'Ashido.'
°~•~°
Yeşil saçları her zamankinden daha çok dağılmıştı. Ağlamaktan şişmiş gözlerini biraz zorlayarak açınca yataktan doğruldu. Boğazındaki kuruluktan dolayı konuşmak istemiyordu. Su içmekten başka bir şey istememişti. Gözleri karanlığa alışınca etrafına baktı. Ayağa kalktı ve kapıya doğru ilerledi. Kapıyı yavaşça açıp başını uzattı. Kapının hemen yanında duran ve Izuku'nun en son gördüğü gibi siyahlar içinde olan pembe saçlı kız, duvara yaslanmış telefona bakıyordu.
"Ashido-san?"
"Midoriya uyanmışsın! Gidip Bakugou'ya söylemeliyim. Ah, az kalsın sormayı unutuyordum. Bir şey ister misin?"
Izuku ışıktan dolayı kamaşan gözlerini ovdu. "Aslında biraz susadım ama kendim alabilirim."
"Hayır ben alırım. Yeterince şey yaşadın zaten, yorulmuş olmalısın." Telefonunu pantolonunun arka cebine koydu. "Hemen getiriyorum."
Kız bir şarkı mırıldanarak aşağı kata indi. Izuku ise uyuduğu odayı inceleme fırsatı buldu.
Asılı duran beyaz perdelerde çizikler vardı. Bir kediye ait gibiydi. Katsuki'nin bir kedi besleyeceğini sanmıyordu.
Duvarlara monte edilmiş raflar en sonunda dikkatini çekti. Bir kaç ciltli kitap haricinde pek bir şey yoktu. Kitaplardan daha çok göze batan şey kalın bir kitabın tam yanında duran resim çerçevesiydi. Izuku aniden gelen merakla neyin fotoğrafı olduğunu görmek için parmak ucuna yükselip çerçeveyi eline aldı. Camında biraz toz birikmişti. Izuku fotoğrafı gördüğü anda şaşkına uğradı. Fotoğrafta Katsuki ve Izuku bir yılbaşı ağacının altında gülümsüyordu. Genç adamın aklına gördüğü rüya geldi. Elini tişörtünün içine sokup kolyeyi çıkartı. Fotoğraftaki gülümseyen kendisi de aynı kolyeyi takmıştı. Fotoğrafı çerçeveden çıkarmak istedi. Çıkarmaya çalışınca resmin arkasından başka bir resim ve bir kağıt parçası çıktı. Muhtemelen Ashido'ya ait olduğunu düşündüğü ayak seslerini duyunca aceleyle çerçeveyi rafa indirip, resimleri ve kağıdı cebine sıkıştırdı. Cebine koyarken nedense Denki'nin son yazılarını yazdığı kağıdı hissetmedi.
Umuyordu ki Katsuki veya başka birisi fotoğrafın yokluğunu fark etmezdi.
"Midoriya, orada dikilip ne yapıyorsun öyle?"
Ashido elinde bir tepsiyle odaya girdi. Tepsinin üstünde sandviç ve taze sıkıldığı anlaşılan portakal suyu vardı. Ashido, Izuku'nun tepsiye şaşkınlıkla baktığını görünce kıkırdadı.
"Biliyorum sadece bir bardak su getirecektim ancak aptal kafam senin dünden beri doğru düzgün bir şeyler yemediğini mutfağa gidince anca fark etti. Portakal suyu seviyorsun değil mi? Bakugou bana öyle söyledi de."
"Ashido, teşekkür ederim ama gerek yoktu. Ben bir süre daha dayanabilirdim."
Ashido elindeki tepsiyi odadaki eski tekli koltuğa oturan Izuku'nun dizlerinin üstüne koydu. "Teşekküre gerek yok Midoriya, biz arkadaşız."
Kız kapıya doğru giderken Izuku seslendi. "Dur!"
Ashido durdu ve arkasını dönüp Izuku'ya baktı."Konuşabilir miyiz Ashido-san?"
"Hmm, Bakugou gelene kadar konuşabiliriz sanırım. Bu arada '-san' demene gerek yok." dedi ve pencerenin önünde bulunan minderin üstünde bağdaş kurdu.
"Ne hakkında konuşmak istiyorsun Midoriya? Eminim kafanda bir sürü soru işareti vardır. Mesela benim neden burada olduğum gibi, değil mi?"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim | BakuDeku | ✓
Fiksi Penggemar"Ne mi değişti? Ne mi değişti!? Eskiden herkese kaba davranan birisiydin ancak kimseyi öldürmezdin! Şimdi ne değişti biliyor musun Katsuki? Sen bir katil oldun!" °~•~° 'Acemice yazılmış bir kitaptır! 'Katsuki x Izuku 'Rahatsız olacaksanız okumayın.