BÖLÜM 11

300 12 0
                                    

Hüseyin üzgün görünüyordu.
"Bak Şahin ne diyim bilmiyorum, aklım ne dedi de barışa uydum bilmiyorum. Çok özür dilerim senden, yaptığımız yanlış farkındayım ama gerçekten çok pişmanım. Aslında siz mete'yle sivilliğe girene kadar bi boktan haberim yoktu. Barış bana, sadece sizin ilişkinizle ilgili bi ders vereceğimizi söyledi. Yani nasıl anlatayım bilmiyorum işte, ama gerçekten haberim yoktu inanmak sana kalmış.."

"Tamam ya doğrudur ne diyim. Asıl ben özür dilerim ama çok kızdım birader barış neyse de sana dostum dedim kardeşim dedim yamuğunu görmedim dedim. Böyle bişeyle karşılaşınca affetmek zor oluyor işte. Ama ben sana inanıyorum"

"Çok sağol beni dinlediğin için, üstümden kocaman bi yük aldın teşekkür ederim."

Hüseyin'in samimiyetine inansam mı bilemedim ama böyle rol kesecek kadar oyuncu olmadığını biliyordum.

"Tamam Hüseyin madem öyle diyosun"

"Tekrar özür dilerim"

"Tamam la yeter anladım sen o barış piçine uyma yeter benim için."

"İşim olmaz daha birader.. Neyse içtima var 15 dakikaya bölüğü indiricem daha, sikicem bu çavuşluğu da zor iş amına koyim ya"

"Ee ben boşuna demedim uğraşma diye, neyse hadi git bölüğü indir ç."

Ayrıldığımız da koğuşa çıkıp yatağıma gittim Mete yatağına uzanıp kollarını göğsünde bağlamıştı.

"Hayırdır kardeş, sorun mu var"

"Barış"

"Ne olmuş barışa"

"Görevden alıyorlarmış onun yerine de beni koyucakmış Serkan astsubay"

"Vay taşşağını yediğim yaa adam be adaam.. Eee sen ne üzülüyosun buna bundan güzel haber mi var"

"Ne bileyim ya içime sinmiyor."

"Mete yapma amına koyim herifin yaptıklarını ne çabuk unuttun"

"Valla Şahin biz de çok masum sayılmayız"

"Ya siktir et deli misin sen elimden gelse bi kaşık suda boğacam piçi"

"Serkan astsubay hem bizi o kadar uyarıp hem nasıl bizi bir araya getiriyor anlamıyorum"

"Ben 300 gündür anlayamamışım sen 2 haftada mı anlıyıcan. Boşver üzümünü ye bağını sorma"

"Bu gece koğuşçuyum"

"Tamam işte ne güzel amına koyim sen aptal mısın koğuşçu oldun askerlik bitti işte."

Derin bi nefes çekip uzandığı yerden kalkıp oturdu.

Neden mutsuz olduğunu anlamaya çalışıyordum.

"Derdin ne senin Mete"

"Bişey yok Şahin iyiyim ben"

"Peki celallenme hemen"

3-5 saniye camdan dışarıyı izleyip bana döndü.

"Ne konuştunuz hüseyinle"

"Özür diledi, biz sivilliğe girene kadar hiç bir şeyden haberi yokmuş. Bizim yatakta yaptıklarımızı anlattığı için üzgün olduğunu affet falan dedi işte"

"Sen ne dedin"

"Özürünü kabul ettim"

"İyi bari"

İyi bari ne anlama geliyor. 'Adamları dağıttın adam özür dilemiş bir de üstüne özrünü kabul etmeyecek miydin yani" bu mu yani demek istediği.

Biz konuşmaya dalmışken herkes içtimaya toplanmış bizi bekliyordu. Çömezin biri koğuşa koşup telaşla yanımıza geldi.

"Abi herkes sizi arıyor nöbetçi amir geldi siz yoksunuz gelin çabuk."

Hızlıca kalkıp koşarak içtima alanına yol aldık. Koşarak düşündüğüm şeyler 'bugün üsteğmen Bilal nöbetçi en uyuz olduğu şeyi yaptık. Üstelik uyarmasına rağmen. Ya tutanak tutupta bizi Serkan astsubaya verirse yanarız biz' içtima alanına varıp üsteğmene selam verip

"Şahin dağlı İzmir"

"Mete Şener İzmir"

Sağ eliyle bölüğü gösterip bağırmaya başladı.

"İzmirlileeer bu kadar adam sizi bekliyor bir saattir.

İçtima alanında çöp konteynerları vardı her gün burnumuzun direğini sızlatan pislik çöp konteynerları.

"İstikamet çöp konteyneri marş marş"

Çöp konteynerine geldiğimizde durup yeni komutu bekledik.

"Şınav vaziyeti alll"

Neyy ne demek şınav vaziyeti. Yerde, çöp boşaltılırken dökülen çöp artıkları vardı.

Kokudan kafam patlayacak gibiydi yerde elimi koymak için temiz biyer aradım ama bulamadım. İkimizde komuta uymamıştık çünkü yaptığı hiç doğru değildi.

"Kime diyorum oğlum ben"

"Komutanım yerde çöp var"

"Varsa var lan şınav vaziyeti al diyorum."

Mete, komutanın dediğini yapmıştı arkamı dönüp baktığımda bütün tabur bizi izliyordu. Ben hala ayakta bekliyordum çok kızgındım.

"Komutanım sürünün deyin koğuşa kadar sürüneyim ama elimi vuramam ben buna"

Hızlıca yanıma gelip botuma bi tekme attı. Sinirli görünüyordu.

"Emrimi duymadığını var sayıp son kez söylüyorum." Şınav vaziyeti alıp beklemeye başladım.

Say.

Meteyle tek ağızdan sayıp şınav çekmeye başladık.

"Biiir"

"İkiii"

"Üüüüç"

Soluma baktığımda kısa boyu, gözlerini neredeyse kapatan kepi ve dik duruşuyla geliyordu.

PEMBE TESKERE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin