'Onu Görmekten Korkuyor'
°~•~°
Izuku elindeki kağıdı kapının önündeki silüete göstermemek için apar topar cebine sıkıştırdı. Sıkıştırdıktan sonra yeşil gözleri ile insan silüetinin kime ait olduğunu anlamaya çalıştı fakat gözlerinin karanlığa alışmasından dolayı kapıdan gelen ışık dikkatini dağıtıyordu.
Sonunda konuştu insan bedenin sahibi korkutucu sesiyle. "Öyle salak gibi bakacağına ayağa kalk ve beni takip et."
Izuku bir anlığına affalladı ancak hemen kendini toparladı. Ayağa kalktı ve sesin sahibine doğru ilerledi. "Acele et." komutuyla adeta yanına zıpladı.
"Beni takip et." diye tekrarladı, "Sakın ses çıkarma."
Izuku başını salladı ve silüetin arkasından ilerledi. Normalde olsa asla tanımadığı birisine güvenmezdi fakat bir şey olsa bile Todoroki engel olurdu. Sonuçta Shouto onu öldürmek isteseydi çoktan öldürürdü, değil mi?
Izuku arkada olmayı fırsat bilip peşinden gittiği kişiyi incelemeye başladı. Uzun boyu, omuz hizasına gelen uçları mor, siyah saçları ile ona oldukça tanıdık gelen genç bir adamdı. Yüzünü de görmeyi çok isterdi fakat böyle bir şeyi şu anda yapmak aptallık olurdu. Bulduğu ilk fırsatta adamın yüzüne bakacağını aklının bir köşesine not etti.
Nereye gittiklerini anlamak için etrafı incelemeye başladı. Evin oldukça büyük olduğu bitmek bilmeyen koridorlardan anlaşılıyordu. Oysa en alt katta böyle koridorların olması saçmaydı.
Duvarlar üst katın aksine griydi. Bir kaç yerde çerçevelenmiş resimler vardı. Izuku resimlerin ne ile ilgili olduğunu anlamak için gözlerini kısıp adımlarını yavaşlattığı her seferde önündeki adam bıkkınlıkla uyarıyordu. En sonunda Izuku her çerçevedeki resmin -veya fotoğrafın- yırtılmış ya da üzerinin karalı olduğunu fark etmişti.
Izuku'nun çerçevelerde çok ilgisini çeken şey ise duvardaki küçük delikler ve kırmızı boyalardı.
Tabii bu Izuku'nun anlık masum düşüncesiydi. Onların kurşun izleri ve kurumuş kan olduğunu anlamıştı. Yerde bir ceset görse (!) şaşırmayacak haldeydi artık.
Bir kez daha koridorda yankılandı silah sesi. Izuku'nun önündeki adam adımlarını hızlandırdığı için yeşil saçlı da ona uymak zorunda kaldı. En sonunda bitmek bilmeyen koridorun sonuna vardılar. Önlerinde demir bir kapı vardı. Genç adam cebinden bir anahtar çıkardı ve kilidi açtı. Izuku kendini bir anlığına Alice Harikalar Diyarı'ndaki, Harikalar Diyarı'ndaymış gibi hissetti*.
Uzun saçlı adam kapıyı açar açmaz öteki cebinden telefonunu çıkarttı ve bir kaç kez ekrana tıkladıktan sonra kulağını dayadı.
"Kapıdayım, çocuğu aldım, şimdi çıkıyoruz."
Izuku kendisine 'çocuk' diye hitap edilmesinden hoşlanmamıştı. Sonuçta küçük birisi değildi. On dokuz yaşındaydı. Gerçi karşısındaki adam ondan yaşça büyüktü.
Izuku hattaki kişinin ne dediğini merak ettiği için adama biraz daha yaklaştı.
"Tamam, Kurogiri. Biz burayı halledeceğiz. Biraz zor olacak. O sarışın tek gelmemiş."
Izuku 'sarışın' derken kimden bahsettikleri anlamıştı. Katsuki'nin kiminle geldiğini ise merak ediyordu.
"Kaç kişiler?" dedi Kurogiri diye hitap edilen adam. "Zamanımız kısıtlı. Todoroki halledebilecek mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim | BakuDeku | ✓
Fanfiction"Ne mi değişti? Ne mi değişti!? Eskiden herkese kaba davranan birisiydin ancak kimseyi öldürmezdin! Şimdi ne değişti biliyor musun Katsuki? Sen bir katil oldun!" °~•~° 'Acemice yazılmış bir kitaptır! 'Katsuki x Izuku 'Rahatsız olacaksanız okumayın.