BÖLÜM 13

270 12 3
                                    

Köşemize geçip kendimize ufak bi sofra kurduk. Ben de kettle'a su koymak için lavoboya gittim Barış da oradaydı. "Alçak herif" dedim sessizce"

Elindeki çorapları lavobonun kenarına asıp bana göz devirdi.

"Yüzüme söyle erkeksen"

Yanına gidip gözlerimi ayırarak ona baktım. "Alçaksın olum alçaksın kodlayarak da söylimmi anlamadıysan"

Bişey demeden önüne döndü çoraplarını sıkarken "amına kodumun çocuğu" dedi sessizce.

"Yüzüme söyle yüzüme korkak"

Çoraplarını alıp lavobodan ayrıldı ben de suyu kaynatıp tekrar koğuşa döndüm.

Kaynayan suyu termosa boşaltıp çayı demledim. Birlikte yemeğimizi yedikten sonra görev saatinin geldiğini farkettim.

"Hadi Mete ilk görev gününde aksatma"

"Tabi yaa geç kaldım Allah kahretsin" diyerek hızlıca kalkıp aşağı indi.

Ben de kamuflajımı giyinip koğuşumun başına geçtim.

02:00

Gece iki olmuş etrafta da bir Allahın kulu kalmamıştı. Kontrol etmek için Mete'nin yanına indiğimde komik bi tabloyla karşılaştım. Mete, gömleğini boynuna kadar iliklemiş gayet resmi bi şekilde masada oturuyordu. Yanına gidip selam verdim.

"Naber Mete"

"İyidir"

Yüzüne bakıp gülmeye başladım.

"Ne gülüyon"

"Ne bu hal olum kasma bu kadar"

"İlk günümüzde yayılıp görevden mi atılalım ne diyon yani"

Tek elimi en üst düğmesine atıp iliğini çözmeye çalıştım ama başaramadım.

"Bırak ben çözeyim" dedi ama dinlemedim.

İki elimi kullanıp iyice boynuna yaklaştım saçlarım yüzüne değiyordu kafasını biraz geri çekip yardımcı olmaya çalıştı.

Düğmesini sonunda çözüp kafamı kaldırdım göz göze gelmiştik ayıramıyordum gözlerimi kitlenmiştik sanki. Sanki kaçırsam patlayacakmış gibi hissediyordum. Usul usul yaklaşıp dudağına öpücük kondurdum ve bi anda kapı açıldı. Hemen toparlandık. "Mete şeyapma fazla tamammı kasma yani" yakalanmamıştık ama birbirimizden utanmış gibiydik sanki. Ellerimi bacaklarıma çırpıp. "Ben gidiyim kafan bişeye takılır bişey olursa haberim olsun tamam?" Dedim

"Tamam"

Yukarı çıkıp yerime oturdum. Gülüyordum çünkü hayatımda bana önem veren birisi vardı.

Binamızda 4 bölüğün ayrı koğuşları vardı hemen karşı koğuşun gece koğuş görevlisi İbrahim, çok makara adamdı hayatımda tanıdığım en komik insanlardan biriydi.

İbo:"Hayırdır neye gülüyon yarrak gibi"

"Hiç ya aklıma bişey geldi" Sandalyemi alıp İbo'nun yanına gittim.

Tam o sırada yine karşı koğuşun gece nöbetçi değiştiricisi Oğuz geldi yanımıza. Oğuz, göbeğiyle dalga konusu olurdu hep, elinde çikolatasıyla yanımıza geldi.

PEMBE TESKERE (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin