y/n: evlilik teklifi gelsin miiiii :D en az 50 oy verip ve 80 yorum yapsanız yeter diye düşünüyorum bu arada eheheh
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jungkook sigarasını dudakları arasına bırakıp orada beklettiğinde, olduğu yerde kaşlarını çattı ve adımlarını durdurdu. İnce beyaz tişörtünün içerisine giden elleri silah kemerinin gevşekliğini düzeltmek için uğraşırken söyleniyordu. "Siktiğimin kemeri ya, rahat dur işte.."
Günlerden Cuma'ydı. Kendini oldukça dinç hisseden genç çocuk Lisa'ya okula geleceğinin haberini de vermişti. Dans etmek istiyordu, biraz olsun özgürleşmek ve ruhunun gıdasına koşmak.. Bir asker olarak bazen tüm bu sorumluluktan kaçmak geliyordu içinden ama verdiği yemini bozar ise ölü gibi yaşardı hayatını.
Bu yüzden düşüncelerini susturdu kafasında. Sırf böyle düşündüğü için bile vatanına ihanet ediyormuş gibi geliyordu ama etrafına bakınıp hayatını doyasıya yaşayan insanları gördükçe, onları korumak için kendi hayatından vazgeçtiği gerçeğini sindirmek zorunda kalıyordu.
Kemerini düzelttikten sonra kabzasındaki silahı da ayrıca kontrol edip tişörtü ile gizledi teninin üstündekileri. Silah ile gezmek zorundaydı çünkü her an her şey olabilirdi çevresinde. Üstüne zimmetli olan silahı taşımamak kanunsuzluk demekti aynı zamanda.
Kaldığı yerden yürümeye devam ederken büyük bir nefes çektiği sigarasını yeniden parmakları arasına aldı ve burnundan salıverdi gri dumanı. O sırada yaklaştığı okul sınırları dışında gördüğü Lalisa Manoban, dudaklarında büyüyen tatlı tebessümün nedeni oldu.
Yanağının içini dişleyip ona doğru hızlı adımları eşliğinde yürümeyi sürdürdü. Kızın neşe dolu gülümsemesinin üzerindeki etkisini düşündü bir an Jungkook.. Sonra bu, sadece kalbi ile arbede yaşamasına neden oldu. Fenaydı, Lisa çok fenaydı ve bu durum Jungkook'un duygularına tesir ediyordu.
