İşte şimdi sıçmıştık..
"Hadi kardeşim çık artık ya"
"Ufuk sen misin ben Şahin lan"
"Abi anladım sesinden de altıma sıçmak üzereyim ya"
"Kardeşim diğer tuvalete gitsene boştur orası"
"Yok abi bozukmuş orası kitlemişler"
"Tamam 5 dakka bekle"
Metenin kulağına inip.
"Kapının arkasına geç bekle"
"Tamam"
kapıyı açıp dışarı çıktım.
"Ufuk senle bişey konuşmam lazım dışarı kadar gelir misin?"
"Abi altıma sıçıcam diyorum ya"
"Önemli olum gel iki dakka"
"İyi tamam"
Koluna girip dışarı çıkmasında yardımcı oldum.
"Ne oldu abi söyle"
"Nereden başlasam bilmiyorum"
"Sana kalmış"
"Bölükte büyük bi sıkıntı var"
"Neymiş o abi?"
Tam o sırada Mete'nin arkadan geçtiğini farkettim.
Ufuk benim 2 alt devremdi ona kendi alt devrelerinde sorun olduğunu ve o sorunu çözmesi gerektiğini anlattım aklıma tek belirgin sorun bu gelmişti.
"Abi bunu sonra da konuşurduk acelesi ne"
"Yarın topla konuş bi ipe sapa gelmiyolar artık"
"Tamam abi hallederim"
"Tamam görüşürüz"
"Görüşürüz"
Tekrar yukarı çıkıp yatağıma gittim 2-3 saat kestirip tekrar uyandım Saat 5:30 olmuştu bile..
İlk Mete'yi uyandırıp sonrasında diğer çömezleri uyandırdım. Yatağa tekrar döndüğümde Mete hala uyuyodu hiç uyandırmak gelmiyodu içimden ama bu şekilde fazla dikkat çekerdik.. Meteyi dürtükleyip tekrar uyandırdım yataktan sarhoş gibi kalkıp dolabına gitti askılığını alıp tekrar yatağına geldi. Askılığını yatağın kenarına asıp pijamasını ve tişörtünü çıkardı. Vücudunu ilk kez görüyordum göğsünün ortasından çıkan 3-5 tüy haricinde tamamen pürüssüzdü sarışın ve buğday rengi karışımı bi teni vardı. Bu herif her defasında beni mest etmeyi nasıl becerebiliyordu anlayamıyordum..
1 HAFTA SONRA
Mete'yle olan bağlarımız iyice güçlenmişti ayrımız gayrımız yok gibiydi neredeyse.
Şafak atarsa 60 diyordum bu demek oluyorduki Meteyle 60 gün sonra ayrı düşeceğiz. Hemen hemen bütün askerler günlerinin çabuk geçmesini isterler ben ise geçmesin istiyorum ama Mete'yle zaman su gibi geçiyordu.
Gece 23:30
Dolabımdan eksik etmediğim vodkamı alıp 1. koğuş görevlisi bir alt devrem ve yakın arkadaşlarımdan biri olan Barış ın yanına gittim.
"Barış uzman odasının anahtarını versene Meteyle içicez sen de katılırsın istersen"
"Olur hacı sıkıntı yok ben ayarlıyım uzman kalmazsa veririm anahtarı"
"Tamam kardo görüşürüz"
Meteyle sigara içmek için dışarı çıkıp meşhur tümseğimize oturduk.
"Şahiin"
"Efendim canım"
"60 Gün sonra gidicen"
"Sayıyomusun lan"
"Sayıyorum tabi aklıma geldikçe yüreğim yanıyor lan zalımın oğlu ciğerimi çürüttün"
"Ya siktir piç dalga geçme"
Sağlam bi kahkaha patlatıp.
"Şaka lan merak etme sen varken hiç bişey olmaz bana"
"Ben gidince ne bok yicen o zaman"
"Başka biriyle idare edicem yapacak bişey yok"
"Şakası bile kötü"
Mete:"Ne şakası"
"Ananın şakası Mete"
Mete:"Ooo ayıp ama ya vallahi terk edicem şimdi burayı"
"Siktir git"
Mete:"Gitmem"
"Gitme"
Mete:"Tamam"
"Ne boş adamsın Mete ya"
Sessizliğin ardından
"Hadi çıkalım yukarı Barış ayarlamıştır odayı" Dedim
Birlikte yukarı çıkıp uzman odasına gittik. Yarın çarşı iznim olduğu için bugün gececi değildim ama gece devamlı uyanık kalmaya alıştığım için uyuyamıyordum..
Barışa bize katılmak isteyip istemediğini sordum ama gececi olduğu için koğuşta kalması gerektiğini söyledi.
Biz de uzman odasına girip masamıza oturduk 2-3 duble içtikten sonra çakır olmuştuk bile..
"Metee.. Babanın şeker fabrikasımı var"
"Ya bi siktir git keko"
"Sinirlenince de farklı bi tatlı oluyon sen" Deyip yüzümü yüzüne yaklaştırdım.
Dudaklarına yapışıp 2-3 dakika aralıksız öpüştükten sonra kapı tıkladı.
"Şahin açsana ben Barış"
Kalkıp kapıyı açtığımda içeri fırlayıp.
"Çabuk toparlanıp koğuşa gidin Serkan astsubay geliyo"
Serkan astsubay bölüğümüzün bölük astsubayı görevini üstleniyordu her ne kadar kışlanın sinirli, en disiplinli astsubayı olsada adamlığı metreyle ölçülemezdi.
Hemen toparlanıp koğuşlara döndük yakalansak askerliğimiz yanmıştı diyebilirim.
Barış bölükteki en güvendiğim çocuklardan biriydi her işime koşturur hiç bir defasında mıymıy yapmazdı..
Yataklarımıza geçip uzandık. Serkan astsubay koğuşa gelip bağırmaya başladı.
"Oğlum uyuyun lan gereksizler"
Kimse çıt çıkarmıyordu üstümdeki gereksiz Hüseyin numaradan horlamaya başlayınca Serkan astsubay bizim tarafa geldi. Alkol aldığımızı anlayacak olursa tek kelimeyle bitmiştik..