🌺
Kısa sürecek olsada uyuma saatine kadar güzelce vakit geçirmişler, hayatlarına tatlı anıları serpiştirmişlerdi baba-kız. Patlamış mısır patlatıp animasyon seyretmişler, Lara'nın uykusu geldiğinde ise beraber yatak odasına gidip kızına masal okumuştu Park Jimin. Küçüğünün yanında kendini mışıl mışıl bir uykuya bırakmıştı ve şimdi sabaha gözlerini alarmdan önce açıyordu her zamanki gibi...
Duvar saatine baktığında yedi olduğunu gördü. En geç dokuza doğru karargâhta olması gerekiyordu. Yanına dönüp kızına baktığında yüzündeki düz ifade yumuşamaya başlamış ve gülümserken bulmuştu kendini. Lara'sı böyle masumca uyurken nasıl da annesine bırakıp gidecekti göreve? Derin bir nefes aldı ve yavaşça eğilip kızının yanağına dolgun dudaklarını bastırdı usulca. Ülkesinin geleceği için, onlar için yapmak zorundaydı bunu.
Park Jimin asla kendini düşünen bir adam olmamıştı. Bu yüzden ayrılmıştı ya Jennie'den zaten... Ama o bu fedakarlığını bilmese de olurdu. Jennie sadece mesleği için terk edildiğini düşünse de olurdu.
"Yeterki iyi olun, ben bencilliği de üstlenirim."
İçinden düşündüğü tonlarca şey arasında fısıldadı Jimin farkında olmadan. Daha sonra silkenelip omuzlarını oynattı ve boynunu kütletip gerindi yerinde ve Lara'nın biraz daha uyumasına izin vererek yataktan kalktı. Banyodaki işlerini hallettiği gibi aşağı indi, mutfak işlerinden nefret etsede kızına kahvaltı hazırlamak zorundaydı. Silah tutan elleri bir bıçağı kullanamayacak değildi ya?
"Bugüne bugün subayız herhalde! Kahvaltı hazırlayamıyor dedirtmem kimseye.." kendi kendine gaz verip ellerini çarptı ve dudağını dişledi. Ayrı eve çıktığından beridir dışarıda yemek yiyordu lakin arkadaşlarıyla karargahta olmadığı günlerde evinde toplanıp kahvaltı yaptıkları için dolapta yiyecek içecek bulunuyordu. Tabiki de kahvaltı hazırlığını Jungkook'a kitliyordu orası ayrı...
Buzdolabını açarak masaya yerleştirilebilecek tüm kahvaltılıkları çıkardı ve tezgaha koydu. Kesme tahtasının üstüne beyaz peyniri bırakırken diğer eline de bıçak aldı ve inceledi evire çevire. Kaşları çok ciddi bir iş yapıyormuş gibi çatılıydı. "Tırtıklı tarafı daha keskin görünüyor..." diyerek peynirden kesti ve çıkardığı iki kahvaltı tabağına da güzelce yerleştirdi. Yandan bir tebessüm atıp, "Kesinlikle Jennie'den iyiyim." demiş devamını yapmaya koyulmuştu...
Dakikalar boyunca uğraşıp durduğu ve sonunda hazırlayabildiği kahvaltı sofrasına gururla bakarken arkasındaki dev yıkıntıyı görmezden geliyordu elbette. Mutfağı savaş alanına çevirmesi iyi bir sofra hazırladığı gerçeğini değiştirmezdi değil mi? Omuz silkti, kızını kaldırmak için ikişer ikişer çıktı basamakları seri hareketlerle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
faint star's hopes † jenmin ✓
FanficBÖLÜM GELMEYECEKTİR, HATIRA KALMASI AÇISINDAN YAYINDA. ACEMİLİKLER VE MANTIK HATASI İÇEREBİLİR. jenmin, liskook, yoonrosé, vsoo ❝Seni yaratan Tanrı, Dünya'yı yaratmış olmalı. Şayet ben ömrümde böylesine duru bir güzelliğe rastlamadım. Ben, sende bü...