Fire on Fire :: Vhope

Fire On Fire³

Medya : Halsey - Strangers

Hoseok yorgun düşen bedenini yere bırakmış hızlı hızlı soluklanırken su şişesine uzatmıştı elini.

Henüz 1 saat anca geçmişken ve sadece ısınma çalışmaları yapmışken bu denli yorulmasına sebep olan bir bünyesi varken doğal olarak istediği o dans etme günlerine kavuşmak biraz uzun sürecek gibiydi.

Perşembe günü yapılan o konuşmaların ardından cumartesi ne de çabuk gelmişti. Hoseok buraya gelirken Taehyung'u görecek olmanın garip bir heyecanını içinde taşırken şimdi resmen yere yığılıp kalmış, kendisini dahi düşünemeyecek kadar yorulmuştu.

Taehyung'un bedeninde dolaşan ellerinin verdiği hissi bile düşünemiyordu. Cidden çalışma boyunca Taehyung, Hoseok doğru yapsa bile dokunmak için sebep ararcasına saçma sebeplerle elini belinde, bacaklarında, göğsünde, başında kısacası her bir noktasında dolaştırmıştı ve itiraf etmeliydi ki Hoseok bundan hiçte rahatsız olmamıştı.

Taehyung yorgun bir şekilde tahta zemine uzanan bedenin yanına oturdu ve elini onun terden sırılsıklam olmuş saçlarına götürüp karıştırdı. "Zamanla bu tempoya alışırsın." Taehyung terlemiş gibi bile durmuyordu. Epey dinçti.

"Öyle umuyorum." Hoseok yavaş yavaş dinginleşmeye başlayan sesi ile konuştuğunda Taehyung bakışlarını onun saçlarından, önce kapalı gözlerine, ardından derin nefesler alan burnuna ve kızarmış dudaklarına indirdi. Bakışlarını dudaklarında bir süre oyaladı saçlarını hala usul usul okşarken. Hoseok dokunuşlarla öyle mayışmıştı ki uyudu uyuyacaktı artık. Çünkü bu yorgunluğun ardından kısa bir şekerleme harika olurdu.

Taehyung elini saçlarından yanağına indirince Hoseok uyuma fikrinden vazgeçti ve gözlerini aralayıp, yeşil gözlerini, Taehyung'un dudaklarında oyalandığını fark ettiği gözlerine çıkarttı.

Gözleri buluşunca Taehyung kocaman bir gülümseme sundu yerde uzanan bedene. "Hadi kalk devam edelim." Hoseok ofladı ve Taehyung'un hala yanağında duran elini tuttu. "İlk gün ya hani, burada bıraksak olmaz mı?" Taehyung verdiği eğitimlerde belli kurallara sahipti ve karşısında, delicesine ilgisini çeken çocuk olsa dahi bu kuralların yıkılmasına izin vermezdi.

"Kalk hadi olmaz." Hoseok oflayarak ayaklandı ve bulundukları odanın orta kısmına ilerledi. Taehyung arka fonda çalması adına yumuşak tınılara sahip bir fon müziği açtı ve Hoseok'un yanına ilerledi.

Hoseok'un esnek bir vücut yapısı vardı ama bunu tam kıvamına getirmek ise işte bu derslerle mümkün olabilirdi. Taehyung, 1 saattir yaptırdığı ısınmaları yine yaptırırken Hoseok bundan pek memnun değildi fakat uzun bir süre ısınma içerikli etkinlikler yapmaları gerekiyordu, aslında buna uzun süre demek doğru olmazdı. Hoseok'un öğrenme ve vücudunun alışma durumuna bağlı olarak bu durumda değişiklikler olabilirdi.

Elini Hoseok'un bacağından ayak bileğine doğru usulca kaydırdı ve bacağını kendisine daha çok çekmesini sağladı ayakta,tek bacak üzerinde durmaya çalışan bedenin yaptığı yanlışı fark edip. "Bacağını daha da içeriye çek. Kaslarını yakacaktır ama bu tatlı bir acıdır. Zamanla alışacaksın." Hoseok denilene uyuyor ve elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu.

Taehyung ise tam bir öğretmen edası ile ona yardım ediyordu ama bir yandan da Hoseok'un giydiği atlet ve kısa şort öylesine aklını karıştırıyordu ki. Bile isteye tenine dokunurken dokunuşlarına ev sahipliği yapan bedenin kendini parmakları altında kastığını hissedebiliyor ve tedirgin soluklanışlarını pek tabii fark edebiliyordu. Onunla uğraşıyordu. Bundan da zevk alıyordu.

"Sevgilin var mı Hoseok?" Hoseok aynı hareketi diğer bacağına uygularken mırıldandı Taehyung. Biraz da onu tanımalıydı değil mi?

Hoseok, yanında duran bedene çevirdi kafasını. "Hayır yok." Taehyung, Hoseok'un arkasına çekip yine yaptığı hatayı düzeltmek adına elini bacağına yerleştirdiğinde kulağına doğru nefesini vererek fısıldadı. "Peki sevdiğin birisi?" kendisi zaten Hoseok yüzünden kötü isteklere yelken açarken bir de Hoseok'u zora sokabilmek istiyordu. Bunu başarabildiği de ortadaydı.