Acı; 3 harf 1 kelime bedenimize verdiği zarar bu kadar hafif olmuyor.Birinin acı çektiğini,canının yandığını nasıl anlarız akla gelen ilk şey ağlamak dizimizi incittiğimizde ağlarız, koşarken ayağımız takıldığında düşeriz ve ağlarız, peki ikinci ihtimal ne olur?
Bağırmak canımızın yandığını başkalarına da duyurmak için bağırırız acımızı hafifletmeleri için bağırırız onu da yapamıyorsak ağzımızdan bir 'Ahh' çıkardı.Benim bir tek durmak bilmeyen göz yaşlarım var.Bu göz yaşlarım benimde insan olduğumu ve benimde canımın yanacağı anlamına gelmez mi?Peki neden insanlar onlara hiç bir zararım dokunmadığı halde durmadan canımı yakıyordu.
Sadece tek bir ses benim içinde olduğum acıdan haberdardı.Bağırmıyordum ama o duyuyordu yardım istemiyordum o yardımıma koşuyordu.Nasıl yapıyor bilmiyorum ama bana olan sorumluluğunu hakkıyla yerine getiriyordu.Sorumluluk bir insana duyduğunuz en basit şey,Bars'ın bana söylediği her ne kadar bu olsada o bunu yapmak zorundaydı onun yüzünden konuşma yetisini kaybetmiş bir kıza olan sorumluluğunun altında yatan zorunluluk,iyileştiğim an eskisine dönecektik
Bars beni değil kendi yaptığı hatayı düzeltmek istiyordu o yüzden her başımı çevirdiğimde yanımdaydı olmaya da devam edecek yinede beni bu darbeden kurtaramamıştı onun yüzünden veya benim yüzümden oldu bir önemi yok Asya'nın içten içe bana olan hırsı sonuç vermişti.Bars hızla yanıma gelerek başıma çöktü. Endişeli gözüküyordu peki bu endişesi gerçek mi yoksa bir aldatmaca mı?
"İyi değilsin"
Gülmek istedim ama onu bile yapamıyorum
"Ben, ben özür dilerim Bars"
Benden değil Bars'tan diliyordu özür
İlk andan belli benden nefret etmesini sağlayacak birşey vardı. Neydi,ne değildi bilmiyorum bildiğim tek şey canım yanıyordu."Bunu seninle daha sonra konuşacağız"
"Bars bak gerçekten istemeyerek oldu sinirliydim ve kız dahası kapıda konuşmalarımızı dinliyordu tamam yapmamam gerekiyordu ama kendimi kontrol edemedim işte"
Karnımdaki ağrıdan dolayı nefes alamıyordum artık
"Ne oluyor burda?" Erkan yaklaşırken Bars'a beni bu sırada kucağına alıyordu "Hareket etme"
"Asel'e ne oldu?"
"Asya'yı da al salona geç bende birazdan geliyorum" diyerek onlara söz hakkı tanımadı.Benle birlikte merdivenlerden çıktı
Beni bir odaya sokup yavaşça yatağın üstüne indirdi."Bu aralar herşey benim yüzümden başına geliyor ve inan bu oldukça sinirimi bozuyor"
İlk yardım kutusunu bulmak için çekmeceleri karıştırırken bir yandan da konuşmaya devam ediyordu.
"Küçük bir kız çocuğunun peşinden koşar gibi ilgileniyorum senle,ama bazen her durumda yanında olamıyorum her defasında izin mi vereceksin başkalarının sana zarar vermesine?"
Elindeki ilk yardım kutusunu alarak yanıma geldi.Üstümdeki tşörtü hafif kaldırarak acıyan bölgeme baktı.
"Kendini korumayı öğrenmelisin ufaklık,böylece daha az zarar görürsün"
Elindeki merhemi yavaş bir biçimde moraran bölgelerden geçirirken soğuk olan melhem bedenimi ürpertiyordu.
"Hareket ederken acıyacaktır mümkün oldukça sabit dur" diyerek bana baktı.
"Konuşmuyor ama duyuyorsun söylediklerimi dikkate al yanına gelicem tekrar, uzan şimdi" benimle emir veren bir şekilde konuşması sinirimi bozsada bunu dile getirecek durumda değildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Düşman sınıflar (Devamı)
Mystery / ThrillerBazı insanlar yağmuru hisseder,bazıları ise yalnızca ıslanır Tüm hakları saklıdır