29. Bölüm

1.9K 118 44
                                    

Yazarınız yine dayanamadı yemin ederim şimdi uyandım da kahvaltı etmedim ama bu bölümler öyle heyecanlı ki yorumlarınızı çok merak ettim Bu bölümler bomba 😊
Yeni Bölüm 65 Vote de Gelecek şimdiden Hatırlatayım okumadan önce ☆ a tıklayıp öyle okursanız daha kolay olur  keyifli okumalar 🤗

Kara haberin tez yayıldığı gibi mutlu haber de tez yayılıyordu Mihribanın doğum yaptığını herkes duymuştu bir can gitmişken bir can gelmişti konağa rojda hanım ne yapsa bilemiyordu normal de bugün kurban kesip davul zurna çaldırmaları lazımdı ama yas eviydi yapılmıyordu ayrıca bebek 7 buçuk aylık doğmuştu küvezdeydi ve ne zaman çıkacağı belli değildi berhive okunan kuran yeni doğan bebek içinde dualanıyordu şifa bulsun sağlıkla çıksınlar diye dualar ediliyordu zümrüt ve berfu bir an önce hastaneye gidip bebeği ve Mihribanı görmek istiyorlardı ama bu kalabalığı bırakamıyorlardı rojda hanım pardüsesini sırtına geçirdiği gibi arabaya bindi kadir hastaneye doğru sürdü rojda hanım oğlunu arayıp hastanenin önündeyim gel beni al dedi Emirhanı aramasına rağmen mirza gelmişti onu almaya mirza biraz önde rojda hanım arkada yürümeye başladılar asansöre binip 9. Katın düğmesine bastılar rojda hanım asansörde bi fena olmuştu asansörden indiler rojda hanım oğullarını gördü ama görüntü git gide bulanıklaştı rojda hanım duraksadı mirza abilerinin bakışlarını görünce arkasını döndü rojda hanım yere düşmek üzereyken yakaladı hemen başlarına toplandılar Emirhan bi yandan Demirhan bi yandan doktor diye bağırıyordu doktorlar rojda hanımı acil müdahale odasına götürdüler Bedirhan yumruğunu hastane duvarına geçirdi
"Kime naptık kimin bedduasını aldık ne bu başımıza gelenler "
"Sakin ol Bedirhan imtihan zamanımız isyan etme kış gelmeden yaz gelmez dik dur kardeşim "
Demirhan abiliğine yakışır bi şekilde dik durmaya çalışıyordu şuan da aileyi bir arada tutması gerekirdi kardeşlerini bu fırtınalarda koruması abilik etmesi gerekirdi ne kadar dik durmaya çalışsada içi kan ağlıyordu bi kadın yok yere ölmüştü evet yok yere ölmüştü bi hiç uğruna hayatı nası yaşadığını bilmeden ölmüştü bi bebek büyük bi acının içine doğmuştu annesi fenalaşmıştı başlarında dolanan bu Karabulutun hemen dağılmasını istedi Demirhan eliyle kardeşinin omzuna destek vermek için iki kere vurdu Bedirhan perişandı gözleri kan toplamıştı dağ gibi adam çökmüştü mirza ve Emirhan da abilerini bu halde gördükçe kahroluyorlardı mirza kendini hep dışlanmış görürdü onlardan ama şimdi anlıyordu ki kan çekiyordu abisinin bu hali yüreğini yakıyordu Bedirhan ağlıyordu ağlamaktan gözleri batıyordu artık berhiv intihar etmişti Mihriban sezaryen olmuştu bebek küvezdeydi Mihribansa yoğun bakım da doğum onu çok zorlamıştı zaten kansızlığı vardı kanı çok düşmüştü şimdi de annesi rahatsızlanmıştı herşey üst üste gelmişti herşeyden kendini sorumlu tutuyordu ne Mihribana layıkıyla koca olmuştu ne berhive sonunda berhiv yaşamına son vermişti Mihribansa olaylara dayanamayıp erken doğurmuştu kızı hayata tutunmaya çalışıyordu küçük mucizeleri ellerinden kaymak üzereydi delicesine tatmak istediği babalığı tadıyordu ama yine bu da yarımdı kızını ona cam ekranların arkasından göstermişlerdi kucağına bile alamamıştı karısının yanına gidip mutluluğunu paylaşamamıştı diğer karısını ahirete yolcu edememiş son görevini bile yerine getirememişti kendini hiç bu kadar aciz hissetmemişti.

Aradan 1 2 saat geçmiş doktor dışarı çıkmıştı rojda hanımın tansiyonun yükseldiğini dil altı hap verdiklerini şimdi biraz daha iyi olduğunu söylemişti herkes derin bi nefes almıştı öte yandan bebeklere bakan hemşire dışarı çıkmıştı
"Bebeğin bezi ve kıyafetleri nerede ? "
Meryem genç hemşireye cevap verdi
"Çok acele geldik yanımızda yoktur gidip alıp gelsek olur mu "
"Tabi olur 1 paket bez getirin 1 takım da kıyafet zaten küvezdeyken giydirmiyoruz "
Mirza meryemle konağa doğru yol almıştı konağa geldiklerinde berfu ve zümrüt avluya oturmuşlardi kapı açılınca hemen ayağa kalktılar
"Meryem naptınız bebek nasıl "
"İyi berfu abla çok şükür yani küvezde birşey demiyorlar kıyafet ve bez lazımmış hemşire istedi onları almaya geldik "
Zümrüt aklına gelenle hemen konuştu
"İyi ama cinsiyetini öğrenmeye bir türlü gidemediler hiçbir hazırlıkları yoktu ki ne bez ne kıyafet "
Her iş mi ters giderdi akşamın bu saatinde açık dükkan bulmalarına imkan yoktu mirza sesli bi şekilde nefesini verdi
"Ne yapacağız peki"
Berfu öneride bulundu
"Azadın hiç giymediği takımları var ben onlardan vereyim bebek bezini de Ahmet amcanın bakkalından alın rica ederseniz açar bizi kırmaz"
Mirza kafasını salladı berfu hemen odasına fırladı Azadın kıyafetini almaya.
Konakta hala çok insan vardı yadenin yaşlı dostları bu gece konakta kalacaktı daha birçok misafir hala oturuyordu mirza Meryem zümrüt sessizce bahçe de bekliyordu mirza volta atıyordu birden ayakları yere mıh gibi çakıldı Meryem ve zümrüt mirzanın çatılı kaşlarına Alev saçan gözlerine baktılar sonra da kafalarını mirzanın baktığı yere çevirdiler Meryemin dizlerinin bağı çözülmüştü Allahtan oturuyordu zümrüt karşısında gördüğü kadını tanımıyordu ama mirzanın bakışlarından ve Meryemin hallerinden bu kadının jinda olduğunu anladı mirza öfkesinden kuduruyordu jinda kocaman karnıyla karşısında duruyordu meryem bu kadar kalabalığın içinde bi rezillik çıkmasından korkuyordu hemen mirzanın koluna yapıştı
"Hadi gidelim geciktik hemşire bizi bekliyor"
Mirza meryemi duymuyordu öylece kardeşine bakıyordu gözleri öfkeden kızarmıştı iri gövdesi öfkelenince dahada irileşiyordu meryemin elinin altındaki pazular neredeyse patlayacaktı mirza burnundan soluyordu mirza hızla arkasını dönüp gidiyor ki duyduğu sesle yere çakıldı
"Abiii"
"Abi gitme , affet beni nolur "
Jinda koşarak abisinin yanına gelmişti mirzanın sağ bacağına sarılmış ağlıyordu
"Affet abi benim senden başka kimsem yok affet ne olur"
"Bırak beni benim senin gibi bi kardeşim yok!!!"
Jinda abisinin dediklerine aldırmadan yalvarmaya devam ediyordu meryem ve zümrütün içi parçalanmıştı jindanın bu haline onlarda ağlamaya başlamışlardı.
"Sana çekil git diyorum bak elimden bi kaza çıkacak defol gittt! !"
Meryem mirzanın öfkesinden korktuğundan jindanın yanına gidip onu mirzanın bacağından çekti sessizce kulağına fısıldadı
"Üstüne gitme bi gün affedecektir sabret "
Sabır sabır sabır herkese lazım olan şeydi aslında sabır bütün bu ailede herkese lazımdı herkesin bi yarası vardı bu yaraların iyileşmesi için gerekli ilaç sabır ve duaydı.

Dermane Dilemin ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin