30. Bölüm

1.9K 111 87
                                    

Yazar coştu 1 günde 2 bölüm 😂 valla vote ve yorum az olursa diğer bölümleri çok bekleyeceksiniz ben o kadar emek veriyor yazıyorum ne doğru düzgün vote ne yorum geliyor yorumları dolsun taşsın yıldız butonu çöksün haydi bakalım iyi okumalar 😊
Bu bölüm tamamen mirza ve Meryemden oluşmaktadır mirmercilerden bol bol vote ve yorum bekliyorum 😊

Meryem söze nereden başlayacağını bilemiyordu anlatsa mı iyiydi anlatmasa mı nereden başlayacağını düşünürken aklına gelen anılarda kayboldu

Flashback
Meryem 18 yaşındaydı amca oğlu Mustafa 20 yaşındaydı Meryem herzaman abi diyordu Mustafaya fakat Mustafa deli divane aşıktı Meryeme Meryem Mustafa abisinin bakışlarını fark etse de aklına kötü şeyler getirmiyordu bi gün okul çıkışı evlerine giden yolda yürüyordu Meryem birden ağzı kapatıldı arka sokağa çekildi çok korkmuştu sonra karşısında Mustafa abisini görünce rahatladı peki Mustafa abisi niye böyle birşey yapmıştı ?
"Mustafa abi ödümü kopardın ne istiyosun benden aklım gitti valla "
"Sende benim aklımı aldın ödeştik "
"Ben seni hiç korkutmadım ki "
Mustafa tebessüm etti sevdiğine onun en çok bu hallerine aşıktı saftı tertemizdi kötülük kurnazlık yoktu aklında melek gibiydi
"Meryem "
"Buyur abi ne söyleyeceksen gel bize gidelim yada yolda söyle gecikirsem Rezan abim döver beni zaten zar zor geliyorum okula geç kalırsam bida göndermez haydi eve gidelim "
"Meryem burda söylemem lazım "
"Ne söyleyeceksin abi söyle hayde "
"Abi deme bana senin bana abi deyişin yüreğime batıyor "
Meryemin yüzü bi tuhaf olmuştu şaşırdı sonra kızdı
" sen benim abimsin abi ne diyeceğim sana "
" ben sana sevdam diyorum"
Meryemin duyduklarıyla ağzı açık kalmıştı Mustafa abisi onu seviyordu
"Abi bırak beni evime gideyim olmaz böyle sen benim abimsin"
"Niye Meryem niye Reşat amcamın oğluyla senin ablan evlenmedi mi biz niye evlenemiyoruz "
"Ben küçüğüm abi hem ben bilmem böyle şeyleri okuyorum ben "
"Evlenince de okursun söz veriyorum sana hem o şerefsiz abin rezanın dayağından da kurtulursun misler gibi yaşatırım seni yeter ki he de "
Meryem sessiz kalmıştı Mustafa abisi kötü biri değildi ama Meryem hep aşık olarak evlenmek istemişti sonra aptallığını düşündü sanki o aşık olarak evlenebilirdi kimi görüyordu ki
" eve git bi düşün yarın seni yine burda bekleyeceğim "
Meryem başını sallayıp oradan uzaklaştı kafası çok karışıktı eve geldiğinde yılan bakışlarıyla onu bekleyen abisini gördü kapıda hızla yanında geçecekken Rezan meryemi kolundan tutup yere savurdu
"Nerdeydin! !"
"Öğretmenime anlamadığım bi kaç dersi sordum abi "
"Bide okul çıkardın başıma başın göğe erecek sanki bi daha geç kalmayacaksın "
Bi yandan bağırıyor bir yandan tekme tokat savuruyordu
Burnundan ve dudağından kan geliyordu Meryemin kemikleri çok acıyordu tam bi tokat daha atacakken Behran yetişti abisinin elini tuttu
"Tamam abi abartma bida geç kalmaz "
Meryemi yerden kaldırıp içeri yolladı.
Meryem odasına gelmişti ağlıyordu nefret ediyordu Rezan abisinden ondan yediği dayaklardan bıkmıştı Mustafayı düşündü zaten severek evlenmeyecekti Rezan onu başlık parası yüzünden yaşlı birine bile verebilirdi en azından onu seven biriyle evlenirse mutlu olacağını düşündü genç kız.
Ertesi gün okuldan dönüşte Mustafa onu dün ki yerde bekliyordu Meryemin gelmemesinden çok korkuyordu ama Meryem gelmişti Mustafa onu görünce rahatladı sonra kasları çatıldi dudağının kenarı yaraydı
"Abin mi yaptı "
"Fazla vaktim yok dün geç kaldım diye çok kızdı tamam kabul ediyorum evlenelim nasıl evlencez nasıl olacak "
"Kimseye birşey deme ben askere gidecem önce beni dönene kadar bekleyeceksin sonra babama söyleyecem babam seni çok sever amcam zaten seni bana verir sen yeter ki beni bekle beklersin değil mi gülüm "
Meryem başını aşağı yukarı sallamıştı Mustafayı bekleyecekti Fakat kader böyle yazmamıştı Behran abisi kız kaçırınca Meryem mecbur kalmıştı evlenmeye Mustafa askerdeydi o zaman demekki dönmüştü ne düşünmüştü acaba sözünden döndüğü isteyerek evlendiğini mi ne olursa olsun Meryem böyle düşünmesini istemiyordu daldığı düşüncelerden onu çıkaran mirzanın sert sesiydi
"Anlat diyorum kadın sabrımı sınama !"
Yüreği kafesteki kuş misali çırpınan kadın herşeyi dos doğru anlatmaya karar verdi yalan konuşamazdı zaten
"Önce söz ver kızmayacaksın "
"Benimle pazarlık etme anlat !"
"Mustafa amcamın oğlu bi gün okul çıkışı karşıma geçip beni sevdiğini söyledi ben olmaz dedim sevdiğim kimse yoktu ama severek evlenmek istiyodum yalvardı bana beni çok mutlu edeceğini söyledi bi düşün dedi ertesi gün yine aynı yerde buluşacaktık "
"MaşAllah maşAllah bende diyorum ki mirza oğlum herşeye rağmen şanslısın en azından el değmedik göz düşmedik bi kız çıktı nasibine tertemiz saf temiz bi kız diyordum Meryem hanıma bakın kız ne fındıklar kırmış köşe başlarından "
Meryem başını kaldırmış kaşlarını çatmıştı
"Ben zaten tertemizim kimsenin elide elime değmedi"
"Ne demeye buluştun elin herifiyle o zaman !"
"Bi dinlemiyosun ki ben eve gittim Rezan abim geç kaldığım için beni dövdü "
"İyi yapmış eline sağlık hayatta bi kere bi doğru yapmış pezevenk"
"Bida küfredersen senle konuşmıycam "
Meryemin bu çocuksu lafına Mirzanın gülesi geldi gülümseyerek "tövbe estağfurullah " dedi
Meryem devam etti
"Neyse sonra abim beni dövünce ben artık iyice sinirlendim Rezan abimin dayaklarından bıkmıştım ertesi gün gittiğimde Mustafa çok mutlu oldu baktım beni seviyor en azından beni mutlu eder diye düşündüm kabul ettim askere gidicem dönünce evleniriz beni bekler misin dedi bende beklerim dedim sonra o askere gitti sonra behran abim jin..
"Kes ! onların adını bu odada anma peki bakışmalarınız neydi ne diye süzdünüz birbirinizi söyle! "
"Ben şaşırdım öyle donakaldım "
Mirza Meryemin üstüne yürümüş gözlerini karısının gözlerine sabitlemişti
"Bana doğruyu söyle sende onu seviyor muydun ?"
Meryem tabi ki Mustafayı sevmemişti ama Mirzanın canını yakmak istiyordu
"Seviyordum "
"Hala seviyo musun! "
"E ev evett "
Bu sözler Mirzanın aklında şimşek gibi çakmıştı 3. Kez bi kadına güvenmiş yine ondanda ihanetin en büyüğünü yemişti mirza Meryemin yüzüne bakmadan konuştu
"Bu odadan dışarıya bi daha adım atmayacaksın"
Sonra odadan çıkıp gitti Meryem Mirzanın bağırıp çağıracağını ona kızacağını düşünürken mirzadan hiç beklemediği tepkiler görmüştü mirza çekip gitmişti Meryem bu yaptığına pişman olmuştu sanki araları çok iyiymiş gibi iyice mahfolmuştu herşey.
Mirza duyduklarının hırsıyla doluydu artık kadınlara zerre kadar güvenmiyor ne kardeşini ne karısını bir daha görmek istemiyordu siyah range roverına bindi nereye gittiğini bilmeden sürdü nehir kenarında bi balıkçı restoranında durdu saat gec olmuştu restoran tenhaydı gelenler de içmeye gelmişti mirza köşe de bi masaya oturdu     daha siparişini vermeden yan masadan çocukluk arkadaşı baran geldi
"Bremin (erkek kardeş ) dönmüşsün hoşgelmişsen "
Mirza ayağa kalktı sarıldılar
"Hoşbuldum biremin "
Baran mirzadaki durgunluğu fark etmişti aradan yıllar geçmişti birbirlerini çok özlemişlerdi
"Anlat bakalım düğününe çağırmadın döndün ilk beni araman lazımdı aramadın aslında sana küsmem lazımdı ama can borcum var ölene kadar gardaşımsın sen benim"
" vakit mi vardı lan başıma neler geldi biliyo musun Mardine geldiğim gecenin sabahı şerefsiz Rezan kapımıza dayandı bacın kaçmış dedi daha öfkesini üstümden atamadan kendimi elin kızının koynunda buldum ben daha bunları hazmedemeden Demirhan abimin kuma karısı kaçtı onunla uğraştık sonra Bedirhan abimin 2. Karısı intihar etti ilk karısı doğum yaptı bugün de yeni bi darbe yedim seni bırak kendimi bile unuttum ben ya sen gardaşım bunların hiçbirini mi duymadın nerdeydin ? "
Baran duyduklarına çok şaşırmıştı
"Amcamlarım yanındaydım Şırnakta daha döneli 1 hafta oldu anamdan senin döndüğünü duyduğumda ki sevincimi Allah yukarı da biliyor kardeşim  Meryemle evlendiğini söyledi anam o zaman iki katına çıktı mutluluğum Meryem temiz bi kızdır iyidir yumuşak huyludur seni anca o adam ederdi"
Baran mutlulukla elini mirzanın omzuna vurmuştu.
Sonra baran mirzanın yüzündeki can sıkıntısını gördüğünde aklındaki soruyu sordu
"Ama anlaşılan pek iyi değil aranız gecenin bu saatinde karının koynunda değilde burda olduğuna göre sende şimşekler çakmış ha anlat bakalım yine yok yere tuttu mu o damarın  "
Mirza ne diyeceğini bilemiyordu ne diyecekti koynunda ben varım kalbinde amcasının oğlu mu bunları düşünürken sağ  elindeki bardağı öyle sıkmıştı ki bardak elinde kırılmıştı
"Biremin naptın "
Baran telaşla ayağa kalktı garsona
"ecza dolabı varsa birşeyler getir kardeşim" dedi
"Mirza noluyo oğlum ne bu halin kendine naptığının farkında mısın ?"
"Değilim değilim lan değilim hiçbir şeyin farkında olmak istemiyorum hiçbir kadını görmek istemiyorum hep en yakınlarım vuruyo beni barann hep en yakınlarım vuruyor kimsem yok oğlum benim bu hayatta ne anam analık etti ne bacım bacılık yaptı nede o "
Sözlerinin devamını getiremedi mirza kanlı yumruğunu masaya vurarak ağlıyordu
"Noldu kardeşim noldu anlat seni bu hale getiren yüreğindeki zehiri akıt Meryemle mi mutsuzsun kıza hak ver oğlum yaşı küçük berdelle evlendiniz alışamamış.."
"Başkasını seviyor !! "
Baranın cümlesi mirzanın cümlesiyle yarıda kesilmişti baran adeta dumura uğramıştı ağzını açıp birşey diyemedi kardeşim dediği adamın Bu haline içi acıyordu sonra kendini toparladı
"Emin misin biremin kendi kuruntun olmasın sen kıskanç adamsın buluttan nem kapmışsındır "
"Amca oğlu Mevlüt yemeğine geldi puştun bakışlarından anladım bi bokluk olduğunu ama meryeme hiç kondurmadım her zaman ki salak mirza işte anama nası inandıysam bacıma nası inandıysam buna da inandım hiç ailem olmadı benim ailem olur sandım "
Mirzanın gözyaşları Baranın içine akıyordu onlar kan kardeşiydi Baranın gözleri doldu diyecek lafı yoktu mirza devam etti
"Sonra Meryem çay getirdi tepsiyi düşürüyordu nerdeyse ben tuttum bi baktım arkamdaki amca oğluyla bakışıyor sonra yemek bitince çektim odaya adam akıllı sordum doğruyu söyle dedim tek bi şansın var sakın yalan söyleme dedim seviyor musun dedim seviyorum dedi lan seviyorum dedi "
Gözünden akan iki iri yaş tanesi kanlı yumruğuna damlamıştı mirza masaya yine yumruğu geçirmişti.

Mustafa sevdiğini yeniden görmüştü 1 yılda nasılda değişmişti yâri iyice serpilmiş güzelleşmişti Mustafanın kalbi paramparçaydı meryeminden emindi isteyerek evlenmediğine adı gibi emindi şerefsiz abileri yüzünden töreye kurban olmuştu nazlı çiçeği mirza itini deli gibi kıskanmıştı hayallerini yaşıyordu şerefsiz herif Mustafayı ne uyku tutuyor ne yatak rahat veriyordu sanki sırtına batıyordu daha fazla duramadı Mustafa attı kendini evden dışarı arkadaşı aliyi aradı her zaman gittikleri mekanı söyledi  yürüye yürüye dere kenarında ki balıkçıya geldi içeri girecekken aliyi gördü
"Hayırdır Mustafa bu saatte ne işimiz var burda lan kudurdun mu oğlum Yelda yengeyi mi özledin "
"Uf sus lan kafa açma yenge deme elin şırfıntısına canım sıkkın sanki bilmiyon Meryemi gördüm bugün çay verecekti bize kocası olacak o piç aldı çayı elinden eli eline değdi kalbime bi bıçak sapladilar sanki "

Yürüyerek içeri girdiler girer girmez alinin gözüne mirza çarptı eyvah dedi içinden
"Gardaşım hadi gidelim Yelda yenge senin moralini düzeltir napacaz burda sazsiz sözsüz hadi gidek gardaş "
"Meryemin yaktığı ateşi elin orospusu mu söndürecek !!"
Mustafa hınçla öyle bi bağırmıştı ki herkes duymuştu
Mirza Meryemin adını duyunca  meraklı gözlerle kafasını kaldırdı karşısında Mustafayı görünce gözünde şimşekler çaktı ışık hızıyla ayağa kalktı baranda peşinden Mustafa kendisine kızgın boğa gibi gelen mirzaya öfke dolu bakışlarını yolluyordu hesaplaşma zamanı gelmişti.

Eveet Bölüm nasıldı sizce Meryemin yaptığı doğru muydu ? Fikirlerinizi yorumlarınızı bekliyorum 🤗

Dermane Dilemin ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin