Magazin dünyasının bir numaralı zamparasi Ömer Asarlı idi ben kolumu ceksemde bırakmıyordu enson bir kol beni kendine çekip ömer denen zamparacı itmişti ben kimin yaptığına baktığımda şok olmuştum hakan kolumdan tutup dışarı çıkarmıştı ben çantam kafama dank edince kolumu kurtarmaya çalışırken "Çantam içeride kaldi" diye söylendim o beni arabanın on koltuğuna oturmam için kapıyı açtığında ben yüzüne bakıp sinirle oturdum biliyordum ki kaçmaya izin vermeyecekti oda yan koltuğa oturunca "Nereye gidiyoruz acaba ?" Diye söylendim o ise sadece yola bakarak sıkmakta olduğu direksiyonu bıraktığında durduğunu anladım kumsala gelmiştik o denize bakarak " Neden buradayız? " hala denize bakarke "Bilmiyorum"demisti şakamı bu benim hem zorla buraya getir hemde bilme "Sıkılmış gözüküyordun fenamı oldu " demişti haklıydı bunalmıştım tebessüm edip "Teşekkürler " dediğimde bana bakıp geri denize döndü bende ağzıma gelen şeyi soyliyi verdim "Neden böylesin?" Dediğime gülerek "Seni ilgilendiren kısım ?" Demişti of ve yine haklıydı ama merak ediyordum hayattan nefret ediyor gibiydi susup kafamı cama yasladım o sustukça bende susuyordum ama sıkılmamıştım nedensizce "Sadece insanların 2.yüzünü gördüm" yandan gelen sesle "Ha?" Diyebilmistim beklemiyordum çünkü "Sormuştun ya niye böylesin diye söyledim işte " gülümseyip kapıyı açtım o bana şaşkınca bakarken ben topuklularimi çıkartıp kumsala kostum deniz kenarında yürümeye bayılırdım ben hakan nasıl olsa gelir diye beklesemde o gelmeyip arabada telefonuyla oynuyordu bende aklıma gelen hayin planla "AĞHHH" diye bağırıp bileğimi tuttum sıkıyorsa gelme hakan efendi araba ile aramda kısa bir mesafe vardı arabadan kafasını çıkartıp "Noldu?" Demişti sadece öküz ben "Bileğim acıdı " dediğimde hiç birşey yokmuş gibi geri telefonuna döndü ben azıcık topalladim bidaha bağırdım ama öküz gene öküz yan taraftan gelen sesle irkildim "Pardon korkutmak istemedim sanırım yardıma ihtiyacın var " diyip tebessüm ederek "Yardim etmemi istermesin " dediğinde ben tam hayır diyecekken arabadan bize bakan hakana inat kafamı sallamamla koluma nazikçe girip adım atmama yardım etmişti arabanın önüne geldiğimizde çocuk kulağıma eğilip "Sevgilin kızacak oyuncu prenses " diyip uzaklaştı ben ne dediğini sonradan anlayınca şokla ona baktım ne sevgilisi be ben arabaya binip ayakkabılarımı giydiğimde hakan "Her limanda biri" demesiyle dehsetle ona bakıp "Anlamadım? " diyerek ablacığım şeyi soylememesini umdum "Yok bisey " ben sinirle "Ne demeye getiriyorsun kelime oyunu yaparak " dahada sesimi yükselterek "Her limanda bir sevgili mi demeye çalışıyorsun?" Hakan istifini bozmadan " Anladigim halde niye soruyorsun ?" Sinirle ben ona bakarken alayla " Bu çocuk serserinin teki bardaki daha iyi ama bende bir seçeneğim " dediğine midem bulanırken arabadan inip hızlı adımlarla taksi durağına yürüyecekken hakan kolumdan tutup " Bu saatte başına bisey gelecem masalla uğraştırma bin şu arabaya " ben bin memek için direnirken o "BİN DEDIYSEM BİN" ben korkuyla arabaya binip onun binmesini bekledim oda bindiğinde evin önüne gelene kadar çit çıkmadı "Bardaki çocuk ben istemedigim ve kurtulmaya çalıştığım halde beni zorla tuttu kumsaldaki ise yardım etti SENİN YERİNE birdaha görüşmemek istedim ama malum MASAL " diyip indim odama girdiğimde araba hala olduğu yerde duruyordu umursamayıp masalın odasına girdiğimde bomboştu pijamalarımı giyip yatağa başımı koymam la telefonuma gelen mesaj bir oldu telefonumu elime almamla şok olmuştum yine oydu yine o bilinmeyen kişi Sanan dokunacak kadar yakın olup senin seveceğin ihtimali kadar uzak olmak seni sevmek bukadar acı olmak zorunda mı? benden ne istiyordu bu man yak?
Sabah gözüme vuran güneş ışığıyla açmış ve okula gidecek olmanın acısıyla yikilmistim ayda yılda bi kendimiz uyanıyoruz oda okul var ben üzerimi değiştirip tam kapıyı açacakken notu görmemle oflayıp annemin hediyesi olan arabamın anahtarını alıp yola koyuldum forma kısacık yesil siyah bir etekten ve bir kısa kollu kizlarin gesil erkeklerin siyah badiden oluşuyordu erkeklerin ise siyah pantolondu neden kızlara etek zorunlu ki?
Arabamla okula giriş yapıp yeni okuluma adımladım kıyafet değiştirir gibi okul degistiriyordum mübarek sınıfa girmemle derdin başladığını anlamıştım tombul kel hoca "Kızım tam sınıfını bulmuşsun hoş buldun densiz danalar sınıfına " sırf gıcıklık olsun diye sınıf şubesinin yazili olduğu tabelaya bakarak "yo hocam 12A " herke dediğime gülerken "HATSİİĞZ OTUR OTUR BULDUGUN YERE UYUUUĞ" siritarak sınıfa göz gezdirmemle uyuyan hakan ve burak ikilisiyle oflayıp 2. Boş yer olan onların arkasına oturdum kulaklığımı takip uykunun göbeğine atladım
Birinin saçlarımı okşayarak anlima bıraktığı minik öpücükle uyandım şaşkınlıkla bana beni öpen kişiye baktığımda "Masal banamı sulanıyon bacım " dediğime sinirle bakarak "Arkadaş uyandırırken su dökeriz suç döveriz suç öperiz oda suç bundan sonra uyu uyuya bildiğin kadar AYImira" ne dedi o AYI mira ne be bende sahte bir sinirle "Vitaminsiz unutmadın ki uyandırsan " ikimizde bu kadar ciddilige dayanamayarak kahkahayı bastık homurdanarak uyanan burak "Zıbarip yatın " diyip geri kafasını koydu hakan mi o boz ayi uyanmak ne istifini bile bozmadı.
Dersler bitmiş çıkış zili çoktan çalmıştı masal dediğini yapıp beni uyandirmamis ti çantamı alıp aşağıya indiğimde bizimkilerin çardakta oturduğunu görüp yanlarına oturdum burak la hakan yoktu 3 B ler başka okuldaymış ve aylın hala buradaydı ali elimdeki hamburgerin arasına patates cipsi koyup hamburgerini istirmasiyla aylın le masla iy öğük gibi sesler çıkartırken ben "Kanka arasına baharatlı olanları koy daha güzel oluyo" dememle masal ve aylın dehsetle bana baktı alıyla biz yumruk tokustururken ali "yenmi kankağ" ağzı dolu konuşurken hayır anlamında kafamı sallayıp ayağa kalktım " Ben kaçar by" diyip masalın ve alinin yanağından makas alıp aylın gene telefonuyla uğraşmasını fırsat bilil arabaya bindim .
Aras 2 gündür ortalıkta yoktu ve endişelenmeye başlamıştım arasamda açmıyor msjlerime cevap vermiyordu kapının çalmasıyla salondaki koltuktan kalkıp kapıyı açtım aras tebessüm ederek içeri girip koltuğa yayıldı ama ilk defa ne sarılmış nede yanağımdan makas alıp saçımı karıştırmamış ti bunun verdiği kırgın lik la yanına kıvrılıp omzuna başımı koydum "Ne oldu ?" Televizyon izlerken ağzına bi cips atıp "hiç " demekle yatinmisti ben "Aras bari bana yalan söyleme noldu?" Televizyona bakarak "Dejavu mu yaşıyoruz?" Minder faciasından sonraki konuşmamızda aynı cümleyi onun kullandığını fark ettim sinirle tv yi kumandayla kapatıp "Aras şöyle ne oldu " Aras bana bir anda sarılıp saçıma burnunu gömüp "Bir kez bu soruyu ertelesek " üzgündü ilk defa böyle bisey rica ettiğine göre önemliydi bende başımı sallayıp sarılmasına karşılık verdim.
Herkes burak gereksiz boz ayi aras masal ali ve ben bisikletlerle orman yolunda yarış yapıyor ve ben en önde olan alinin tam arkasindaydim arkadan gelen zevk çığlığı atarak gelen masal bizi geçerek dondurmayı kapmıştı ben se 3. olmuştum aras ve hakan ise yarışa katılmayıp anın tadını çıkaranlardan di .Ben burak masalla aliye yetişemeyeceğimi anlayip gecenin 2 sinde ormanda kaybolmamak icin yavaşlayıp arasla hakani bekledim aynı hizaya geldiğimizde aras "Pes mi ettin " dediğine evt anlamında kafa sallarken arasın telefonu çaldı o durunca bende durmuştum ama hakan devam etmişti aras telefondaki kişiyi dinleyip "Aymira sen hakanı yakalasan iyi olur ben geri dönüyorum isim çıktı " ben üzüntüyle ona bakarken o "Özür dilerim " diyip gitti ben ise can korkusuyla son gaz hakanı yakalamaya çalışsamda o ben ona yaklaştığım anda hızlanıyordu ben "Beklesene ya" desemde umursamayıp giderken "iyi git aman boz ayi nolcak"diyerek yavaşladım ne olabilirki yani sokak lambaları da ver hem arkadan gelen köpek sesiyle çığlık atarak hızlandım bitiş noktasına geldiğimizde bizimkiler çoktan varmış ben sona kalmıştım masal "Nihayet gelebildiniz ben "diyip sırt çantasını alarak " Hadin yemeğe "diyip bizi kaptigiyla balık ekmek aracıya getirdi ben ve burak hariç herkes soğansız istemiş burakla biz aynı anda "Zevksizler"diyerek ilk minik diyalogumuzu gerceklestirmistuk ve beraber gülmüştük.
Siparişler geldiğinde masalinki bana benimkini masala vermişti garson herkes gülerken masal "Acaba estetik mi yaptıysam bu böyle olmayacak " demişti ciddi ciddi ekmek aralarımızı yiyip deniz kenarında yürürken balon vuran bi çocuk görmemle koşarak bi silah kapıp deniz üstündeki balonları ne kadar vuramasana zevkliydi ama sınır olmaya başlamıştım arkada bizimkiler gülerek beji izlerken hakan "Silahı narın narin tutma sıkı tut " demesiyle kendi kendime "çok biliyosun sen" dedigimi duymuş olacak ki " Ver silahı da gostereyim "Silahı ona verip nasıl olsa o dalgada vuramaz diye ben düşüne durayım o pat pat pat indirdi balonları ben şaşkınlıkla izlerken o "Neymiş çok bildiğimden konuşuyormuşum AYImiracık" nedir bu AYI mira sevdası sakin şu ayıları ayol. Adam elindeki pandaydı bana uzatmasiyla gözlerim parladı resmen tam ayicigimj alacakken hakan alıp gitti "HEY O AYI BENIM " diye bağırsamda "BEN KAZANDIM UFAKLIK" ben sinirle homurdanirken o parayı ödemiş bile .
Ben tam ayicigimı alacakken o yukarı kaldırmış ve teleskopsuz görünmeyecek şekilde havadaydı ayim tamam o kazandı ama onu ben istemiştim biraz zıpladım biraz uzadım elde ettiğim tek şey çarpık gülüşüyle ve alaylı gözleriyle bana bakan bir hakan en son pes edip herkesten önde giderken masalın hakana "Hako vereydin kıza ne yapacaksın ki sen ayıyı " digerleride onaylarken "Belki ben oynicam" dediğini onlar gülerken ben gülmemek için yanağını istiriyordum kafama dank eden şeyle çaktırmadan geriye baktım hakanın gamzesi mi varmış hakan kahkaha atıyordu onu gülerken ilk defa görmüş tüm peki neden herkese bu kadar sıcakken bana bir o kadar uzak ti ? Bir anda göz göze geldiğimizde gulumsemesini eski somurtkan yüzü almıştı ne yapmıştım ki ona ben ona kırılıp somurtmasi gereken kişi bendim diyilmi ettiği onca laftan sonra ben üzüntüyle önüme döndüğümde masal "Ayımira şurdaki kafeye gir"dige bağırmasıyla kafedeki boş küçük L tipi koltuğun en köşe üçgen kısmına oturup bağdaş kurmuş ve dirseklerimi dizime dayayıp çenemi yaslamıştım. Masal sağıma ali soluma hakan ve burak ise sandalyelere oturmuştu ali "Hakan çocukluk yapma da ver şu ayıyı artık " dediğinde hakan buraği aliye itmişti burak "Aşk olsun abi ya ayı miyim ben"ben dururmuyum "Burada bir ayı var böyle iri yarı bisey elinde pandaysa gezen bi boz ayi " Hakan hariç herkes gülerken siparişlerimizi masal vermişti ben ayıyla bakisirken bizimkiler de kahkahayla pandacimla bana bakıyorlardı siparişler gelince bilin bakalım ne oldu benim canım cikolatali pastam masala latte bana gelmişti biz değiştirirken garsona ölümcül bakışlar atıyordum burak "Ayımir-aman pardon Aymira balıkçıda nie kızmadın be sen"dedigine sırıtıp "Çikolatalı pasta ile soğanı nasıl bir tutarsın sen ?" Dediğime bizimkiler gülerken hakan telefonuyla oynuyordu ben ayağa kalkıp pastama dokunmadan masalın sırt çantasının içindeki çantamı alıp "Sonra görüşürüz " yaptığıma herkes sasirsada Masal "E pasta"ben gulerke "Bu masada ali var iken mi sanmam" çocuk kafeye girdiğimiz an susmus ve yemeğe odaklanmıştı .
Neden yanlarından ayrıldığımı bende bilmiyordum sadece hakanın herkesle gülüp ben bisey yapmadığım halde sadece bana soğuk olması kalbimi kırmıştı inkar edemezdim . Hakan değişik bir tip ti ama sadece bana.
Eve geldiğimde yatağımda gördüğüm pandayla sırıtıp üzerindeki notu açıp okudum Sevmedim al senin olsun öf boz ayi nolcak ben ayıma sarılıp öperken telefonuma gelen bildirimle kimin mesajı olduğu apaçık belliydi mesajda.
Alın size uzun bölüm 😈
Mesajda ne yazıyor olabilir?
Peki o gizemli kişi kim sizce ?
Ya mesajı atan gizemli kişi değilse?
Ayımira müthiş lakap dimi 😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜÇÜĞÜM
Teen FictionKalbimi bir adamla karartıp aşkın en koyu tonunu yaşamaya başladım nekadar yasarken ölsemde