Selamlar~ Nasılsınız?
Bölüm isimlerini değiştirmeye karar verdim ve bu bölümden başladım.*-*
Yazarken çok eğlendiğim bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz!
Ve aslında daha da uzayacaktı ama bir haftadır takılıp kaldığım için iki part yapmaya karar verdim. Aksi takdirde daha çok bekleyecektiniz. :"
Bu arada bu bölümü yazmamda bana çok fazla yardımcı olan biricik ilham perime teşekkür etmesem de olmazdı. Family_Of_Empty_Cups Teşekkürler bebeğim.💙
1840 kelime.
İyi okumalar~
Rebecca, elindeki poşetlerle küçük parka doğru yürürken kulaklığından duyulan şarkıya eşlik ediyordu.
Neredeyse her zaman örülü olan saçları çözülmüş, pembe bukleleri beline dökülüyordu.
Beyaz, üzerinde Adventure Time karakterleri olan bir tişört, sarı kısa bir etek giyiyordu. Üzerindeki ceketin kollarını geriye doğru katlamıştı.
"Just belive in myself~" diye mırıldanırken parka giriş yaptı.
Gözüne ilk salıncakta sallanan Luffy çarpmıştı. Bartolomeo, diğer salıncakta oturuyordu ve Coby kaydırakların tepesinde durmuş onları izliyordu. Kulaklıklarını çıkarırken yüzüne bir gülümseme yerleşti ve ona doğru yürüdü.
"Selaam!"
Luffy, ona bir bakış atarak "Yo!" diye cevapladı. Bartolomeo ve Coby şaşkınlıkla Rebecca'yı incelemekten cevap verememişlerdi.
Bartolomeo, "Woah saçların güzel olmuş Rebecca!" diye bağırdı. Rebecca, ona teşekkür etti. Coby, ağzı açık bir şekilde onu izlemeye devam ederken genç kız sorar bir şekilde ona döndü.
"Çok mu kötü olmuş yoksa?"
Coby, yüzü kırmızıya dönerken hızla başını iki yana salladı. "Hayır, hayır!"
Gözlerini kaçırarak "Ç-çok yakışmış..." diye mırıldandı. Neredeyse fısıldayarak söylese de onu duymuş olan Rebecca, gözlerini yere çevirdi ve kızaran yanaklarını saklamaya çalıştı.
"T-teşekkür ederim."
Bu sırada gözleri Rebecca'nın elindeki poşette olan Luffy, "Oii o poşette ne var?" diye atladı.
"Ah bu mu? Şey... biraz alıştırmalık almıştım da."
Luffy, hemen salıncaktan inip poşete koşarken Bartolomeo beklediği kişilerin gelmesiyle gülümsemişti.
"Usopp senpai! Kaya san!"
Ağzına bisküvi doldurmakla meşgul olan Luffy hariç herkes parkın girişine baktı. Usopp, Kaya'nın elinden tutarak yürürken onları selamladı.
Rebecca:
"Aaa Kaya san geleceğini bilmiyordum!"
Kaya, şirin bir gülümsemeyle "Bartolomeo san beni de çağırmış." diye yanıtladı. Üzerinde dizlerinin hemen üstünde biten mavi bir elbise vardı. Rebecca, Usopp'un mavi tişörtünü gördüğünde bilerek uyumlu giyindiklerini fark etmişti. Siyah-beyaz spor ayakkabıları da birbirine benziyordu.
Onlar banklardan birine otururken Rebecca bankın karşısındaki salıncağa oturdu. Luffy elindeki poşetle tahtravelliye koşturdu. Bartolomeo ayakta dururken Coby, kaydırakların tepesindeki minik şatodan inmemeye kararlı gibiydi.
