaya doğru iterek elinde ki boş bardakla ona acımasızca gülümseyen Zoro'ya baktı.

Sanji:
"NE YAPIYORSUN BE?!"

Zoro:
"Seni bu şekilde uyandırma fırsatını kaçıracağımı mı sanıyordun?? Hem neden hala buradasın lan sen?!"

Sanji:
"Senin sevgili kuzenlerini yatırmayı başardığımda çoktan gece yarısı olduğu için ve annemi aradığımda ısrarla orada kal sen dediği için..."

Genç adam cümlesinin sonunu kısık sesle söylese de Zoro, onu duymuştu.
Sarışın, gözleri yanındaki yastığa kaydığında intikam alma heyecanıyla gülümsedi.

Zoro daha ne olduğunu anlamadan yastığı sertçe onun yüzüne fırlattı. Zoro, burnuna dolan kokunun güzel olduğunu düşünüyordu. Sanji'nin şampuanının markasını merak etmişti.

Bir kaç saniye sonra yerde duran yastığı da alarak iki yastıkla birlikte sarışına saldırdı.

Sanji:
"Ya Zoro dur! Haksızlık ama bu yaa! Zoroooo! Yavaş ol! Heey!"

Zoro, onu umursamadan yastıkla vurmaya devam ederken Sanji, bağırarak kendini korumaya çalışıyordu.

Aniden ayağının battaniyeye takılmasıyla yeşil saçlı genç dengesini kaybetti ve doğruca ellerini başına sarmış olan sarışının üstüne düştü.

İki genç, büyümüş gözlerle sessizce birbirlerine bakıyorlardı.

Zoro, Sanji'nin gözlerinin bu kadar güzel olduğunu nasıl daha önce fark etmediğini düşünüyordu. Mavinin oldukça cürretkar ve tehlikeli bir tonuydu. Okyanusun içine kendini bırakmak gibiydi.

#"Ovv bir şeyleri böldüm galiba ehehe."

Zoro, gözlerini zorlukla mavilerden ayırarak kapının kenarına yaşlanmış gülümseyerek onları izleyen babasını görmüştü. Sanji, Zoro'yu tekmeleyerek üstünden firlattı ve hızla Rayleigh'in yanına koştu.

Sanji:
"Yanlış anladın Rayleigh amca! Tamamen yanlış anladın!"

Zoro:
"S-sen ne ara eve geldin ya?!"

Rayleigh:
"Bir kaç saat önce. Ahh acıktım. Gidip kahvaltı hazırlayayım ben. Siz de devam edin çocuklar hiç rahatsız olmayın."

Onlara göz kırparak odadan çıkan Rayleigh'in ardından Sanji de yardım edeceğini söylerek peşinden gitmişti. Zoro da çantasını toparlamak için odasına yönelmişti. Ne derse desin babasının düşüncelerini değiştiremeyeceğinin farkındaydı.

⭐⭐⭐

Jewelry:
"Yardım etsene lan şerefsiz!"

Luffy:
"Lütfen Ace! Çok yorulduuum."

AienkienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin