Sabah Herkes Kahvaltıdaydı vildan da lakin ne yapacağını bilmiyordu boşamıştı bedirhan onu şimdi artık durdurmazlardı onu bu evde köyüne geri mi dönecekti hayır köye dönüp ırgatlık yapmak istemiyordu burda ne güzel sultanlar gibi yaşıyordu gözü berfuya takıldı gözlerinin içi gülüyordu nispet yapar gibi iyice sokuldu demirhana vildan intikamını almaya yemin etmişti bunu onların yanına bırakmayacaktı mihriban dua etti içinden inşallah bedirhanda berhivi boşar diye evet kocası koynuna girmiyordu o kadının ama varlığı bile yetiyordu bedirhana baktı üstüne titriyordu gülümsedi Bedirhan a oda aynı şekilde karşılık verdi fakat onları kıskanarak izleyen berhivden habersizlerdi
Zümrüt işe gitmek için ayaklanan kocasının peşinden gitti etrafı koladan etti kimseyi görmedi dudağını öptü Emirhan şaşırdı ama sonra karşılık verdi sonra zümrüt yanağını öptü -hayırlı işler kocacım -beni hep böyle uğurlasana dedi onlar öyle cilvelesirken elvan onları izliyordu planını artık devreye sokma vakti gelmişti bu kadın ya ölecek ya gidecekti Emirhan a küçüklüğünden beri sevdaliydi onu şimdi bu istanbul kızına kaptıramazdi kaptirmayacakti zümrüt emirhani ugurlayip arkasını döndü dönünce güler yüzü soldu elvan ona kötü kötü bakıyordu yeter dedi içinden bu ne hatsiz kadın -senin derdin ne ? ELVAN beklenmedik soruyla afalladı -hiç hiç birşey -ben bu evin hanimagasiyim sen hizmetcisisin bu biliyorsun değil mi ? Asla insanları aşağılamazdi ama şimdi mecburdu -biliyorum hanımım -ona göre davran öyleyse .
deyip ayrılmıştı yanında mihribanın odasına yöneldi gel komutunu duyduğunda içeri girdi yatağa uzanmış dinleniyordu geldiğini görünce doğruldu - kalkma canım nasılsın diye merak ettim seni - iyiyim canım biraz karnım ağrıyor doktor normal dedi sen nasılsın ? -iyiyim fakat şu elvan denen hizmetçi canımı sıkıyor . kaşlarını çatmıştı mihriban - ne elvan mı bizim elvan gariban kız neden canını sıksın ki - emirhana aşık galiba .kaşları havaya kalktı mihribanın -şaka yap. -hayır gerçek bilmiyorum mihriban sürekli emirhana bakarken yakalıyorum bana da kötü kötü bakıyor. -belki sana öyle gelmiştir zümrüt hizmetçi sonuçta bu konağa gelin gelmeyi hayal edecek değil ya. -bilemiyorum mihriban inşallah öyledir. -ah zümrüt sen hizmetçinin kocana baktığına dayanamıyorsun ben ne yapayım kocamla nikahlı bir kadın var bu evde kocamı ayartmak için elinden geleni yapan nasıl dayanıyorum neler çekiyorum biliyor musun ? emin ol durumun benden kötü değil. -kusura bakma mihriban acılarını hatırlattım sana üzdüm seni özür dilerim. -önemli değil hamileyim ya benden mutlusu yok. iki kadınında neşeyle yüzü aydınlandı, -ee sen düşünmüyor musun bebek ? -bilmiyorum mihriban daha zamanı var sanki aslında bende isterim ama bir 1. yıldönümümüz geçsin sonra bakarız. - bence dünyanın en güzel şeyi zümrüt acele etmelisin emirhan baba olmayı hak ediyor . tebessümle baktılar birbirlerinin yüzüne onlar sohbet ederken kara kara düşünen bir vildan vardı diğer odada kimse ona birşey dememişti belkide vildanın kendi kendine bavul hazırlamasını bekliyorlardı ama şimdilik o kimse demeden bavul falan hazirlamiyacakti o zamana kadar berfuya bunun hesabını ödetmek için planlar yapacaktı o bu konaktan giderken berfunun sevinecek hali kalmayacaktı
Berfu herşey den habersiz küçük oğlu için doğum valizi hazırlıyordu önceden herşeyi hazır etmek onun huyuydu sanki ilk bebeğiymis gibi heyecanlıydı karnı açıktı aşağı mutfağa iniyordu şükür keyfi gayet yerindeydi Vildan bugün yarın mecbur gidecekti Demirhan artık tamamen onundu mutfağa girdi hejaya -heja lokma dökün akşama canım çekti dedi birşeyler atıştırmaya başladı
Zümrüt hala sinirliydi akşam bu konuyu Emirhan la tekrar konuşacaktı hala inanamıyordu olanlaraAkşam yemeği yenmişti kimse Vildan a hala birşey söylememişti ama o masada otururken garip garip bakmışlardi berfu gayet rahat ve mutluydu yemek boyunca gülücük eksik olmamıştı yüzünden Demirhan da bunun farkındaydı bu durum onu mutlu ediyordu karısı çok mutluydu zümrütünse suratı asıkti ve Emirhan bunun farkındaydı ne olduğunu merak ediyordu yine yade mi bir laf etmişti acaba
Yemekler yenince zümrüt tabakları mutfağa götürmek için kalkmıştı tezgaha bırakıp geri dönecekti ki biri kolundan çekti -hiiiii -şşş sakın ol benim -noluyor Emirhan -bırak tabağı çanağı odaya gel. odaya girdiklerinde zümrüt -noluyor emirhan -neyin var zümrütüm yemekte suratın asıktı. -elvan. -yine mi o mesele naptı kız sana ? - emirhan şu hizmetçiyi bana savunup durma lütfen. -ne oluyor sana zümrüt insanları mı aşağılıyorsun sen ? -hayır sacmalama sadece o kız için geçerli. -hizmetçi diye küçümsediğin kız yüzünden kavga ediyoruz şuan farkında mısın ? madem küçük bir insan niye kavga çıkartıyorsun ? - ne bben mi kavga çıkarıyorum ? - surat asıyorsun huzursuz ediyorsun insanı. -sana inanamıyorum emirhan yazıklar olsun defol odamdam !! -sen kimi kimin odasından kovuyorsun ha ? -doğru bu konak bu memleket senin ben giderim ! -ne saçmalıyorsun zümrüt ne hale getirdin şu saçmalığa bak ! evin hizmetçisi yüzünden gitmekten bahsediyorsun ! -o kadını aramıza sokan sensin ! -ya ben kızı görmüyorum bile ya ne demek aramıza sokuyorsun asıl aramıza sokan sensin ! -o kız sana aşık aşık bakıyor bana beni öldürmek ister gibi bakıyor ama suçlu ben oluyorum öyle mi ! Bir adam bana yiyecek gibi baksa kabul eder... -sussss!!! -senin duymaya dayanamadığını ben yaşıyorum o kız bu evden gitmeli -ya bu evin ağası ben miyim babam var annem var yada var kızın suçu ne diye sorduklarında ne diyeyim -ben giderim o zaman. Emirhan bu sözleruzerine -yazıklar olsun. Dedi ve odadan çıktı zümrüt pişman olmuştu söylediklerine en ufak bir kavga da gitmek te ne demekti Emirhan in peşinden odadan inip aşağı koştu ama yetişemedi gözyaşları gözünü yakıyordu ağlayarak odaya döndü
Saat gece 4 tu Emirhan hala gelmemişti zurt uyuyamamışti çok pişmandi bir kadın kocasına giderim diyemezdi bunun dinimizde yeri yoktu emirhandan izinsiz dışarı çıkamazdi kari-koca arasında ki saygı ve sevgi bunu gerektirirdi zümrüt hala ağlıyordu çok pişmandı emirhani sürekli arıyordu ama açmıyordu bir türlü ayak sesleri duydu ve kalbi deli gibi atmaya başladı kapısı açıldı genç ladin hemen kapıya koştu -Emirhan. Hala ağlıyordu ama genç adam karısının yüzüne bakmamıştı boynuna atladı zümrüt sarılarak konuştu fakat Emirhan sarilmiyordu -çok merak ettim seni Emirhan neden telefonlarımı açmadın?. Emirhan üzülmüştü gozuyasli karısının haline ama kalbi çok kırılmıştı -birşey söyle nolur özür dilerim böyle yapma yüzüme bak lütfen. Hala ağlıyordu Emirhan yüzüne bakmıyordu bakarsa affederdi -çekil zümrüt uyuyacağım. -Emirhan özür dilerim uzatma lütfen. -ben mi uzatıyorum söylediklerin hazmedilir şeyler mi !!! -şşşş bağırma biri duyar l. Diyerek elini ağzına kapadı zümrüt göz göze geldiler Emirhan zümrütun elini çekti dudaklarından kızgın bakıyordu ezilmişti genç kadın bu bakışlar altında Emirhan sırtını döndü yattı zümrüt arkasından sarıldı -arkanı dönme nolursa olsun biz karı-kocayiz bana sırtını dönme lütfen. -sen evi terkederken de karı kocamiydik yoksa o zaman kanka falan mıydık -Emirhan sinirle çıktı ağzımdan özür dilerim -öyle herşey sinirle ağızdan çıkamaz şu kalbe giren ok çıkmıyor bir daha. -haklısın haklısın. -ağlama. -ağlatma. Emirhan sırt üstü yatıp elini başının altına koydu zümrüt göğsüne uzandı kokusunu içine çekti
Sabah kahvaltı da herkesin neşesi yerindeydi zümrüt,Emirhan,Vildan,berhiv ve zahter hanım hariç
Berfu yine delice yemek yiyordu ama Mihriban pek yiyememisti doktora soracaktı neden midesinin almadığını Demirhan Sessizliği Bozdu -sen neden gitmedin hala ? Vildan şok yaşamıştı -be ben. -ne sen ? Ana bu kadın hala nasıl bu sofrada oturuyor nikahimdan çıkmıştır. -oğlum ben bilmiyorum bana laf düşmez. Dedi yade zahter den çekinerek. -bugün gider oğlum. Dedi kadim ağa bir kadının içine su serpilirken diğerininkine alev düşmüştü -tamam baba. Yade zahter bu durumdan rahatsızdı kontrol elinden gidiyordu -bu evde büyükler sayılmaz olmuş. -ne alakası var yade bu kadın terbiyesizlik yaptı boşadim gitti. -öyle boşadim demekle olmaz yeniden nikahına alacaksın! Bu sözlerle bu sefer vildanin yangınına şu serpilmiş berfuyaysa bir ateş salınmıştı herkes gergin bir şekilde olanları izliyordu ama herkesin gönlü berfudan yanaydı vildanin gözleri parlamıştı yüzüne renk gelmişti berhiv de mutluydu konaktaki tek arkadaşının gitmesini istemiyordu -baba yademe anlatırsın sen beni anlamıyor. -höst sen ne dersin yadene had hudud nedir unutmuş bunlar. KADİM ağa dayanamayıp söze girdi -yade berfu kızım Demirhanin kucağına bir oğlan vermiş diğerini de vermesi yakındır Vildan kızımızın burda bir işi yok Demirhan vildandan razı değildi boşadı Vildan bugün gidecek yade kimsenin senin sözünü çiğnedigi yok. Zahter hanım hışımla kalktı ve odasına gitti. Berfu rahatlamışti babası onu savunmuştu kadim beyin sözleri Berfu yu demirhani ne kadar rahatlattiysa vildanla berhivi o kadar sıkmıştı Vildan kıskançlıktan kıpkırmızı olmuştu berhivi korkudan ya Birgün yine kadim ağa yadeye "Mihriban kızımız bedirhanin kucağına oğlan verdi berhive gerek kalmadı" derse ne yapardı içine büyük bir dert oturmuştu gözlerini mihribana ve Bedirhan a dikti Bedirhan üzerine titriyordu Mihribanin elini karnına koyup seviyordu gözleri doldu. Masa da olup bitenleri sessizce izleyen biri vardı Rojda Hanım evlatlarının haline bakıyordu vildanla berhive üzülüyordu ama suç onlarındı Rojda hanım kız istemeye gidildiğinde ikisininde kulağına fısıldamis "kabul etme oğlum seni üzer kızım "demişti lakin bu kadınların ikiside bunu duymazliktan gelip kabul etmişlerdi bu yüzden Rojda hanım vicdan azabı çekmiyordu o uyarmıştı gelinlerini sonra yeni gelin zümrüte baktı yüzü solgun üzgündü şaşırdı gelinini hiç böyle görmemişti hiç kavga etmemişlerdi bunu zümrüt e sormayı aklının bir köşesine yer etti.
Kahvaltı masası toplanmış köyden bal-kaymak gelmişti Mihriban onları yerlestirmekle uğraşıyordu arkadan beline sarılan kollarla irkildi -hii -şş benim. -korktum. -korkma. -niye ise gitmedin hala ? -karım beni uğurladı mi ? Kocasına döndü genç kadın -aşkım köyden yiyecek falan geldi onları yerleştiriyordum unutmuşum. -ne gelmiş köyden. Mihriban bal-kaymak demek yerine -bir senden bir benden gelmiş dedi. Genç adam anlamadı -neymişiz biz. -ben senin balınım sen benim kaymağım. Deyip dudağının kenarını öptü tüm bunlar olurken onları kinle izleyen 1 çift gözden habersizlerdi berhivin canı çok yanıyordu Bedirhan ekmeğin üzerine bal-kaymak sürüyor önce mihribana ısırtıp sonra kendi mihribanin ısırdığı yeri ısırıyordu gözyaşları sel oldu berhivin heja -berhiv abla napiyorsun kapıda. Herkes kapıya dönmüştü berhiv utancindan başını yere eğmişti Bedirhan sinirlenmis kaşlarını çatmıştı -sen bizi mi izliyorsun ! -be be b ben ben hayır yani su içmeye geldim sizi öyle görünce geri dönüyordum ki heja seslendi. Genc kadının kalbi deli gibi atıyordu -defol gözüme gözükme. Gözlerinden yaşlar akarak koşarak gitti mihribanin morali bozulmuştu Bedirhan fark etmiş alnını öpmüş -şşş üzülme.genc kadın utana sıkıla kocasına uzun zamandır sormak istediği soruyu sormuştu -Bedirhan eğer bebeğimiz erkek olursa bu kadını gönderir misin ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dermane Dilemin ♡
Teen FictionZümrüt ve Emirhan Emirhan Akdoğan en büyük tutkusu Silah! Mardini Ailesini Koskoca Aşireti Geride Bırakıp İstanbul da Keskin Nişancı Olarak Görev Yapan Karayağız Kara kaşlı kara gözlü beyaz tenli yakışıklı bir delikanlı istanbul da vurulduğu bir d...