otuz bir

3.1K 214 19
                                    

Alya'ya veda 8 mesaj

Eyşan: Nabıyonuz gençlik

Emir: Karşında oturuyorum

Emre: Karşının yanında oturuyorum

Eyşan: Off size mi sordum ben

Emir: Bizde bu gruptayız

Denny: Ayy iyiyiz oturuyoz Alya ile

Yiğido'm: Sevgilimi benden çok görüyorsun lan

Denny: Boş yapma ulan enişte dedik bağrımıza bastık. Gel sende gör

Alya: Sakin. Oturuyoz Eyşan sizde gelsenize

Eyşan: Konum at bebek

Yiğido'm: Bu teklifi kaçırır mıyım? Hayır. Geliyoruz.

Emir: Geliyormuşuz

Emre: Peki.

Eyşan: Deniz seninki noldu?

Emir: Seninki?

Denny: Kabul etmedim. Mesajları oku Emir (13.02)

Emir: Anladım. (13.09)

Alya: Hadi gelin ya

Yiğido'm: Geliyoruz sevgilim

Emir: Hanımcılık kazanacak demiştim ben🙏

Yiğido'm: Senide görücez

Emir: Yakındır görürsünüz.

Denny: Hayırdır?

Emir: Seni ilgilendiren kısım?

Denny: Sormadım say.

Yiğido'm: Sevgilim ve baldız kapıyı açın.

Kapıyı açıp bizimkileri karşıladık. Ellerinde poşetler en önde Yağız, Emir, Eyşan ve Emre.

"Hoşgeldiniz."

Yağız elindekileri Deniz'e tutuşturup sarıldı bana. "Hoşbulduk sevgilim. Annenler yok mu?"

"Düğüne gittiler."

"Selam yengecim." diyen Emir...

"O benim lafım." diye ona vuran Emre...

"Çekilin be kenara. Ayyh." diyen Eyşan..

Salona geçip koltuklara dağıldı herkes. "Eee nabıyoruz şimdi?"

Herkes Emir'in sorusunu düşündü birkaç dakika. İlk yanıt Deniz'den geldi.

"Bence doğruluk cesaretlik oynayalım."

"Senin gibi bir sarışından gelecek en mantıklı cevap. Yok kalsın."

"Allah Allah oynama o zaman. Derdin ne anlamadım ki. Tövbe ya."

"Tamam. Deniz sen şişe getir. Soda vardı. Getir onu." diyerek engel oldum tartışmalarına.

Deniz elindeki şişeyle salona gelip "Siz oynayın. Ben eve gidiyorum. Sonra görüşürüz." dedi.

Eyşan oflayıp göz devirdi. "Nereye ya? Yeni geldik biz. Bu malı takma sen otur."

"Yok ondan değil. Annem acil çağırdı. Dedemler gelicemiş sanırım. Oha! Dedem mi?"

Gülerek kolunu sıvazladım. "Allah yar ve yardımcın olsun. İşin zor."

"Enişte şu sevgilini al başımdan. Lanet girsin. Dedem ya dedem. Ne işi var onun burda ya?"

Herkes anlamaz gözlerle bakınca açıklamaya giriştim. "Dedesi alzheimer hastası. Kendilerini kraliyet ailesi zannediyorlar. Deniz'i gördüğünde hastalığı ileri boyuttaydı. Bu yüzden Deniz'i hizmetçi sanıyor. Çok çektirdi bu zamana kadar."

Deniz montunu giyinip bizim gülen halimize göz devirdi. "Çarpılmayasıcalar."

Sonrası bizde yoktu zaten.

°°°

Yolumuza taş koymadan duramıyorlar. Seni beni ele layık görüyorlar. Bize doğruyu söylemiyorlar sevgiliiiimm.' diyor Tuğkancım. Ah be ah.

Bölüm biraz geçiş tarzındaydı. Malum bugün yazdığım 3.bölüm. Tabi siz bunu yarın okuyacaksınız ama olsun. #20.11.19

Bys.

AMONİN | Texting ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin