Bars'ın dediğini yapıp avcuma baktım.Elimde para göremeyince bakışlarımı Bars'a çevirdim arkasındaki elini uzatarak avcunu açtı "Emir komuta artık bende"
Rüyamda gördüğüm çocuk o olabilirmiydi?Belkide oydu belkide değildi oysa bile ne değişecektiki?Aramızdaki düşmanlığı bitirmeye yetermiydi?Peki ona verdiğim tokayı hala saklıyormuydu yoksa attımı?O zamanki aklımla ismini sormayı akıl edememiştim.Hafızamdaki çocukla Bars'ın şuanki halini karşılaştırıyorum da benzer hiç bir yönleri yoktu.Bir kerelik gördüğüm bir çocuğun hakkında çok şey biliyorumda benzer hiç bir özelliği yok diyorum.O olup olmadığını öğrenmenin tek yolu vardı oda o toka,tabi hala kendisindeyse ikimizde büyüdük onu saklaması için ortada hiç bir neden yok
Yüzündeki sırıtmayla bana bakarken kısık bir sesle "O sadece bir kere olur"dedim "Karşında çocuk yok bu numaraları ben yemiyorum" elindeki parayı cebine koyarak omuz silkti "Yiyen birini tanıyorum nasılsa" dediği şeyle öylece kalırken onun olma olasılığı beynimi işgal etmişti çoktan "Kim?"diye sordum aniden kaşlarını çatarak "Seni ilgilendirmez"dedi yanımdan geçip giderken beni kafamdaki soru işaretleriyle öylece bıraktı.Kilit sesi gelince hızlıca arkamı dönüp kapalı olan kapıya baktım.Gözlerim korkudan büyürken koşarak kapıyı açmaya çalıştım.Kahretsin kapıyı üstüme kilitlemişti
"Madem emir komuta sende Murat Bey bizi nasıl idare ettiğini bilmeli"
"Ne saçmalıyorsun sen?"diye bağırdım "Aç şu kapıyı"
"Arkadaşınız Polat Emir'e vurmadan önce düşünecektin onu"
"Benim birşeyden haberim yok bunu sende gayet iyi biliyorsun"
"Sınıfından ve bizden sen sorumlusun"dedi son söylediğini alayla söyledi.Buradan çıkmanın bir yolunu bulmalıyım Bars birşeyler zırvalarken etrafıma baktım krem ağırlıklı odadaki çekmecelerin hepsine baktım.İşime yarayabilecek hiç birşey yoktu.
"Murat Beye iletmek istediğin birşey varmıydı?" Korku dolu bakışlarım tekrar kapının arkasındaki Bars'a kaydı
"Bunu yapamazsın Bars Murat Bey bana güvenerek bu geziyi kabul etti." Kapının arkasındaki kahkahası ne kadar eğlendiğinin ispatı gibiydi "Son sözünü söyle Asel,Murat Beye verdiğin sözün arkasında duramadın" "Allah belanı versin Bars"dedim nefretle,Bars'ın ikinci kahkahası kulağımı doldururken "Arıyorum"dedi sadece başka birşey demesine gerek yoktu dizlerimin üstüne çöküp bakışlarımı tavana diktim.Daha gezinin ikinci gününde Murat Beye verdiğim sözün arkasında duramadım ona da kendime de ihanet ettim.Oysa bana güvenmişti dedim çaresizce sinirle elimi saçımdan geçirdiğim sırada elime tel tokası gelmesiyle tokayı kafamdan hızlıca çektiğim için canım biraz yanmış olsada şu durumda onu pekde fazla takmadım.
Belki çok düşük bir ihtimaldi ama belki bu elimdekiyle kapıyı açabilirdim.Biran önce işe koyulmazsam herşey için çok geç olabilirdi.Hızla ayağa kalkarak elimdeki tel tokasını deliğe soktum.Uzun uğraşlarım sonunda kapının açılma sesi gelince sırıttım.İşte bu kadardı elimdeki tel tokasını öylece fırlatıp kapıyı açtım."Murat Bey...." Bars'ın konuşması beni görmesiyle yarım kaldı.Öfkeli bakışlarımla bir ona birde elindeki telefona baktım.Hızlı adımlarla ona yaklaşarak şaşkınlığından yararlanıp elindeki telefonu kaptım.Şimdi o kaşlarını çattı "Ne yaptığını sanıyorsun ver telefonumu"dedi sesini yükselterek, "Asıl sen söyle kapıyı üstüme kilitlemekte ne oluyor?" "Sonuç olarak karşımdasın şimdi ver telefonumu Murat Beyle görüşmem yarım kaldı"
Gözlerim öfkeden kararırken sanki az önce beni kilitleyen o değilmiş gibi rahattı.Eğer oradan çıkmayı başaramasaydım kafayı yerdim.Kilitli bir yerde kalmaktan korkuyordum sebebini bilmiyorum ama çıldıracak gibi oluyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman sınıflar (Devamı)
Mystery / ThrillerBazı insanlar yağmuru hisseder,bazıları ise yalnızca ıslanır Tüm hakları saklıdır