14. BÖLÜM

5.6K 236 10
                                    

Bedirhan karışıktı Karmakarışıktı kaç saat olmuştu hala bir ses çıkmamıştı berbat hissediyordu eğer bebeği kaybederlersee nasıl bakardı Mihribanin yüzüne onun suçuydu mihribani üzmüştü kırmıştı karısının hassas olduğunu biliyordu hepsi onun hatasıydı omzunda bir el hissetti demirhandi
-yakışıyor mu koçum sana bunlar ?
-abi suçluyum ben suçluyum
-suç muç yok Allah'tan Gelir Bazı Şeyler Olacağı Varmış Senin Şimdi Mihriban'a Destek olman lazım ama senin şu haline bak kendine faydan yok
-abi ya bişey olursa ha nasıl yaşarım abi nasıl yaşarız abi ?
-şş erkek adam ağlar mı ? Kes zırlamayı git karının yanında ol !
Genç adam abisinin söyledikleriyle kendine gelmiş ve hızla hastaneye doğru yol almıştı odanın önüne gelince sordu
-hala uyanmadı mi
hemşire birazdan doktorun bilgi vereceğini söyledi
Diyerek rahatlattı berfu berfuda perişan olmuştu ara ara sancı yokluyordu ama Mihribani yalnız bırakmaya niyeti yoktu

Herkes hastane'de perişanken Vildan ve berhiv konağın keyfini çıkarıyorlardi her istediklerini ayaklarına getirtiyor biraz televizyon izleyip biraz dedikodu yapıyorlardı berhive bütün planını anlatmıştı hatta berhiv ileri ki zamanda bu planı kendiside uygulamayı düşünüyordu onlar dedikoduya dalmışken
-Vildan ? Sensin kızım ? Yoksa hayal görüyorum?
Vildan hemenkalkti ayağa kapının önünde onlara bakan yadenin yanına koştu
-benim yade doğru
-hayırdır kızım niye gelmişsin ?
-aşk olsun yade gelmese miydim ? Dedi Vildan yalancı bir kızgınlıkla
-olur öyle şey ? Elbet geleceksin lakin bavulunda var onu soruyorum kızım
-öyle bir plan yaptım ki yade geri dönüyorum konaga
Diye şakıdı Vildan
-neymiş hele oturalım da anlat
-hamileyim yani öyleymişim gibi söyleyeceğiz
Yadenin ağzı açık kaldı şeytanın aklına gelmeyecek işleri biliyordu bu Vildan tam ben dedi gençliğini gördü Vildan da oda böyle hırsliydi lakin kuma yinede gelmişti üzerine konular konuşulmuş planlar yapılmıştı Vildan çıktı salondan yada tek kalmış düşünüyor sinsice gülümsüyordu

Doktor sonunda çıkmıştı herkes doktorun gözüne bakıyordu bedirhanin duymaya cesareti yoktu "konuş" diyemiyordu "karımın neyi var" diyemiyordu içi yanıyordu cayır cayır yanıyordu damlalar aktı gözünden büyük bir nefes verdi yukarı baktı yağmur misali akıyordu gözleri herkesin içi parçalanmış ağlıyorlardı doktor dahi etkilenmişti hemen söze girdi
-beyefendi bebeği...
-suss sussss sakın sakın söyleme
Dişlerini sıkarak ve ağlayarak konuştu herkesi bitirmişti bu görüntü kimse böyle çaresiz görmemişti onu kimse tonda haniminda yüreği yanıyordu
-beyef bakın. .
-susss dedim !! Duymak istemiyorum sussss
-beyefendi bebeğiniz öl. Ahhh
Yumruğu geçirmişti doktorun yüzüne
-o kelimeyi kullanamazsın bebeğim için o kelimeyi kullanamazsinn! Demirhan Bedirhani çekti emirhanda doktoru kaldırdı doktor anlayışlı bir adamdı acısını anlıyordu
-ölmedi diyecektim
Herkes şaşkınca baktı birbirine ne ? Ölmemiş miydi ? Bu sefer herkesin gözlerinden mutluluk damlaları akıyordu Bedirhan hemen doktorun yanında bitti
-benimle dalga geçme sakınnnn doğruyu söyle
O kadar inanmış ve kendini suçlamıştı ki genç adam inanamıyordu
-doğruyu söylüyorum anlatacağım ama lütfen yine sözümü kesmeyin Mihriban hanım geldiğinde şiddetli kasılmaları vardı ve kanaması da çoktu ama kanamayı durdurduk yalnız hala tehlike devam ediyor 48 saat müşahede odasında kalacak ve kanaması olmazsa taburcu edeceğiz bebek çok küçük düzenli bir beslenme programı da gerekli geçmiş olsun
-doktor bey
-buyrun
-karımı görmem lazım
-beyefendi daha yeni çıktı operasyondan
-lütfen sadece 5 dk
Yaşlı doktor dayanamisti bu genç adamın çökük haline
-peki
Bedirhan hemen odaya girmişti girmez olaydı gördüklerine inanamıyordu yine gözyaşları yağmur olmuştu Mihriban pamuk tenli mihribanin rengi bembeyazdi ölü gibi bir yüzü vardı melek gibi uyuyordu yanına oturdu genç adam karısının soğuk ellerini tuttu buz gibiydi elleri yakışıyor muydu Mihribana bu eller onun elleri hep sıcacık olurdu genç adamın gözlerindeki yağmur dinmiyordu karısının buz gibi ellerini öptü kendine lanet etti herşey onun suçuydu simsiyah gür saçlarına dokundu "kalk Mihriban" dedi "kalk" "senin yerin burası değil benim kollarım " gözyaşları karısının kar gibi beyaz tenine damlıyordu yakışmamışti onlara bu durum aşklarına yakışmıyordu karnına dokundu mihribanin bebeklerini hissetmek istiyordu bir şükür döküldü Dudaklarından Rabbine "şükürler olsun Allahım " dedi "onları bana bağışlayan sana şükürler olsun " o sırada hemşire geldi "zaman doldu" dedi mihribanin serumunu değiştirdi Bedirhan hiç gitmek istemesede çıktı odadan rojda hanım koştu
-nasıl oğlum iyi mi gelinim ? Torunum?
-iyiler şükür ana ama bir görsen mihribanimi dağ çiçeğim solmuş ana ölü gibiydi ana
-şşş ağlama yavrum ben çok iyi bakacağım onlara kurban keselim konağa gidince şükür Rabbime büyük musibet atlattık.
-berhiv gidecek ana
-onun ne suçu var oğlum aman diyim yaden daha çok üzer şimdi Mihribanı olay çıkmasın annem
-mihribani alıp giderim ana o kadın o konakta olduğu müddetçe ben karımla orda durmam ne geliyorsa başımıza ondan geliyor o olmasa kavga etmiyoruz gül gibi geçiniyoruz onun varlığı kavgaya sebep oluyor ana bi kere daha evladımla Sınanmak istemiyorum bu acı bana yetti de arttı perişan oldum o kadın gidecek !
-tm oğlum biz bir hal çaresine bakarız

Berfu iyice kötü olmuştu sancıları sıklaşmıştı Demirhan fark etti
-Berfum iyi değilsin
-bilmiyorum Demirhan geçer belki
-berfu yürü bi oda açtırayim sana oğlumuzu tehlikeye atmayalım
-ahh tm
-bak sancin var
Demirhan berfuya oda açtırdı hemşireden doktor çağırmasını istedi ve berfuyu yatağa yatırdı berfu derin derin nefes alıp veriyordu

1 hafta geçmişti Mihriban eve gelmişti Dinleniyordu berfu da rahatsızdı oda Dinleniyordu eve geldiklerinde Vildan evdeydi ama sorgulayacak halleri yoktu o yüzden bir haftadır ses çıkarmadı kimse birtek berfunun kafasını kurcalıyordu Demirhan önemsememişti bile tek düşündüğü berfunun ve oğlunun sağlığıydı doktor dikkat etmesi gerektiğini söylemişti bu yüzden Demirhan üzerine titriyordu

ZÜMRÜT-EMİRHAN
Şöyle bir parmağına baktı zümrüt yüzüğüne evleneli aylar olmuştu ama sanki 10 yıldır evli gibi hissediyordu şu bir kaç ayda ne kadar çok olay yaşanmıştı bu konakta ama herşeyin üstesinden gelmişlerdi sımsıkı tutunmuslardi birbirlerine burnuna dolan nefis kokuyla Emirhanin geldiğini anlamıştı Emirhanin karısının beline sarılması uzun sürmemişti eşsiz manzarayı izliyorlardi Emirhan karısının ellerini elleri arasına aldı zümrütse Emirhanin göğüsüne vermişti sırtını tarifsiz bir mutluluktu onlarınki Emirhan zümrütün yanağından bir öpücük çalacagi sırada bir kırılma sesi geldi zümrüt korkuyla sıçradı elvan elindeki tepsiyi bilerek yere atmıştı gözleri dolu doluydu zümrüt anlamıştı bilerek yaptığını
-dikkat etsene
-kusura bakmayın
Emirhan anlamıştı elvandaki sinsiliği ama zümrütle bu konuda kavga etmek istemiyordu gönderirdi olur biterdi
-kahvaltıya inelim hadi. Dedi Emirhan acıkmıştı çok
-inelim. Dedi zümrüt
Herkes kahvaltidaydi Mihriban da gelmişti çok sıkılmıştı yatmaktan kadim bey "afiyet olsun " Dedi tam herkes çatalını eline almışken
-gunaydiiiin. Diye arsız bir ses duyuldu Vildan hanım teşrif etmişlerdi berfu buz gibi kaskatı kesildi Demirhanin sinirleri zıpladı neydi şimdi bu ne derdi vardı bunun kadim bey bu konuyu çözecekti ama yemekten sonra o yüzden ses etmedi berfu Demirhandan bir tepki bekledi veyahut kadim beyden ama ikisinden de bir ses çıkmadı lokmalar boğazına dizilerek yedi yemeğini Vildan çok mutluydu kimse sesini çıkaramıyordu ona artık eski Vildan yoktu bulamayacaklardi artık ezilmek yoktu oda diğer gelinlerle birdi yüzünde kocaman gülümsemesiyle ekmeğe uzandı o sırada berfuyla göz göze geldi -geçmiş olsun berfucum sende sancilanmissin. Dedi yapmacık ve sinir bozucu bir gülümsemeyle -teşekkür ederim. Dedi berfu sadece amacı neydi bu kadının ne yapmaya çalışıyordu Demirhan da yavaştan sinirlenmeye başlıyordu bu kadın ne yapıyordu böyle -ayyy Mihriban cim ben sana geçmiş olsun dememiştim değil  mi kusura bakma tatlım geçmiş olsun az kalsın ölüyormuşsun. Dedi yalandan üzülmüş gibi yaparak
Bedirhan -bir daha ölüm kelimesi bu evde geçmeyecek !!
-sakin ol Bedirhan. Dedi Mihriban güçsüz sesiyle -öyle demek istememiştim mihribancim beraber büyütürüz merak etme ikimizinde ilk bebekleri. Diyerek gülümsedi Vildan
O AN herkes şok olmuştu zümrüt ve Emirhan şaşkın gözlerle izliyordu kadim bey şoka uğradı rojda hanımın ağzı açık kaldı Mihriban ve Bedirhan da şok olmuşlardı berfu dehşete düşmüştü ve gözlerinden damlalar aktı Demirhansa gayet soğukkanlı bu kadının ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyordu amacı neydi ? -ne diyorsun lan sen ? Ne saçmalıyorsun ?. Bağırdı Demirhan fakat Vildani korkutmadi bu bağırış -birşey yapmaya çalışmıyorum hamileyim. Dedi oda aynı soğukkanlılıkla aptallık böyle birşey olsa gerekti bu kadın hiç akillanmiyordu hastaneye gittiklerinde nasıl ispatlayacakti ? Aptaldı işte bazı insanların gözünü birşeyler kör eder kiminin gözü aşktan kördür karşısındakinin onu sevmediğini göremez kimisinin gözünü hırs bürümüştür, kimisininkini para ve bu insanlar asla ne önlerini ne sonlarını görebilirler !

Ve sonunda yeni bölüm artık sık sık bölüm yayinlamayacagim çünkü zaten voteler yavaş geliyor artık o kadar cabalamiyorum ne zaman yazarsam o zaman ben sabırla voteler bekliyorum sizde sabırla bölüm bekleyiniz lütfen VOTE VERİNİZ :)

Dermane Dilemin ♡Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin