"Min Yoongi!" Yoongi keyif kahvesi duyduğu sesle boğazına durmuş öksürmeye başlarken yanındaki arkadaşı sırtına vuruyordu kendisine gelmesi adına.
Orada elbette sonsuza dek kalamayacağını biliyordu ama en azından birkaç okul saatinde kafasını dinleyebilmişti. Şimdi ise kaçınılmaz gelmiş ve karşısında duruyordu.
Jungkook öyle sinirli durmuyordu ve Yoongi kendisine yüzündeki o çapkın gülümseme ile bakan bedene karşı gülmemek için yanaklarının içini ısırıyordu.
Bu çocuk başına öyle bir bela olmuştu ki ve Yoongi yavaş yavaş alışıyordu ve alışmak,kabullenmekten çok farklı bir şeydi.
"Çıktın mı oradan ya?" boğazını temizleyip umursamaz bir ses tonu takındı. "En son seni yine engellemeyi düşünüyordum." siyah saçlarını geriye attı ve sırtını oturduğu sandalyenin sırt kısmına yasladı.
Jungkook umursamazca ince bileğini kavradığı bedeni sürüklerken Yoongi'nin arkadaşları gülmeye başlamıştı bile. "Nereye gidiyoruz?" Yoongi konuşunca dışarıda birilerinin olmasını umursamadan bağırarak konuştu.
"Öpüşeceğiz beyaz sütlü çikolatam. 2 ders boyunca beni orada bıraktığın için 2 saat boyunca öpüşeceğiz!" bu çocuğun özgüvenli tavırları Yoongi'yi bitiriyordu. Özgüveni geç aşırı rahattı aynı zamanda.
Okuldan içeriye girip tuvalete ilerlemeye başladılar. Yoongi karşı çıkmıyordu. Şurada sorun çıkartsa kesin kucağına alır yine gideceği yere götürürdü Jungkook.
Hoseok ve Taehyung sınıfa ilerlerken ikiliyi görmüştü. "Nereye lan böyle yangından mal kaçırır gibi?!" Taehyung konuşunca Jungkook mırıldandı.
"Yiyişmemiz gereken konular var da onları halledeceğiz artık. Çok geç kaldık." Hoseok gülmeye başladığında Yoongi ona baktı ve tebessüm etti.
"Kolay gelsin kardeşim." Taehyung kahkahaları arasında konuşmuş ve yanındaki bedenin beline elini sarmış kulağına bir şeyler fısıldamıştı. Yoongi ahlaksız bir teklifte bulunduğuna o denli emindi ki.
Tuvalete geldiklerinde Jungkook herkesin dışarıya çıkmasını söylemişti. Herkes dışarıya çıkınca da kapıyı kapattı ve kısa bedeni bir kabinden içeriye iteleyip yanına girip kapının sürgüsünü çekti.
"Beni 2 ders saati boyunca orada bıraktın. Hizmetli gelmeseydi hala orada, gelmeni bekleyecektim." Yoongi'nin sırtını kapıya yaslamış ve bedenini de bedenine yaslamayı ihmal etmemişti.
"Seni öpeceğim dememe rağmen gelmedin çünkü seni öpmemi istiyorsun!" Jungkook yan bir gülüş sunmuş ve bir elini Yoongi'nin kalçasına sarmıştı. Yoongi hızla eline vurunca acıyla elini çekti ve cırladı.
"YAH İKİ DAKİKA SEKSİ VE ŞEHVETLİ OLAYIM DEDİM NE BOZUYORSUN ÇİKOLATAM!" Oflayıp elini ovuşturdu ve Yoongi'ye dudaklarını büzerek baktı.
"Seni daha çok engellemem gereken zamanlar var ve peşimden 'beyaz sütlü çikolatam' diye dolaşman gereken zamanlar var. Yine de bugün... Sadece bugün bu istediğin olsun." Jungkook'un yapması gereken hamleyi Yoongi parmak uçlarında yükselip karşısındaki bedenin tişörtünden tutarak kendisine çekmesi ile sonuçlandırmıştı.
Dudakları birbirine değdiği zaman Jungkook'un gözleri büyüdü. Kalbi ağzında atıyordu ve ne yapacağını şaşırmıştı. Kısa bir an içinde toparlanıp kalçalarından kavradığı bedeni kucağına aldı ve bacaklarının sırtında birbirine dolanmasına izin verdi.
Yoongi'nin kolları boynundaki yerini alırken Jungkook, onun dudaklarını öyle nazikçe ve zarar vermemeye özen gösterircesine dudakları ile turluyordu ki bu ilgili tavır Yoongi'nin içini titretmişti. Tutuşu bile nazik ve zarar vermeye korkarcasınaydı.
Sadece bu dikkatli dokunuşlarından bile insan anlardı verdiği değeri.
Dilleri buluştuğu zaman Yoongi kısık bir inleme sundu. Rüya gibi bir andı ve nefesleri kesilene dek devam etti. Kısa süreli bir nefes alma sürecinin sonunda bile birbirlerine hala doyamadıklarını hisseden ikili dudaklarını birleştirirken buldu kendilerini.
Bencesi, birkaç bölüm sonra final yapabilirim.
Bu arada bu bir REKLAMdır.
Fire On Fire isimli bir Vhope yayımladım. Umarım o kitaba da bir şans verirsiniz. Teşekkürler~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wild & Dope :: VHope - YoonKook ✔
Fanfiction'Okulumuzun inek öğrencisinin, barlarda sabahladığını asla tahmin edemezdim.' [Bir Dope ve Wild Serisi harmanlanmasıdır.] ||25.08.2018||