Çünkü Sen Marimosun

372 35 154
                                    

Minik bir not: Şu parti için teklif etme işini bu bölümde bitirmek için biraz uzatmış olabilirim...

3043 kelime! Umarim fazla sıkıcı olmamıştır. Ciddi bir şekilde eleştiriseniz sevinirim ^-^

İyi okumalar~~~




Jewelry, kolunu sertçe tutan adama bakarken kendini tutmayarak gülmeye başladı. Yüzünde alaylı bir ifade vardı ve karışındakiler bundan pek hoşlanmış gibi görünmüyorlardı. Hadi ama onca kişi arasından bula bula kendisini mi bulmuşlardı yani?

#"Neye gülüyorsun sen be?!"

Adam, kolundaki tutuşunu sıkılaştırıp kendisine doğru yaklaştırırken genç kadın hiç etkilenmemiş gibi yüzündeki gülümsemeyi korudu. Bir eliyle pembenin hoş tonundaki saçlarını kulağının arkasına sıkıştırarak etrafındaki adamları süzdü.

Berbat bulduğu giyimlerine ve göz kanatan saç kesimlerine yüzünü buruşturuken bir an da kendini yerde bulmuştu. Nerdeyse başını yere çarpmasına neden olacak adama sinirli bir bakış attı. Karşılığında ise hadi, şimdi de gül bakalım diye haykıran bir gülümseme aldı.

Jewelry, olduğu yerde durarak kendisine doğru yaklaşan adamlar arasında gözlerini gezdirdi. Ayağa kalkmak için hareketlenmişken saçlarına dolanan eller tarafından geriye doğru çekildi. Genç kadın, o saçlarına dokunan eli alıp kırmak istiyordu. Bir hamle yapmak için ellerini kaldırdığında saçlarını kavrayan adam başına gelen bir taşla yere yığılmıştı.

×"Bırakın onu!"

Jewelry, kaşlarını kaldırarak elinde tuttuğu taşlarla onları izleyen gence baktı. Gittiği okulun bir türlü sevemediği forması, alnına hafifçe dökülen sarı saçlar ve gökyüzünü andıran o masmavi gözler...

Genç kadın, Sabo'nun buralarda oturduğu aklına yeni gelmiş gibi şaşkınlıkla ayağa kalktı.

#"Öyle mi?"

Mavi-beyaz çizgili bir gömlek giyen adam, pembe saçlı kadını boynundan yakalayarak kendine çekti. Bir eliyle Jewelry'nin yüzünü okşadı.

#"Bıraktırsana."

Sabo, elindeki taşları da onlara doğru firlattıktan sonra arkadaşını tutan adama doğru bir hamle yaptı. Fakat diğerleri önce davranarak sarışın gencin önüne geçmişlerdi. Sabo, gözlerini devirerek kendisine atılan yumruğu kolayca savuşturdu ve ona yumruk savuran adamın kolundan tutarak karnına bir tekme geçirdi.

Bir yumruk atmak için hazırlanmışken adamlardan ikisi kollarından sıkıca tutarak hareket etmesini engellediler. Diğerleri de arkadaşlarının tuttuğu gence acımadan yumruklarını savurmaya başladılar.

Jewelry:
"Tek tek saldırsanıza lan! Ezikler!"

Genç kadının çırpınmasıyla adam, boynundaki tutuşunu sıkılaştırdı. Jewelry, nefes almakta zorlanmaya başlamıştı.

Sabo, zorlukla kendisini tutan adamlardan kurtulmayı başararak önündeki adama sert bir tekme geçirdi.

Görünüşü pek belli etmese de sarışın oldukça iyi dövüşüyordu. Geriye doğru bir takla attıktan sonra adamlardan ikisine çelme takarak düşürmüştü.

Evet, liseli bir öğrenciye göre güçlüydü. Ancak, üstüne doğru gelen sayıları fazla ve yapılı olan bu adamlara karşı pek şansı yoktu.
Karnına yediği tekmelerle dayanamayarak yere çöktü. Sabo, nasıl tek başına bu kadar kişiye saldırıp da kazanacağını düşündüğünde inanamıyordu.

AienkienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin