3 hafta sonra~"Ben kantine gidiyorum. Bir şey isteyen var mı?"
Sanji böyle bir soru sormak gibi bir aptallık ettiğinde neredeyse tüm sınıf sırasının üstüne çıkarak hep bir ağızdan bağırmaya başlamışlardı.
Jewelry:
"Kanka ya suyum bitmiş, su al banaa!"Kid:
"Ben kek istiyorum!"Ace:
"Ben de ben de!!"Nami:
"Ben çikolata istiyorum. 5 tane al. İki tane limonata, 3 paket sakız, 4 tane kek..."Sanji şaşkınlıkla ona bakarken genç kadın isteklerini sıralamaya devam ediyordu. En sonunda Sanji ye bakarak "Ve hepsini sen öde." dedi.
Sanji ve Zoro yaklaşık 3 haftadır sevgili olmalarına rağmen arkadaşlarına bunu söylemeyi geçen hafta akıl etmişlerdi. Ve tabiki kötü bir tepki almışlardı. Nami, fazlasıyla sinirlenmiş ve onların hayatını cehenneme çevirmeye karar vermişti.
Sanji, boynunu bükerek kalabalığın arasından sıyrılıp yürümeye başladı. Sınıftan çıkmadan önce, Sabo sırasından kalkarak "Ben de geliyorum." diye bağırdı.
Sanji, "En azından o kadar şeyi tek başıma taşımam" diyerek mutlu olurken Sabo'nun yanına gelmesiyle sohbet ederek sınıftan çıktılar.
Geçen haftaların ardından Sabo, Ace ve arkadaşlarının minik grubuna dahil olmayı başarmıştı ve Kid dışında herkesle gayet iyi anlaşıyordu.
Sanji'den bir şey istemeyen bir kaç kişiden biri olan Law, göz ucuyla yanında oturan genç adama bakmıştı.
Dudaklarını birbirine bastırarak önüne döndü. Son zamanlarda daha sessiz görünüyordu ve arkadaşları bunun nedeninin gece yarısı sarhoş bir şekilde evine gelen Kid olduğundan haberleri yoktu.
Kid, kendisini öptükten sonra Law gerçekten ne yapacağını bilememişti. Ki zaten daha tepki bile veremeden Kid kafasını Law'un dizlerine koyarak uyuya kalmıştı. Law, tüm gece olanları düşünürken bir türlü uyuyamamıştı. Sabah ilk işi kızıl saçlı genci bir güzel dövmek olacaktı fakat işler beklediği gibi gitmemişti.
Ikisi için güzel bir kahvaltı hazırlarken salondan Kid'in çığlığını duymuştu. Kid, kaçırıldığını düşünmüş olacak ki Law'u göreme kadar avazı çıktığı kadar bağırmaya devam etmişti. Daha sonra ise sersemce gülümseyerek masaya oturmuş ve hiç bir şey hatırlamadığını söylemişti.
Biraz kafa yorduktan sonra deli gibi susadığı bir anda buz dolabını açarak kafasına diktiği şişede su yerine alkol olduğunu bulmuşlardı. Kahvaltı yaptıktan sonra Law onu evinden kovmuş ve hiç-bir şey olmamış gibi konuşmaya devam etmişlerdi. Kid hiç bir şey hatırlamıyordu ve eh Law da onun hatırlamasını istediğinden pek emin değildi.
Fakat ona her bakışında aklına öpüştükleri anın gelmesi ve dudaklarının bıraktığı hissi bir türlü unutamaması sinir bozucuydu. O kadar sinir bozucuydu ki Law artık onun yüzüne bile bakamıyordu.
Ace:
"Law dersin başlamasına az kaldı. Gelmiyor musun?"Law, ona seslenen çocuğa baktığında derslerinin müzik olduğu yeni aklına gelmişti. Müzik öğretmenleri Brook derse geç kalanlara kızmadığı ve yemek yemek serbest olduğu için Sanji kantine gitmek üzere bu teneffüsü seçmişti. Law sırasından kalkarak sohbet ederek yürüyen Kid ve Ace'in peşilerine takıldı.
⭐⭐⭐
"Benim dersim başlıyor. Yohohoho!"
Öğrenciler ayağa kalktıklarında onlara oturmalarını işaret eden müzik öğretmenleri sınıfın içinde dans ederek dolaşıyordu.