"Öğlen saat on iki gibi odasına ziyaretçi alabiliriz. Ama sadece üç veya 4 kişi, fazla değil."
Nermin abla gözyaşları içinde "Tamam." dedi, "Çok sağolun doktor bey."
Çok şükür yavaş yavaş her şey yoluna giriyor. Mutlulukla dışarı çıkmaya başladım. Hastanenin bahçesindeki bankaların birine oturup Çağrı'yı aradım. Birkaç saniye sonra telefonu açtı.
"Efendim Mete?"
"Çağrı neredesin?"
"Masal'la hastaneye geliyoruz şimdi."
"Tamam. Ben de hastanenin bahçesindeyim, yanıma gelin."
"Tamam beş dakikaya orada oluruz."
Telefonu kapatıp arkama yaslandım ve huzurla derin bir nefes aldım. Sanırım her şey yoluna girecek. Her şey eskisinden de güzel olacak. Umudum seninle Güneş Ulusoy. Benden ne kadar kaçmaya çalışırsan çalış, her uzaklaştığın adımda daha da artacak sevgim. Sen benden kaçarken kalbime koşacaksın aslında. Sadece haberin olmayacak.
Biraz sonra Masal ve Çağrı geldi. Ayağa kalkıp Çağrı'ya sarıldım, sonra da Masal'a bakıp "İyi misin?" diye sordum.
"İyi olmaya çalışıyorum diyelim."
Çağrı net bir şekilde "İyi olmaya çalışmak ne? İyisin Masal. Mete sen de iyisin, Güneş de iyi ve hepiniz gerçekten iyi olduğunuzda ben de iyi olacağım. Anlaşıldı mı?" dedi ciddi bir tavırla. Çağrı'yı ilk defa bu tavırla görüyorum. Gökyüzüne odaklanmış öylece bakıyordu. Bir sorun vardı, ama ne?
"Çağrı bir sorun mu var?" diye sordum endişelenerek. Gözlerini baktığı yerden ayırmayarak "Var abi!" diye çıkıştı, "Bir sorun var!"
"Ne oldu?" Sesim titrek çıkmıştı.
"Bugün." dedi arkamdan gelen bir ses, "Ananla sevgilisi hastaneye geliyormuş."
Çınar abi? Sert adımlarla karşımıza oturdu. Kaşları çatıktı ve oldukça yıpranmışa benziyordu. Şaşkınlığımı gizleyerek "Neden?" diye sordum. Arkasına yaslanıp "Güneş'i görmeye." diyerek stresli bir soluk verdi.
Sinirlenerek "Ne hakla ve hangi yüzle?" diye çıkıştım, "Onları bu hastaneden içeri sokmam! Sakın gelmeye kalkmasınlar!"
Çınar abi dalga geçer bir ses tonuyla "Aynen, ikisine de engel olursun şimdi." dedi.
Masal ağlamaya başlayınca Çağrı dayanamayıp kolunu Masal'ın omzuna atarak "Ağlama Masal." diye fısıldadı. Çınar abi Çağrı'ya dik dik bakınca kolunu hemen geri çekti ve boğazını temizleyerek "Şey, ağlamasın diye şey ettim." dedi açıklama yapar bir ses tonuyla. Çınar abi bakışlarını Çağrı'nın üzerinden çekip bana yoğunlaştırarak "Neyse. Bu konuları daha sonra konuşacağız." dedi. Asla vazgeçmeyecek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OH MY KOLEJ
Fiksi Remaja..."Vay anasını sayın seyirciler." diyerek yüzümü gökyüzüne çevirdim. Hava iyice karanlıklaşmıştı ve yıldızlar geceyi süslüyordu. Hayran hayran yıldızlara bakarak "Yıldızlar." dedim, "Çok güzeller, keşke yeryüzüne inseler." gülümsediğini hissedebili...