(18) FİNAL

16.1K 1K 182
                                    

"Bebeğim.. bırakma beni. Bırakma!"

Gözlerimi zoraki açmaya çalışırken bebeğimi sayıklıyordum. Aklım başıma geldiğinde ellerimin, karnımın üzerinde olduğunu fark ettim.

Bebeğim! Bebeğim yoktu artık. Allah'ım ben ne yaptım! Hayattaki tek tutunacak dalımı öldürdüm. Kendi canıma kıydım. Nasıl yaptım böyle bir caniliği.

Yaşadığım pişmanlık gözlerimden oluk oluk akarken ellerim karnımda boş kalan bebemin boşluğundaydı. Bu vicdan azabıyla yaşayamazdım artık. Bu acı beni öldürürdü.

Kapının aniden açılmasıyla karşımda Mahir'i görünce afalladım bir anda. Hayır hayır. Rüya görüyor olmalıydım. Bu Mahir olamazdı.

"Ne yaptın sen Fatma! Bebeğimize mi kıydın?"

Mahir'in sert sesiyle kendimi toparlamaya çalıştım. Rüya değildi bu. Mahir hayatımda ilk kez gördüğüm kadar sert tavrıyla yanıma kadar gelmişti. Kolumu tutup sıkarak sertçe bağırmaya başladı.

"Söylesene kıydın mı ona? Bebeğimi öldürdün mü?"

Konuşmaya bile gücüm yoktu. Sadece başımı olumlu anlamda sallayabildim.

"Sen nasıl yaparsın bunu? Nasıl bir canisin sen. Bebeğimin katilisin!"

Mahir'in gözündeki yaşı görünce gözyaşlarım daha hızlı akmaya başlamıştı. Mahir'e kızdığım için bebeğime kıymıştım. Kendimi asla affedemezdim.

Kapının çalınmasıyla doktor içeri girmişti. Gülümseyerek yanıma gelince Mahir de odadan çıkmak için yanımdan uzaklaşmaya başlamıştı.

"Ne bu gözyaşları Fatma Hanım. Bebeğinize iyi bir anne olacağınızı düşünmüştüm ben. Şimdiden üzmeye başlamışsınız."

Doktorun ne dediğini anlayamadığım için yüzüne boş boş bakarken Mahir de olduğu yerde durmuştu. Başımı Mahir'e çevirince bakışlarımız birbirini buldu.

"Bebeğim?"

"Bebeğiniz hala çok sağlıklı. Siz narkoz verdiğimiz sırada ona kıymayın deyince biz de kıymadık."

"Nasıl yani? Bebeğim! Bebeğim ölmedi mi?"

"Mesleğimde yapmaktan en nefret ettiğim şey kürtaj yapmak. Bebeği almamaya bahane lazımdı bana.  Sayıklamanız bahane oldu. O sırada hala ayık olduğunuz için isteğiniz geçerli sayılır."

Uzandığım yerden doğrulup doktorun ellerini öpmek için eline uzandım. Bana canımı tekrar bağışlamıştı.

"Allah razı olsun doktor hanım. Size nasıl teşekkür etsem az gelir. Allah razı olsun."

Doktorun ellerine yapışmış halde sevinç içinde konuşurken Mahir'i yanımda gördüm. Şaşkın halde bana bakarken sevinçle boynuna sarıldım.

"Bebeğimiz ölmedi Mahir. Bak burda. Ölmedi o."

Elini tutup karnımın üstüne koyarken elinin titrediğini hissediyordum. Tuttuğu elimi sımsıkı sararken diğer eliyle başımı kaldırıp alnımdan öptü. Mahir'in bu hareketini beklemediğim için şaşırmıştım.

"İstersen beni hiç affetme, yüzüme bile bakma. Ama bundan sonra bırakmam seni. Yanımda kal. Benim için olmasa da bebeğimiz için."

"Bebeğimiz için. Onu babasız büyütmeyeceğim. Sen de hep yanımızda ol. Bizi babasız bırakma."

Mahir'le birlikte hastaneden çıkıp eve giderken artık bambaşka bir Mahir vardı yanımda. O soğuk adamın yerine sevgiyle bakan bir adam vardı.

DİĞER YARIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin