15.Bolum

727 31 1
                                    

  Arabanın rahat koltuğunda rahatsız da kimildandigimda burki "Prenses geldik uyan hadi "diye seslenmesiyle gözlerimi açıp doğruldum eve hiç gidesim yoktu annem ve kocası 3 aylık bir güzidelerdi ve ev bomboştu ben ayakkabılarımı giyerken "Burki bara gidelim mi? " soruma direk "Hayır" cevabını vermişti bende "Peki size iyi geceler de 5 dk beklermisiniz beni "diyip tam arabadan inecekken burki "Niye ?" Demişti ben umursamayıp bekleyeceğini bildiğimden hemn siyah parıltılı ve askılı bir elbise giyip siyah  platrtform larim da ayagima takip saçımı düzelttim duş almam gereksede umursamayıp bordo ruj ve sade bir göz makyajı yapıp çantamı elime aldım ve aşağıya indim ben kapıdan çıktığım an arabanın farları gözümü açılsada inatla dik bir şekilde yürüyordum arabaya bindiğimde burki arkasını dönüp "Sakın" demişti bense sırıtmıştım hakan ise sinirlimsi bakışlarını bana yolluyordu tam anlayamasamda ara yolculuğumuz baya sakin geçmişti burki arabadan benimle indiginde bagajdan bir askılık alıp  bara girmeden önce hakana 2  gözünün bende olmasını işaret edip gitti hakan bar için ide aldı beyfendi hicbir iş yapmayıp öylece oturmuştu.
   Yaklaşık bi 20 dk sonra burki altında siyah darpaca bir pantalon ve kaslarını o ne çıkaran bir beyaz gömlekle baya sıktı ben işlik calargibi yapıp  yanıma oturduğunda yüksek muzik nedeniyle bağırarak "Sen benim başımı belaya sokarsın demedi deme " o kahkahayı basarken bende gülüyordum oda kulağıma eğildiğinde birkaç sn susup "Asıl benim basim dertte" ben gülümseyerek bu dediğini bir iltifat kabul etmiştim.
   Gelen garsona ben alkollü koktey istesemde burki bana yan marketten ciddi ciddi cikolatali süt getirttirip beni rezil etmişti. Ben homurdanarak sütümü içerken hakan elimdeki sütü alıp yerine kokteyi verdiğinde yüzüne bakarak "Sütümüver" dediğimde oda ""O zaman sende pandami verirsin " demişti ben somurtarak kokteyi içerken tadındaki mayhoslukla yüzümü eksitmistim burki telefonundan kafasını kaldırdığında beni elimden tutup "gel dans edelim" demiş bende ret etmemiştim dans ederken ilk başlarda uzak olsamda sonradan el ele dans etmeye başlamıştık ve nereden çıktığını bilmediğim aras ikimizin tam arasına geçip dans etmeye başlamıştı ben sasirsamda belli etmeyerk şansıma devam ettim gözüm hakana kaydiginda iğrenç manzara karşısında yüzümü ekşiyip aras ve birkiye döndüm. Masaya geri döndüğümüzde gene aynı manzara idi hakanın eli çakma kızıl kızın baya bacağının ilerisinde diğer eli ise kızın kalçası ve belinin sağ kismindaydi ben o tarafa bakmak istemezcesine arasa döndüğümde onunda bana baktığını fark edip kulağına eğildim "Bisey mi oldu " demiştim cunki aras bu gün ne beni aramış nede sormuştu ve baya durgundu eline aldığı bilmem kaçıncı bardağı tam ağzına götürecekken masaya koydum aras inat edince de kafaya diktim acı sıvının benzini yanmasıyla öksürmem bir olmuştu burki sinirle sırtıma hafif hafif vururken "Senin sütün nerde?" Dediğinde hakanın yanındaki kızın elinde olduğunu görmüştüm burki hakana sinirle bakarke  aras bi anda kolumdan tutup dışarıya sürüklemeye başladı dışarıya çıktığımızda  beni arka sokaklara sokup "O burak denenitle-" söylerken zorlandığı belliydi gözlerini kapatıp sakinleşmeye bekledi bende ve devam ettim "Aranda nevar ?" Ben sinirle "Aras sen neyden o da-" sinirle bağırarak "Dün tanıştığım it le beji bir mi tutuyorsun Aymira helal olsun " diyerek kükremişti sinirle "Aras aramızda bisey yok" dememle gülerek "Lan o samimiyet ne yok el ele dans etmeler yok sahip çıkmalar " sinirime hakim olamıyordum artık kalbini kırmamak için tam yanından geçip gidecekken kolumdan tutu "Ona karşı ne hissediyorsun?" Bir anlık öfke ile "Ondan hoşlanıyorum oldumu"diye kukreyip kolumu kurtardım zaten engel olmamıştı da sokağın sonunda hafiften ona baktığımda biraktiğim yerde yere odaklanmış duruyordu ne vardı ki bunda ilki birini sevecektim .
   Bara geldiğimde kizilin knk oldugunu anlamak zor olmayan birkiz burağın solunda ona cilve li cilveli birseyler anlatiyordu o ise dinliyordu salak ca çantamı alıp "Ben gidiyorum " dememle ikiside bana dönmüştü ama ben yüzlerine bakmamış ortadaki cam masadaki yansimalarindan anlamıştım.
  Kadınları anlamıyordum ulu orta yerde neden ahlaksız haraketler yaparak karşındaki erkeği sadece cinsellik anlamında etkilemeye çalıştıklarını saçmaydı bence. Yolda boş boş yürürken bi kol beni tutmasıyla çığlığı bastım ağzımı kapatan elle de hazır olan nedensiz göz yaşlarımı kulağıma eğilen kişi "ne o korktunmu" hakanın sesiyle onun bencilliğini ve hala dalga geçmesini umursamayarak ona sarılıp göz yaşlarımı serbest bırakmıştım o ise sanırım şok olmuştu bana sarilmamişti ondan ayrılmaya tam karara vermiştim ki kollarını belime doladı birkaç dakika sonrada çenesini boynuma koyup "Seni bu kadar üzen ne ?" Demişti sesi ilk defa bir duygu barındırıyordu korku ve hüzün. Ağlamam sidetlendiginde yandaki banka oturup benide kendine çekmişti öyle ne kadar durduk bilmiyorum ama kendimi iyi hissettiğimi anladığımda ondan ayrılıp minik bir tebessümle "tessekkur" ederim demiştim  oda bana gülümseyip "Boz ayılar bu günler ici  vardır " diyip saçımı dağıtmıştı ben şaşkınlıkla ona bakarken "Ne bende insanım şaka yapa bilir gülebilirim  bakma öyle" sırıtıp "Zaten ben halimden memnunum "
  
Kitabımda ne olduğunu şahsen bende bilmiyorum 😂

KÜÇÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin