~0.5~

2.6K 310 145
                                    

'Tanıdık Oda ve Hazine'

°~•~°

Gözlerini açtığında sanki yeni doğmuş bir bebek gibi hissediyordu kendini. Bodrum katının loş ışığından dolayı gözlerini açar açmaz alışık olmadığı beyazlıkla karşılaşınca şaşırdı. En son neler olduğunu o kısacık saniyelerde düşünmeye çalıştı.

Kirishima'nın Evi, parti, bodrum, Kaminari, silah sesi, Iida, Yaoyorozu, oda, karanlık, birinin 'Deku' demesi...

Yattığı yerden doğruldu ve etrafına baktı. Bayılmadan önceki olayları düşündükten sonra hastane odasında veya kendi evinde olabileceğini düşünmüştü. Fakat onun yerine ona oldukça tanıdık gelen bir odadaydı.

Bulanık anıları zihninde dolanıp duruyordu. Sanki bir yapboz gibiydi. Henüz tamamlanmayan bir yapboz...

Ani gelen baş ağrısıyle eli otomatikmen kafasına yerleşti ve kısık sesle inledi.

"Ağh, başım."

Sürekli çocuk sesleri ve daha anlamdıramadığı konuşmalar yankılanıyordu kulaklarında.

'Deku, özür dilerim.'

'Ne yaptım dedin? ' 'Sen tanıdığım Kacchan değilsin.'

'Beni buna zorlama.'

'Yaklaşma!'

'Bunu yapmak zorundayım...'

Nihayetinde sesler kesildi. Izuku biraz olsun rahatlamıştı. Bütün bu olanlar da neydi?

Beyaz çarşaflı yataktan kalktı ve etrafı inceledi. Oda çok sadeydi, içinde çok az mobilya vardı. Tek kişilik bir yatak, tozlanmış iki dolap, bir şifonyer ve duvarda asılı, kırık bir ayna bulunuyordu. Izuku dikkatlice baktığında şifonyerin üzerindeki kağıdı fark etti. Merakına yenik düşüp ikiye katlanmış kağıdı açtı.

Bu bir kağıt değildi, şehir haritasıydı. Üzerindeki çoğu ilçe kırmızı bir kalemle işaretlenmişti.

Izuku'nun şaşırdığı şey ise işaretli olan bütün ilçeler Izuku'nun bu ay gittiği yerlerdi. İlginç bir tesadüftü.

Yeşil saçlı saçma düşüncelerinden kurtuldu ve asıl önemli konu aklına geldi; Burası neresiydi? Diğerleri neredeydi?

Kapıya doğru dönüp dışarıya çıkmayı düşündü fakat adım sesleri ile tedirgin oldu. Her ihtimale karşı bir şey olur diye -veya sadece göt korkusu olduğu için- tozlanmış dolaplardan birine girdi.

Dolap tuhaf kokuyordu. Izuku bu kokuyu tanımlayacak olsa 'anormal ve ürkütücü' der geçerdi.

Kapının açılma sesini duyunca Izuku bir anlık nefes almayı unuttu. Adım sesleri şimdi daha kolay duyuluyordu. O anda Izuku'nun kulağını uzun zamandır duymadığı bir ses doldurdu.

"Midoriya... neredesin ufaklık?"

Ve bu sesi duyar duymaz hatırlamak istemediği anılar canlandı Izuku'nun gözünde.

°~•~°

Izuku telefonun başında korkudan nefes nefese kalmış aradığı kişinin açmasını bekliyordu. Sonunda beklediği sesi duydu.

"Alo."

Izuku gülümsedi fakat sadece bir anlık olmuştu.

"Alo, Todoroki-kun, yardım et." dedi Izuku kısık sesle. Çünkü sarışının onu bulmasını istemiyordu.

"Ne oldu Midoriya?"

"Korkuyorum..."

"Sakinleş ve ne olduğunu anlat."

"Todoroki-kun ben...-"
"Deku, neredesin!?"

Izuku sesi duyunca aramayı sonlandırmak zorunda kaldı.

°~•~°

Izuku'nun neden aklına böyle bir şey gelmişti? Oysa gerçekleştiğinden bile emin değildi.

"Midoriya çık dışarı." dedi otoriter ses.

Çıkmıyordu. Çıkmak istemiyordu. Nedense onunla karşılaşmak istemiyordu.

Belki de, sandığı kişi değildi. Yine de riske girmeyecekti.

Şu an başka bir durumda olsaydı kendine 'nerede o risk almaktan korkmayan Izuku' derdi, fakat şimdi bunu düşünemeyecek kadar tırsıyordu.

Dolabın delik bir yeri var mı diye baktı. Sonuçta eski bir dolaba benziyordu. Elbette bir kaç yeri kırık olabilirdi.

Küçük bir delik bulduğunda hazine görmüş gibi sevindi ve iri, yeşil gözleriyle etrafa bakmaya çalıştı. Çalıştı, çünkü oda manzarasını delikten bakan mavi bir iris kapatıyordu.

Mavi bir iris...

Ve ardından küçük bir kahkaha.

"İşte buradasın, Katsuki'nin hazinesi."

°~•~°

°~•~°

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Benim | BakuDeku | ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin