31. Bölüm

2K 107 35
                                    

arkadaşlar bu bi kurgu karakterleri ben yazıyorum onlara bu hataları ben yaptırıyorum bütün karakterleri beyefendi yazabilirdim ama o zaman vıcık vıcık yalan kokardı insan dediğin hata yapar evet hatalar büyük olabilir ama affetmekte büyüklüktür kin güdüp ondan nefret edersek olur mu hiç ? Neyse bu bölüm benim en sevdiğim 🤗
Bombelere gel 😂 bu bölüm birazcık küfür içerir küfür sevmem ama bu bölümde birazcık içermek zorundaydı 😊
Okumadan önce ☆ tık keyifli okumalar 😘

"Meryemin yaktığı ateşi elin orospusu mu söndürecek !!"
Mustafa hınçla öyle bi bağırmıştı ki herkes duymuştu
Mirza Meryemin adını duyunca  meraklı gözlerle kafasını kaldırdı karşısında Mustafayı görünce gözünde şimşekler çaktı ışık hızıyla ayağa kalktı baranda peşinden Mustafa kendisine kızgın boğa gibi gelen mirzaya öfke dolu bakışlarını yolluyordu hesaplaşma zamanı gelmişti.
Mirza mustafanı yakasına yapıştı
"Sen kimsin de benim karımın adını ağzına alıyorsun lan  puşt  !!"

"Asıl sen nası benim sevdiğimi elimden alırsın lan şerefsiz !"

"Lan sende şeref olsa başkasının namusuna başkasının nikahlı karısına sevdiğim demezsin it !!" Diyerek yumruğu indirmişti mustafaya Mustafa önce yere düştü sonra kalkıp nefretini kustu
"Benim karım olacaktı sen erkek olup namusunu temizleseydin bacınla Behranı öldürseydin benim karım olacaktı ama sen baktın güzel bi kız hemen koynuna aldın namusunun değil uçkurunun peşine düştün soysuz"
Bir yumrukta Mustafa mirzaya atmıştı mirza bi iki adım sendeledi
"Ulan şerefsiz soyunu sopunu siktirtme bana gebe olmasaydı onu zaten çoktan öldürürdüm evlenmemek için direndim senin gibi karı meraklısı değilim ben Allah kaderime yazmış evlendim ya sen hala evli bi kadına göz dikmeye utanmıyor musun lan pezevenk   !"
Mirza bu kez mustafaya kafa atmıştı Mustafa acıyla yere yığıldı galiba burnu kırılmıştı.
Mirza şimdi mustafaya tekmeler yağdırıyordu
"Bi daha karımın adını ağzına almayacaksın lan bizim konağın önünden bile geçmeyeceksin duydun mu lan beni piç kurusu !!"
Baran mirzayı tutuyordu fakat gücü yetmiyordu garsonlar toplanmış mustafayı mirzadan kurtarmaya çalışıyorlardı ali mustafayı ayağa kaldırdı
"Gidelim kardeşim yeter adam öldürecek seni "
"Meryemime el sürdüğü gün öldürdü zaten beni "
"Ulan bak hala Meryem diyor ağzını dilini siktirtecek bana puşta bak "
Mirza garsonların ve baranın tutuşuna rağmen mustafanın karnına bi tekme savurdu
Acıyla iki büklüm olan mustafayı ali hızla balıkçıdan çıkardı baran garsonlara teşekkür ederek onları yolladı
"Sağolun kardeşler gerisini ben hallederim "
"Mirza kardeşim yürü hastaneye gidelim elin kesildi bide o elle herife yumruk attın cam parçaları etine saplanmış olabilir hadi hastaneye gidelim kardeşim ben bi taksi çağırayım"
"Bende araba var konağa götür beni araba kullanacak kafam yok "
Mirzanın ağzının kenarından ve kaşından kan akıyordu iki elide kan içindeydi
"Güzel kardeşim hastanesiz olmaz bi pansuman yaptıralım kadim baba seni böyle görmesin zaten zor günler geçiriyor sizinkiler gel kardeşim "
Mirza öylece yürüyordu arabasının anahtarını barana verdi kendi yan koltuğa oturdu baran da şoför koltuğuna oturup arabayı çalıştırdı mirza hastaneye gitmeyi kabul etmedi konağa geldiler bahçe ye girdiklerinde rojda hanım sırtına örgü bi şal almış çardakta oturuyordu
Hemen korkuyla ayağa fırladı
"Mirza oğlum noldu sana kavga mı ettin "
"Gecenin bu saatinde ayakta ne işiniz var rojda hanım yatın siz benim birşeyim yok iyiyim "
"Seni bekledim oğlum çıktın gittin gelmedin merak ettim "
"Beni niye merak ediyorsunuz siz kendi oğullarınızla ilgilenin "
"Sende benim oğlumsun "
Gözleri dolan mirza
"Ben kimsenin birşeyi değilim ne sizin oğlunuzum ne kara topraktaki annemin ne jindanın abisiyim ne de o kadının kocası  kimsenin birşeyi değilim ben yalnızlığa doğmuşum"
"Yapma böyle oğlum noldu sana baran yavrum noldu "
Baran sessizce
"Sorma rojda annem durumlar karışık hastaneye gitmemiz lazım inadını kırıp götüremedim "
O sırada Meryem penceren onları görmüştü hemen çardağa indi mirzayı eli yüzü kan içinde görünce ağzı açık kaldı zaten hiç kurumamış olan yüzü yeniden gözyaşlarıyla ıslandı
"Mirza noldu sana noldu "
"Defol git odaya beni bekle "
"Kim yaptı kavga mı ettin "
"Defol dedim bidaha söyletme !"
Mirza yine gürlüyordu
"Sen git kızım sakinleşsin ben yollarım " rojda hanım gelininin kulağına sessizce fısıldamıştı Meryem el mecbur odasına çıktı camdan mirzayı izliyor ne olduğunu deli gibi merak ediyordu kiminle kavga etmişti yoksa mustafayla mı herkes duymuşmuydu yoksa
Rojda hanım hemen mutfağa gitmiş biraz su ısıtmış sonra mutfaktaki küçük ecza dolabından temiz gazlı bez almıştı çardağa döndüğünde gazlı bezi sıcak suya daldırıp sıktı mirzanın elini kendi dizine koydu sıcak suyla bütün kanı temizlemişti mirzanın içi bi hoş olmuştu rojda hanım ona anne şefkati gösteriyordu rojda hanım ağlıyordu kadersiz mirzaya üzülüyordu mirzanın omzunda taşıdığı yük bugüne kadar hep çok ağır olmuştu rojda hanım onu kendi evladı gibi seviyor yaralarını sarmak istiyordu rojda hanım bi paket daha temiz bez çıkardı yine bezi  suya sokup fazla suyu sıktı mirzanın kanayan kaşını ve dudağını sildi mirzayla göz göze geldiler
"Annee"
Mirza rojda hanıma anne diyip sarılmıştı ikisi de ağlıyordu
"Oğlummm"
Rojda hanım kollarını açmış oğlunu bağrına basmıştı baranda ağlıyordu çocukluğundan beridir mirzanın çektiği acılara yalnızlığa kimsesizliğe ve dahi annesi olduğu halde annesizliğine şahit olmuştu
Mirza anne kokan rojda hanımı kokluyor küçük bi bebek gibi omzuna yatmış ağlıyordu mirza artık acıları dinsin istiyordu şefkatli bi anne istiyor  annesini seven bi baba istiyordu küçükken haylazlık edip eve geç geldiğinde asiye hanım ona merak etmez aksine onu azarlar vururdu bi kere mahallede çocuklarla top oynarken biri barana vurmuş kavga çıkarmıştı mirza o çocuğu dövmüş fakat kendide darbe almıştı o gün eve ağzı burnu kan içinde geldiğinde kadim bey bundan adam olmayacak demişti asiye hanım da "yüzümü yere eğip bana laf getirip durma serserilik edecek vakit mi sen ağa oğlusun " diye kızmış mirzanın yaralarını bile önemsememişti o günde yine rojda hanım mirzanın yarasını temizlemis acıyan ellerine krem sürmüştü bugün mirzaya tıpkı o günü hatırlatmıştı rojda hanımın annesinden daha çok emeği vardı üzerinde baran mirzanın elinden akan kanları gördü
"Kardeşim yine kanıyor belli ki dikiş lazım gel gidelim hastaneye "
Mirza bu huzurlu andan hiç çıkmak istemiyordu fakat rojda hanım da endişeliydi
"Hadi oğlum hastaneye gidin gelin Allah muhafaza eline birşey olur yavrum "
Mirza usul usul kalktı başını salladı ağır ağır yürüdü Meryem mirzanın nereye gittiğini niye gittiğini bilemedi daha fazla duramadı odada çıktı kaynanasına koştu
"Jimom nereye gidiyor mirza niye gidiyor "
"Hastaneye götürdü baran eli kesilmiş kızım kanıyor inşAllah birşey yoktur"
Rojda hanım meryemin ıslak gözlerine bak
"Kavga mı ettiniz kızım nası bi kavga ettiniz ki bu çocuk böyle perperişan oldu"
Meryem yüzünü yere eğdi herşey onun suçuydu herşeyi mahfetmisti
"Bilmiyorum anne tartıştık biraz çıktı gitti "
Diyebildi
Rojda hanım kafasını salladı ağır ağır çöktü ahşap banka Meryem de çardakta rojda hanımın yanına oturdu hava soğuktu rojda hanım meryemi sıcak şalının altına aldı Meryem omzuna yattı kaynanasın böyle bi kaynanası olduğu için Allaha şükretti ya kaynanası da zahter hanım gibi olsaydı işte o zaman bu konak kanlı konak olur herkes kendini asardı.

Mirza acil müdahale odasına alınmıştı sedyeye oturmuş bekliyordu baran ayakta dikiliyordu
"İyi misin kardeşim "
"Iyiyim kardeşim sen git merak ederler ben yalnız dönerim "
"Olmaz oğlum bu elle araba mı kullanılır saçmalama eve götürüp sapa sağlam teslim etcem seni ananla karına öyle "
Hemşire elinde dikiş malzemeleriyle gelmişti önce mirzaya iğne vurdu kaslarından çok etkilenmişti baran hemşirenin mirzaya bakışlarını fark etmis gülüyordu mirza arkadaşının yok yere sırıtmasına anlam verememiş boş boş ona bakıyordu hemşire mirzanın yanına oturdu elini bacağına koydu ve dikmeye başladı mirzanın sol eli dizinde sağ eli hemşiredeydi hemşire mirzayı çok beğenmişti  sol elinde ki yüzüğü görünce şaşırmadı böyle yakışıklı boş kalmazdı
Rojda hanım dayanamamıştı "kalk kızım gidelim neyi varmış oğlanın öğrenelim ben bi kadim beye söyleyim sende üstüne birşey al "
Meryem hemen üzerine  günlük bi elbise bi de pardesü geçirmişti odadan çıktığında rojda hanım da merdiven den iniyordu kapıya geldiler korumaların başı olan Kadir kapıdaydı
"Buyur hanımağam "
"Kadir bizi hastaneye götür oğlum mirzanın gittiği hastaneye "
Hemen arabaya binip yola koyuldular hastaneye geldiler bir sürü acil müdahale odası vardı 3. Girdikleri odada mirzayı gördüler mirza yere bakıyor baran hemşireye bakıyordu bu yüzden geldiklerini fark etmemişlerdi Meryemin yüzü asılmıştı hemşire kocasının elini bacağına koymuştu kocasıyla hemşirenin arasında mesafe çok azdı ayrıca hemşire kocasına beğeniyle bakıyordu.
Mirzanın boynu ağrımıştı kafasını kaldırıp sağa sola kütletti sonra karşısında karısıyla annesini gördü kaşlarını çattı
"Niye geldiniz "
Lafa ilk giren rojda hanım oldu
"Merak ettik oğlum gelmediniz başka birşey mi var acaba diye düşündük "
"Iyiyim dikiş atıyorlar "
Baran meryemle mirzanın yalnız kalması gerektiğini düşündü
"Rojda annem gel bana kantinde bi çay ikram edem Meryem yenge durur başında sen ayakta kalma "
Rojda hanım ve baran kantine inmişti
Meryem usulca kocasının yanına yürüdü kocasının sol tarafına oturdu yüzünü incelemeye başladı gür ve  kavisli siyah kaş bitiminde küçük kanlı bi yara vardı dudağının kenarı da aynı şekildeydi gözlerinde takılı kaldı sert ama kırgın bakıyordu mirza Meryem mahcup baktı
Mirza sıkılmıştı
"Daha bitmedi mi ? "
Diye sordu hemşireye hemşire öyle dalmıştı ki mirzaya elindeki işi unutmuştu birden panikledi "bi bitiyor "
Meryem hemşireye sinir olmuştu sonunda hemşire işini bitirmişti mirzanın elini sarmıştı mirza ayağa kalktı ardından Meryem kapının önüne çıkınca mirza telefonunu çıkarıp baranı aradı 5 dakika bekledikten sonra baran ve rojda hanım gelmişti baran hemen gidip hastanenin otoparkından arabayı aldı mirza öne Meryem ve rojda hanım arkaya oturmuştu konağa geldiklerinde herkes arabadan indi baran
"Ben gidiyim artık zaten sabah oldu geçmiş olsun kardeşim bugün görüşürüz belki tekrar "
Mirza "kalsaydın biremin yatacak yerimiz var"
Rojda hanım da ısrar etmesine rağmen baran evine gitmişti
Bahçeye girip ağır ağır odalarına çıktılar hepsi çok yorgundu  en çok mirza onun hem ruhu hem bedeni çok yorgundu odaya girdi önce tişörtünü çıkardı sırt kasları Meryemin nefesini kesmişti sonra Meryem kendine geldi yardım etmek istedi ama mirza onu reddetti altına sadece bi eşofman altı giyerek yatağa sırt üstü uzandı sol eliyle gözlerini kapadı Meryem üstünü değiştirmiş dantelli saten pijama takımını giymişti yavaşça yatağa girdi
"Elin çok acıyor mu ?"
Mirza ses vermemiş kılını bile kıpırdatmamıştı
"Kim yaptı peki niye kavga ettin  ?"
Yine cevapsız...
Böyle böyle bir sürü soru sormuş hiçbirinin cevabını alamamıştı meryem en sonunda mirzanın elini gözünden çekti mirza çatık ve sinirli kaşlarıyla ona bakıyordu
"Bi huzur ver be kadın bi huzur ver be "
"Mirza nolur anlat noldu sana "
"Senin Bu merakın bana mı aşığına mı "
"O benim aşığı. "
"Kesss ! Madem merak ediyorsun  söyliyim aşığını dövdüm kaşındı bende kaşıdım rahatladıysan yat zıbar "
Meryem ellerini yüzüne almış ne yapacağını düşünüyordu bu işin içinden nası çıkacaktı ya Mustafa herkese söyleyip düşmanlık başlatırsa ne yapacaklardı. Meryem yaptığı hatanın içinde boğuluyordu kocası yok yere Mustafayı dövmüştü acaba Mustafa mirzanın elini neyle kesmişti içinde Mustafaya karşı bi öfke oluştu nolursa olsun onun kocası mirzaydı artık eski  defterlerin  açılması doğru değildi sabah ola hayır ola diye düşünüp yattı yerine kocasına doğru döndü uyurken de ayrı yakışıklıydı meryem mirzaya Mustafaya aşık olduğunu söylesede Meryemin gönül gemisi çoktan mirzanın denizinde yol almaya başlamıştı.

Eveeet bölümü nası buldunuz  bu bölüme çok emek verdim o yüzden çok yorum istiyorum lütfen beni kırmayın bu bölüm Hakkında ki fikirlerinizi çok merak ediyorum 😊

Dermane Dilemin ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin