D&W - 30

1.7K 149 34
                                    

"Jungkook, Yoongi'ye evlenme teklifi edebilir." Hoseok yeni uyanmış sevgilisinin saçları ile oynarken mırıldandığında Taehyung'un uykulu bakışları şaşkınlıkla Hoseok'a kaydı.

"Ne alaka?" cidden Jungkook'un işine de akıl sır ermezdi tabii ama bu da biraz fazla değil miydi?

"Ben biraz itelemiş olabilirim." Hoseok kahkaha atıp kafası kucağında olan bedenin yüzüne eğildi ve dudaklarına bir buse kondurdu. "Uyurken çok güzelsin Taehyung." konuyu çevirip kendilerine getirmişti hızla.

Taehyung aldığı iltifat karşısında tebessüm etti ve Hoseok'un yanağını okşadı yattığı yerden. "Beni izledin demek." tatlı ve güzel bir ilişkileri vardı. Henüz ilk zamanlarıydı ve bu ilk heyecanın ardından yıllardır sevgili kaldıklarında bile böylesine heyecan dolu olabilmeyi diliyordu Taehyung.

Doğrulup Hoseok'un kafasını göğsüne yasladı ve saçlarına bastırdı dudaklarını. Masum ve güzellerdi. Bazen arzularıyla ve tutkularıyla gözleri kararırdı fakat Hoseok, Taehyung'un o sert kimliğini kıracak kadar farklı kılıyordu.

Hoseok'un saçlarını okşarken kafasını göğsüne yasladığı sevgilisi kollarını beline doladı. "Taehyung, annen iyi mi?" kadın öyle hastalık seviyesinde bir bağımlılık kurbanıydı ki. Evde olanlardan bihaberdi.

Hoseok, ilişkisini dış dünya ile kesmiş olan kadından ister istemez korkuyordu. "Boşver onu Hoseok. Hayatını böyle geçirmeyi tercih ediyor." ailesinin bu akıl sır ermez yapısı Taehyung'un artık düşünmediği bir şeydi.

Sadece sahip olduğu işini, okulunu ve hayatına renk katan sevgilisini umursuyordu. Bir de ne yaptığına akıl sır erdiremediği bir diğer kişi olan Jungkook vardı tabii. Hayatından hızla kaybolduğu gibi hızla da girmişti. Bir sorgulama bile olmamıştı. Açıkçası Jungkook, Yoongi'nin peşinde dolaşmak ile öylesine meşgulken onu yanında tutup konuşmayı istemek bile zordu. Bu aptal çocuk birdenbire nasıl sırılsıklam aşık olabilmişti anlam veremiyordu.

"Hoseok." parmak uçlarını yanağında gezdirdiği, kucağında mayışmış olan bedenin yüzüne indirdi bakışlarını. "Okul bitince peki, sen benimle evlenir misin?" bu bir teklif değildi şu anlık fakat bu soruya elbet verilecek bir cevap vardı.

Evlilik ciddi bir şeydi. Bu denli kısa sürede bunu dillendirmek belki saçma gelebilirdi fakat Taehyung'un yıllarca Hoseok'a olan ilgisini de göz önüne alırsak bunu sormak kısa bir süre olmayadabilirdi.

"Bu biraz aceleye getirilmiş olmaz mı?!" Hoseok doğruldu ve Taehyung'un ellerini kavrayıp yüzüne bakmaya başladı. "Kalbimde nasıl böylesine bir yere sahip oldun aklım almıyor Taehyung." duraksadı ve tebessüm yerleştirdi dudaklarına. "Seninle evlenirim. Ama bunun için hala zaman var ikimiz de biliyoruz. Belki üniversitede ve belki daha uzun sürecektir bilemem ama inan bana seninle bir ömür yan yana olacağıma yemin ederim."

Masum bir sevgiydi bu. Kalplerine işlenen sevgi, bakışlarında ve sözlerinde hayat buluyordu ikisinin de. Güzel bir sevgiye imza atmışlardı.

***

2 gün sonra

"Beyaz sütlü çikolatam." Jungkook okulu bittiği gibi Yoongi'nin evinde almıştı soluğunu. Kapıyı açan kadın önce şaşırmış ama sonra yüzünde kocaman bir gülümseme ile Jungkook'u içeriye davet etmişti.

Şimdi ise Yoongi'nin odasındaydı. Sade odasında bakışlarını gezdirme işine son verince seslenebilmişti zaten.

"Jungkook." Yoongi oturduğu sandalyesinde merakla Jungkook'a bakıyordu. İki gün önce tuvalette yaşanan o anları Yoongi'de silip atamıyordu. Bunun basit bir öpüşme olacağını ummuştu ama peşinde dolaşan bu çocuğun cazibesine ister istemez yenik düşüyormuş gibi duruyordu.

"Seni seviyorum biliyorsun değil mi?" Jungkook heyecanla konuşunca tebessüm etmemek adına alt dudağını dişledi. Bu çocuğun sevgisini sahte sandığı için aptal olmalıydı. Öylesine çabalıyor ve pes etmiyordu ki Yoongi o gözlerden taşan sevgiyi görüyordu artık.

"Evet biliyorum Jungkook." bir yandan sa konunun nereye varacağını merak ediyordu yatağının bir köşesinde oturmuş kendisine bakan bedeni izlerken.

"O zaman..." cebine elini atıp sandalyede oturan bedenin önünde dizleri üzerine çöktüğünde Yoongi merakla onu izliyordu. "Benimle evlen!" Cebinden çıkan yüzük kutusuna şaşkınlıkla baktı.

Hayır yani bu çocuk asla normal değildi. Henüz reşit değildi bile. Her şeyi geçmişti bu yüzükleri alacak parayı nereden bulabilmişti ki?

"Jungkook bu yüzükleri alacak parayı nereden buldun?" sakince sorduğunda Jungkook ensesine attı elini ve alt dudağını ısırdı. "Babamdan çaldım biraz ama umurumda değil. Seninle evleneceğim ben!" heyecanla konuşması Yoongi'nin daha fazla dayanamayıp kahkaha atmasına sebep oldu. Jungkook hayranlıkla onu izliyordu.

Nasıl da aşık olmuştu bu bedene bir anda ve tanıma gereği dahi duymadan. "Jungkook kaç yaşındasın sen?" Jungkook bir süre duraksadı ve mırıldandı. "17."

Yoongi usulca kutuyu alıp kapağını kapattı ve Jungkook'un cebine attı. "18 yaşına gelince bunu yine sor tamam mı?" yeniden sormasını istiyor olmasının sebebi cevabının reşit olduğu zaman olumlu olacak olması mıydı?

"O zaman kabul edecek misin?" hevesle ayaklandığında Yoongi'nin cevabı Jungkook'un değil 1, 10 yıl bile beklemeyi göze alabileceği kadar güzeldi.

"18 yaşına girdiğin zaman seninle bir aile olmaya kabulüm ama şuan Hoseok ve Taehyung gibi bir çift olmaya ne dersin?" Yoongi denemeye karar vermişti. Başının belası bu çocuk ile aşk yolu çizmeyi kabul etmişti.

Diğer bölüm : Final

Wild & Dope :: VHope - YoonKook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin