Düşman sınıflar (Devamı)

50#🍁

Kalbim peşinden git diyordu ama aklım ve mantığım tam aksini iddia edip onun bana ihtiyacı olmadığını söylüyordu.Haklıydı ne onun nede benim ona ihtiyacım vardı.Onun gitmesini ben istemiştim yinede bu şekilde değil.

Kendime kızıyordum dün onun peşinden gitmediğim için nasıl olduğunu deli gibi merak ediyordum sabaha yakın biraz kestirmiştim bu sefer uykumun bölünmesine sebep olan kabuslar değil Bars'tı    

Arayıp nasıl olduğunu sormak istiyordum ama muhtemelen beni terslicekti yinede bunu göze alarak yanımdaki telefonu avcuma aldım.İyi olduğunu bilsem bana yeterdi
Ucube yazısının üstüne tıklayıp

Aranıyor

Yazısına öylece baktım.Aradığınız numaraya ulaşılmıyor diyen kadının sesiyle ufacık olan umudun yerle bir oldu telefonu kapalıydı nasıl olduğunu merak etsemde bunu beni ilgilendirmediğini hatırlattım.
Bu gece ayakta olamama sebep olan kişiyi aklımdan,hafızamdan hatta hayatımdan çıkartıcaktım.
Yatağımdan kalkarak elimi yüzümü yıkamak için banyayo gittim.

İşimi halledip çıktım ilk defa bir sabah karnım acıkmıştı normalde olsa sabah geç saatte yiyordum yinede buna fazla kafa yormadım dün gece akşam yemeğinde de birşey yemediğime verdim bu durumu, odamın kapısını açarak mutfağa gittim.
Abim erkenden işe gitmiş olmalı Azrada bu saatte uyuyor olmalıydı son günlerde ondan erken kalkıyordum o yüzden Azra bu durumu her gördüğünde sorguluyordu.Ona gördüğüm kabuslardan yada dün Bars'la yaşanan olaylardan bahsetmemiştim.

El lezzetimi konuşturmaya karar vererek güzel bir melemen yapmak için işe koyuldum mutfak dolaplarını karıştırıp bir tane tava çıkartıp ocağa koydum.Ocağın altını yakıp 2 yemek kaşığı yağ koydum.Yağ biraz kızarırken bende bu sırada çaydanlığa su koyup üstüne vermekle meşguldüm çayı da kaynamaya gelmesi için ocağa verip tekrar melemenimi yapmaya döndüm.
Soğanlı melemen tercihim olduğundan doğranmış soğanlarımı tavanın içine attım.
Bir kaşık yardımıyla kavurduktan sonra 3 adet yeşil biberi ince bir şekilde doğrayıp hazır ettim.Kavanozda hazır olan domates sosumu boşaltıp ardından da biberleri koydum.
1/2 çay kaşığı tuz koyup dolaba yöneldim 4 tane yumurta alıp onu da tavanın içine kırıp pişmesi için bıraktım.Bu sırada da kaynayan çayımı demleyip hazır hale getirdim.Pişen melemenimlede ocağı kapatıp tavanın kulpundan tutup mutfakta olan yemek masasının üstüne koymak için arkamı döndüğümde Azra'nın ellerini göğsünde birleştirmiş bir vaziyette mutfak kapısına yaslanmış olduğunu gördüm.

"Bu saatte ayakta olmanın bir açıklaması varmı Asel?"

Elimdeki tavayı yemek masasına koyup çayları doldurmak için arkamı döndüm iki bardak alıp tezgahın üstüne indirdikten sonra Azra'nın sorusunu da yanıtladım.

"Acıktım" tamda yalan sayılmayan kısa cevabımdan sonra bardaklara çayları doldurup onları da masaya yerleştirdim.Azra da verdiğim cevaba ikna olduğu için daha fazla birşey demedi oda biliyorki acıkmadığım müddetçe çok nadir girerdim mutfağa ama okullarda tatil olduğuna göre sık sık giricem gibi gözüküyordu.

"Ne zamandır beni orda öyle izliyorsun?"diye sordum.Geldiğini farketmemiştim

"Sanırım melemeni yapmaya başladığından belli buradayım
kendini o kadar kaptırmışsınki beni farketmedin"diyerek ağzına attığı zeytinin üstüne çayını içti.

Çalan telefonumla Azra da kim dercesine başını bana çevirdi.Zaten masanın üstünde olan telefondan arayan kişiye baktım.

"Rukiye Teyze"diyerek ağzımdaki lokmayı bitirip telefonu elime alarak yanıtladım.

"Efendim teyzecim"

"Kaç defa dicem bana teyze deme diye"

"Yalan söylemek günah teyzecim ben ne görüyorsam öyle sesleniyorum"diyerek güldüm.