Wild & Dope :: VHope - YoonKook ✔

D&W - 20

Taehyung yanından bir an bile ayrılmayıp etrafa bakınan Jungkook'u bir kez daha ittirdi. "Lan uzaklaş az delirtme beni. Hoseok aşkım yanlış anlayacak sonra!" Jungkook yan bir gülüş sundu. "Hayatım senin için okulu astım bugün. Bu mu karşılığı?"

Taehyung sabır dilercesine homurdandı ve koluna girmiş olan bedeni yine ittirip gözlüğünü düzeltti. "Gözlüklü, inek halinde seksiymiş hyung. Aha seninki de geliyor." Jungkook kendilerine bakan Hoseok'u görünce kıkırdandı ve Taehyung'un poposuna sırf inat olsun diye bir şaplak attı.

Taehyung resmen gözü seyirerek ona baktı ve kafasına bir şaplak attı. "Resmen beni zorluyorsun lan!" bağırıp kaşları havaya kalkmış kendilerine bakan Hoseok'a döndü.

Jungkook'un bluzunun arkasından tutup Hoseok'a doğru sürüklerken Jungkook durumu anlamış çırpınmaya başlamıştı. "Hyung yah! İstemiyorum. İtibarım zedelenir ulu orta olmaz!" Taehyung bu durumu çokta umursuyormuş gibi durmuyordu.

Hoseok çantasının kollarını sıkı sıkı tutmuş merakla ikiliye bakarken Jungkook'un eğilmesini sağladı. "Eğil gerizekalı!" koridorda herkes onlara bakıyordu.

Sabahtan beri zaten Jungkook gibi yabancı bir yüzü gören herkes fısır fısır konuşurken şimdi de Taehyung gibi sakin birisinin bu tavırları hakkında konuşmaya başlamıştı.

Taehyung yavaş yavaş sahte kimliğinden sıyrılıyordu ve bunu en yakından fark eden de zaten Hoseok'tu. Dizleri üzerinde oturmuş küfürler eden bedene merakla baktı.

"Bu kim?" Jungkook arsızca gülünce Taehyung ona yan yan bakmıştı. Jungkook ise gülüşünü durdurmanın aksine daha da gülmeye başladı.

"Hoseok hyung resminizi çeken bendim. Taehyung hyung demişti ki 'Sevdiceğim ile anı olarak kalsın bizi öpüşürken çek.' ama ben aceleci davrandım biraz." Jungkook asla akıllanmıyordu. Taehyung kendisini ona tekme tokat dalma konusunda hazırlarken Jungkook ayaklandı ve kahkahalar eşliğinde kaçmaya başladı.

Hoseok koşan ikilinin arkasından hissettiği o yoğun kıskançlık duygusu ile bakakalmıştı. "Bücür dediği çocuk bu mu? Pekte bücür durmuyor." kafasını sağa sola salladı ve dayanamayıp peşlerinden gitmeye başladı.

Bu hissettiği yoğun kıskançlıkta neydi? Taehyung'un kolundan çekip niye böyle samimisiniz, benimle ilgilen demek istiyordu? Samimiyet birbirlerini kışkırtmaksa tabii.

Alt katlara tek tek bakarken bir köşede sonunda ikiliyi buldu. Daha doğrusu üçlüyü.

Jungkook ve karşısındaki kişi burunlarını tutarken Taehyung gülmekten yerlere yatmıştı.

Onun yanına gidip kolunu çimdiklediğinde Taehyung hemen ona baktı. "Acıttı!" dudağını büzerek konuşunca üstüne bir de omzuna yumruk atmıştı. "Burada neler oluyor sorabilir miyim?"

Taehyung hala burunlarını ovuşturan ikiliye bakarken mırıldandı. "Benden kaçarken şu çocuk ile çarpıştı!" Taehyung Hoseok'a baktı. Tanrım biraz sinirli gibi duruyordu? Usulca onun serçe parmağını serçe parmağını dolayınca Hoseok kafasını eğip ellerine baktı ve elini geri çekip ve ikiliye tekrar baktı.

Taehyung, Jungkook'a yaklaşıp kulağına bir şeyler fısıldayınca Jungkook hızla kafasını kaldırmış ve burnundaki elini çekip memnuniyetle karşısındaki bedene bakmıştı.

Hoseok o kişiyi tanıyordu. Bu ara bir şekilde denk geldikleri ve sürekli göz göze geldiği çocuktu. Jungkook'a bakışlarını çevirdiğinde sonunda karşısındaki bedeni fark etmiş olan Jungkook kendisine şaşkınlıkla bakmaya başlayan çocuğa çoktan kur yapmaya başlamıştı.