(Mete'nin Ağzından)
"Biz şimdi seninle mutluluktan müebbet yesek yarına af çıkar be Güneş. Ama ben buna dayanamam ki." dedim hayal kırıklığıyla. Güneş ise beni umursamadan arkasını dönmüştü.
Neden? Neden bunu bana yaptın Güneş? Ben gözyaşları içinde yaşadığım şeylerle nasıl başa çıkacağımı düşünürken Güneş birden anayola koşmaya başladı. Koştuğu yöne baktığımda ilerden son sürat bir taksinin geldiğini gördüm. Taksinin önüne koşuyordu. Onu tutmak için arkasından koşmaya başladım. Güneş'e yaklaştığımda hemen tutacaktım ki tam önümde arabayla çarpıştı ve metrelerce yukarı yükselmeye başladı. Gözlerimin önünde. Acı içinde bağırmaya başladım.
"Güneş! Hayır lan! Güneeş!"
Güneş'in fırladığı yere doğru koşmaya başladım. Güneş'in yere çakıldığında vücudundan fışkıran kanları görünce olduğum yerde donakaldım. Aramızda iki üç adım kalmasına rağmen ilerleyemiyordum.
Hani bazı anlar vardır ya, sesin çıkmaz ama haykırıyorsundur aslında. İçinde tarif edilemez bir sancı büyümeye başlar, yok edemezsin. Birden sol yanın ağrır ya hani, nefesin kesilir ve gözlerinden yaşlar süzülür ama konuşamazsın işte. O anların en çıkmazındayım şimdi ben. Karşımda kan revan içinde yerde öylece hareketsiz yatan sevdiğim... Bir insanın nasıl olurda içi parçalanır diye düşünürdüm hep, parçalanıyormuş işte.
Yavaş yavaş yerde hareketsiz yatan kanlar içindeki Güneş'e yaklaştım ve dizlerimin üstüne çöktüm. Saçları yüzünü kapatmıştı, canını acıtmaktan korkarak saçlarını nazikçe yana ittim. Yüzünü gördüğümde "Hayır!" diye söylenerek cebinden peçete çıkartıp yüzündeki kanları silmeye başladım.
"Güneş'im yüzün gözün kan içinde, sana hiç yakışmamış bu." dedim ağlayarak, "Ama merak etme, bak ben temizliyorum."
Yüzündeki kanları tamamen sildikten sonra "Oldu." dedim, "Hadi şimdi kalk."
Durup çaresizce Güneş'in kalkmasını bekledim. Çevremdeki insanlar beni kaldırmaya çalışınca "Bırakın beni!" diye bağırarak Güneş'in yüzünü sevmeye başladım.
"Kalk." dedim sakince, "Ne olur kalk. Ben sana muhtacım. Gecemi sadece sen aydınlatabilirsin Güneş. Yıldızları bana sen öğretmişken şimdi yıldız gibi kayıp gidemezsin. Birinin sevdiği giderse toparlayamaz ki kendini. Toparlayamam ki kendimi... Hadi kalk. Hadi."
Ben hıçkıra hıçkıra ağlarken ambulans sesleri gelmeye başladı. Kısa sürede yanımıza geldiler. Güneş'i sabırsızca sarsarak "Seni benden alacaklar! Hadi kalk!" diye haykırmaya başladım, "Kalk gidelim buradan! Bu şehirden, her yerden herkesten!"
Sağlık görevlileri Güneş'i sedyeye bindirirken endişeli bir şekilde Güneş'e bakarak "Muhtacım diyorum sana Güneş. Ben. Sana. Muhtacım. Senle başlayan hayat hikayem sensiz bitemez! Anlıyor musun?" dedim beni duyması için bağırarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OH MY KOLEJ
Novela Juvenil..."Vay anasını sayın seyirciler." diyerek yüzümü gökyüzüne çevirdim. Hava iyice karanlıklaşmıştı ve yıldızlar geceyi süslüyordu. Hayran hayran yıldızlara bakarak "Yıldızlar." dedim, "Çok güzeller, keşke yeryüzüne inseler." gülümsediğini hissedebili...